üniversite okumaya hak kazandığınızda, kazandığınız bölüme çevreniz tarafından burun kıvrılmasıdır. özellikle mühendislik, doktorluk, avukatlık vb.. gibi mesleklerin dışındaki meslekleri bi halttan saymayan ebeveynler tarafından gösterilen durumdur. sen o bölümü istemiş misin kazayla mı kazanmışsın sormazlar bile. sen istediğin kadar idealist takıl zerre oralarında olmaz. bu tavrın en nazik biçimlerinden biri de şöyle gösterilir:
amca: ne oldu yeğenim sınavlar açıklandı.
sur duvari: süper amca ya ilk tercihimden girdim çok şükür.
size "sen şimdi ne olucan mezun olunca" gibi sorunların sık sık sorulmasına neden olan durumdur. verilecek hiç bir cevap karşı tarafı tam olarak tatmin etmeyeceğinden "işsiz olcam amca" diye geçiştirmek en hayırlısıdır.
kabul gören meslekler dışında bir meslekle ilgili bölüm kazanıldığında adam yerine koyulmamamız durumudur.
- ah canım nereyi kazandın söyle bakalım?
+ felsefe okuyorum teyzecim ben.
- e ne olucaksın peki şimdi sen, öğretmen mi , doktor mu avukat mı?
+ katil teyzecim katil ! *
akraba teyze : ee senin bölümün neydi yavrum
ben : veteriner olcam teyze
akraba teyze: ha baytar olcan sen .
ben : artık öyle denmiyo veteriner hekim deniyor.
akraba teyze: aman aynı şey hahah. ee sizin bölümden insan doktorluğuna geçiş yok mu
ben : yok.
ve bunu söyleyen teyzenin oğlu üniversite okumadı, beni beğenmiyor kadın. ayağımı yesin diyor sözlerimi burada noktalandırıyorum .
çok iğrenç durumdur. daha da iğrenci sorarlar hemen 'gidecek misin?' ve de suratlarında böyle ajdar'ı görmüş gibi ekşimemsi iğrenme, küçümseme olur ki iğrenç ötesi. sanki sen okudun da küçümsüyorsun ey akraba teyze? hıh.
bölümü okuyup bitirip, iş ararken gittiğiniz kurumsal bir firmanın "insan kaynakları müdürü"nün sözleri ile bir bok olmadığınızı anladığınız durum da bu durumun bir başka halidir ve artık 1 bok olmadığınıza göre gönül rahatlığıyla, karşınızdakine .ıçabilirsiniz..
Örnek olay:
iKM : "Zaten Siyaset Bilimi ve Uluslararası ilişkiler diye bir bölümü de neden açarlar ki? Hadi açıyorlar bu gençlere kimse mi yol göstermiyor da bu bölümleri okuyorlar? Gereksiz, gereksiz çok gereksiz."
x : Pardon, sizin bölüm neydi?
iKM: hedehödö
x: Hangi üniversite?
iKM: Hede hödö
(Gelen cevaplarda amcanın okuduğu üniversite ve bölüm, x'in okuduğu üniversite ve bölümden eğitim seviyesi anlamında düşüktür) Bunun üzerine x:
- Bu bölümler, bizim gibi adamlar okusun ve sizin gibi adamları koltuk telaşına düşürecek özgeçmişlerle şirketlere girip, yönetimin nasıl yapılacağını sizin gibi adamlara öğretsin diye açılıyor.
Kolay gelsin.
- okuyon mu sen?
+ okuyorum.
- nerde?
+ anadolu üniversitesi.
- açık öğretim mi?
+ yok, örgün.
- hee...
+ ?
- bölüm ne?,
+ maliye.
- olsun o da iyi.
+ la kalk git delircem... **
- kızım öğrenci misin sen?
+ evet amca.
- hmm ne güzel, ne okuyorsun bakayım?
+ felsefe okuyorum amca.
- oo felsefe okumak kolay ama iş bulmak zor!
+ senin çocukların var mı amca?
- var tabi iki kızım var.
+ onlar ne okuyor amca?
- biri işletme biri de hemşirelik okuyor.
+ hmm anladım amca, demek ki annelerine çekmişler!!
üniversite okumayı sadece meslek edinmek olarak gören zihniyetin sahip olduğu düşüncedir.
oysa ki üniversite okumak insana vizyon kazandırır, hayata bakışını değiştirir.
kazandıktan sonrada yani okunulan 2 ya da 4 yıl içindede bir halttan sayılmayacak durumdur. ve hatta mezun olduktan sonra bile..
(bkz: yapı ressamlığı öğretmenliği)*
Koylu mahmut emmi ile haniminin teyzesinin torunu soner arasinda gecen diyalog, aynen aktariyorum:
...
- Oo Soner, demek bu sene girdiydin universite imtihanina.
+ Evet Mahmut emmi, sonuclar da aciklandi birkac gun once.
- Neyi kazandin peki yavrum?
+ Bilgisayar muhendisligi.
- Hmm, iyi amma, ogretmen de mi olamadin yavrum? Tamam iyisin hossun da bilgisayar karin mi doyurur? Tutmadi mi puanin ogretmenligi?