Kazanıncaya kadar oynarım.
Telkin olmam imkansız gibi bir şey.
Gerçekten sırf bu yüzden en ufak şeyden bile zevk alamıyorum, sürekli bir competitive havaları.
(bkz: c1 seviye ingilizce).
edit. başlık niye bana kaldı, neyse devam.
Afedersiniz ama önce aptallığıma ve yetersizliğime (öyle ya... Rakibim iyi olduğu için değil, ben kötü olduğum için kaybettim. Nietzsche reis mantığı) kızar "kader de varsa dikilmek, neye yarar üzülmek?" Der geçerim.
o an değilde daha sonrası, bunu kaybettim ama karşılığında ne kazandım acaba diye düşünürüm.
şu bir gerçekki her kayıp bazı kazançlar da getirir.
lakin kazandıklarınızı farketmeniz zaman alır.
bi işi pislik bi herif yüzünden bırakmak zorunda kalmıştım. stresli ve riskli bi işti. ben alamadım kulis faaliyetleri ve yalancılıkla o herif aldı.
üzüldüm tabi.
yıllar sonra duydum ki o herif o işi tamamlayamadan kalp krizi geçirmiş.
eskiden zaten bunu kazanamayacak kadar değersizdin derdim.
şimdi olması gereken buymuş diyorum.
gelecekte ne olur bilemem. belki her şey önüme serilir.
çünkü bence değerliyim.