entry'min başında diyorum.alınmaca gücenmece yok arkadaşlar burda adam gibi anımı anlatıcam..
yazın başından beridir bir otelin gümüşcüsünde çalışıyorum. ingilizcem var allaha şükür almanca da iki üç kelime görrdüğüm kadar.(9. sınıf bitti işte) şu anda yaz sonundayız (çok sinirlenen bir insan da değilimdir) beni en çok sinir eden birkaç olay var. otele geldim patron bana işi öğretiyor arada bir de dükkanı bana bırakıp gidiyordu. ben de gümüş siliyo takılıyodum. müşterileri karşılıyodum felan. ilk kazığımı bi kazak pezevenkten yedim. nasıl oldu hatırlamıyorum ama adam zırvalarla bana 20 gram(fazlasıyla ağır bi gümüş için) olan bir gümüş kolyeyi 20 dolara sattırdı. patrona anlatırken binbir utanmaya girdim. be adam sen hangi yüzle sonra bana bakıyosun. tabii sonra akıllandım ama dayak yiyeydim de o kadar utanmayaydım dedim. şimdi yaz sonundayım allaha şükür bi sıkıntı olmadan sezonu bitirip okula başlıcam(aslında parasında değilim işin sonuçta aldığım paranın yarısı yola gidiyor amaç iş öğrenmek olsun). az önce bi kazak daha geldi (yine dükkan bana emanet) bi küpe çıkarttı 9 gram küsurlu bi küpe çarptım 9'la(genelde 3 dolara felan gelir) oldu sana 80 dolar adama dedim yarım türkçe- rusçayla " senin adam bana " diyo bi tereddüt etti " 50 yok 45' fiyat verdi dedi sen diyosun 80" diyo. benim kafa attı " patron gelince ondan istersin dedim kovdum amın feryadını.
birkaç gün sonra geldi yine patronla oturuyoz(adam 20 yıllık gümüşcü) bize 22 gramlık seti 100 dolar fiyat çektiğimizi söylüyo. daha önce bana gelip "50 yok 45 dolar" dediği küpeyi de çıkarttı sen bana 40(pezo bu sefer de 40 diyo) dolar demedin mi dedi. patron "biz salak mıyız da bize gelen malı zararına satalım diyo. adam yüzsüz ya.
insanları salak zannediyolar ya zoruma giden o adama sövmediğim küfür kalmadı.
tüm kazakları tanıma şansım olmadı ama gördüğüm kadarıyla şerefsizin önde gideni oluyolar.
bide müslüman olucaklar. bi de TÜRK olacaklar. bana kalırsa onlar çoktan asmile olmuşlar bile. ben onlara türk derken utanıyorum. TÜRK'ün TÜRK kadar dostu bile kalmamış.
akıcı bir tolstoy romanı, romanın baş kahramanları olenin ve maryanka. bir genç askerin hayallerini, isteklerini, sade yaşamını çok güzel anlatmış. aralıksız okursanız 4-5 saatte bitirebileceğiniz bir kitap. sınıf farkının aşka engel olamayacağı ancak evlenmeye gelince işlerin değişebileceği romanın arka fonunu oluşturmaktadır.
kazaklar bize saldırmamıştır 1. dünya savaşında. ruslar askere 'kazak' der. kazak askerleri, ya da kazak timleri derler askerlere. bize kazaklar saldırmamıştır yanlış öğrenmeyin. ruslara karşı kısmen ordu kısmen de kürt aşiretlerden oluşan hamidiye alayları direnmiştir.
kazak ismi ile anılan iki farklı halk vardır. ingilizceleri anarsak cossack ve kazakh denir. birisi rusya ve ukrayna da diğeri orta asya da yaşar. rus kazakları radikal rus milliyetçisi az eğitimli ve şiddete düşkün slav kökenli bir halktır. orta asya kazakları ise bildiğimiz türk tür. osmanlı ya karşı savaşan kazaklar ilk gruba dahildir. tarihte rusya nın sınır muhafızları olmuşlardır. kazak türkleri ile isim benzerliğinden başka ortak yanı yoktur.
Ruslaşmış denen halk.
Ama bu yorumu nasıl yaptığınız önemli. Kuzey kazakistan evet asimile olmuştur. Ama güney kazakistanda insanlar kazakça konuşur, kendi kültürünü yaşar.
kazakistanlı değillerdir. farklı milletlerden oluşan bir savaşçı topluluğunun ismidir. genelde ruslardan oluşurlar. öncü birliklerdir. türklerle bağları yoktur.