kazak abdal

entry15 galeri0
    1.
  1. cem karaca tarafından da yorumlanmış güzel türkü , sözler kazak abdal'ındır.*

    eşeği saldım çayıra,
    otlaya karnın doyura
    gördüğü düşü hayıra
    yoranın da avradını

    münkir münafıkın huyu,
    yıktı harap etti köyü
    mezarına bir tas suyu,
    dökenin de avradını

    dağdan tahta indirenin,
    iskatına oturanın
    mezarına götürenin,
    imamın da avradını

    derince kazın kuyusun,
    inim inim inlesin
    kefenin diken iğnesin,
    dikenin de avradını

    müfsidin bir de gammazın,
    malı vardır da yemezin
    ikisin meyit namazın,
    kılanın da avradını

    kazak abdal nutkeyledi,
    cümle halkı ta'neyledi
    sorarlarsa kim söyledi,
    soranın da avradını
    2 ...
  2. 2.
  3. Romanya Türklerindendir. Onyedinci yüzyılda yaşadığı sanılan bir ozandır. Şiirlerinin bir kısmı hiciv örnekleriyle doludur. Dili yalın ve sadedir. Rahat okunur. Şiirleri güncelliğini halen korumaktadır.

    Kazak Abdal'ın, Bektaşi gelenekleri içinde, yaşam öyküsü ilgi çekicidir. Bu öykü Turgut Koca'nın Bektaşi Şairleri ve Nefesleri kitabında şöyle anlatılmaktadır:
    ''Rus Çarı'nın kızı bir çocuk doğurur. Fakat bu çocuk, annesinden süt emmez. Bu duruma ne hekimler, ne de papazlar çare bulamazlar. Sonunda Deliorman dergahından, Rusya'dan Tuz parası almak üzere gelen Demir Baba'ya: ''Sen keramet ehli bir azizsin. Bu çocuğu tutulduğu hastalıktan kurtar.'' diye yalvarırlar. Demir Baba da: ''Bu çocuğun süt emmesini sağlar isem, tekkeme nezreder misiniz?'' der. Kabul ederler. Demir Baba çocuğa: ''Em!'' der. Çocuk, anasının memesini emer. Delikanlılık çağına erince, Demir Baba dergahına gönderirler. Böylece Demir Baba, çocuğu evlat edinir. Adını Ahmed kor. Bu çocuk daha sonraları Balım Sultan'a giderek, el alır ve adı da ''Kazak Abdal'' olur''. söylence böyle bitiyor.

    Kazak Abdal'ın ucu tenteneli ve taşlanmış bir mendilinin, Demir Baba dergahında bulunduğunu, Deliorman'dan gelen göçmenler söylemektedirler. Kazak Abdal, Denizli'deki dergahında yatmaktadır.
    ~http://www.turkuler.com ~
    2 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. Eşeği saldım çayıra,
    Otlaya karnın doyura
    Gördüğü düşü hayıra.
    Yoranın da anasını

    Münkir münafıkın huyu,
    Yıktı harap etti köyü
    Mezarına bir tas suyu,
    Dökenin de anasını

    Dağdan tahta indirenin,
    Iskatına oturanın
    Mezarına götürenin,
    imamın da anasını

    Derince kazın kuyusun,
    inim inim inlesin
    Kefenin diken iğnesin,
    Dikenin de anasını

    Müfsidin bir de gammazın,
    Malı vardır da yemezin
    ikisin meyit namazın,
    Kılanın da anasını

    Kazak Abdal nutkeyledi,
    Cümle halkı ta'neyledi
    Sorarlarsa kim söyledi,
    Soranın da anasını
    0 ...
  7. 5.
  8. "kildan kopru yaratmissin gelsin kullar gecsin deyu
    biz hele soyle duralim, yigit isen gec e tanri"

    Dizelerinin yazari kufurbaz kisi. bu ne yahu ? hayir bu ne ? gayri ahlaki siirlerinden gectik zaten de bu nedir ? imdi buyuk dusunurler buyuk humanizma dostlari bu bariz kufurden derin anlamlar cikarirlar, bizim gibi tanri'nin hikmetinden nasibini almamis zavallilar ise bu zumruduanka kusundan daha degerli dizelere bir anlam veremez kufur der gecer.. neyse gecelim.. yine de akil fikir dileyelim tanri'dan kendilerine.
    2 ...
  9. 6.
  10. Benim pirim Hacı Bektaş Veli'dir
    Pirim piri Şâh-ı Merdân Ali'dir
    Seyit Ali Sultan Kızıl Deli'dir
    Mürsel Baba oğlu Sultan Balı'dır

    Erenlerin lokmasından yer isen
    Gerçek imâmların aslın der isen
    Dinle pendi san derim er isen
    Mürsel Baba oğlu Sultan Balı'dır

    Arslan gibi apul apul yürüyen
    Kendi özün Hak sırrına bürüyen
    Kepeneğin yanı sıra sürüyen
    Mürsel Baba oğlu Sultan Balı'dır

    Mümin olan lokmasını yedirir
    Her sözleri rumuz ile bildirir
    Gümânsız bil onu gerçek velidir
    Mürsel Baba oğlu Sultan Balı'dır

    Kızıl Deli ocağından uyanan
    Baştan başa yeşillere boyanan
    Varıp pirin eşiğine dayanan
    Mürsel Baba oğlu Sultan Balı'dır

    Mekân tutmuş Hanbağı'nda bucağın
    Bulutlara ağıp tutan sancağın
    Uyandıran pirimizin ocağın
    Mürsel Baba oğlu Sultan Balı'dır

    Kazak Abdal der rivâyet eyledim
    Üç yüz altmış er ziyâret eyledim
    Bu da söz başı hikâyet eyledim
    Mürsel Baba oğlu Sultan Balı'dır *
    2 ...
  11. 7.
  12. 8.
  13. romanya türklerinden olduğu söylenir. bektaşi tarikatına bağlıdır. taşlama özellikle şiirleriyle bilinir.
    1 ...
  14. 9.
  15. 16. yüzyıl sanatçısıdır.
    0 ...
  16. 10.
  17. 11.
  18. kazak lakap değil soyunun adıdır. kıpçak soyundan, romanya'da yaşadığı düşünülen... kuman lan işte!
    0 ...
  19. 12.
  20. Ormanda büyüyen adam azgını
    Çarşıda pazarda insan beğenmez
    Medrese kaçkını softa bozgunu
    Selâm vermek için kesen beğenmez

    Âlemi ta'n eder yanına varsam
    Seni yanıltır bir mesele sorsan
    Bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan
    Câmiye gelir de erkân beğenmez

    Elin kapısında kul kardaş olan
    Burnu sümüklü hem gözü yaş olan
    Bayramdan bayrama bir tıraş olan
    Berbere gelir de dükkân beğenmez

    Dağlarda bayırda gezen bir yörük
    Kimi tımar sipah kimi ser-bölük
    Bir elife dili dönmeyen hödük
    Şehristâna gelir ezân beğenmez

    Bir çubuğu vardır gayet küçücek
    Zu'm-ı fâsidince keyif sürecek
    Kırık çanağı yok ayran içecek
    Kahvede fağfuri fincân beğenmez

    Yaz olunca yayla yayla göçenler
    Topuz korkusundan şardan kaçanlar
    Meşe yaprağını kıyıp içenler
    Rumeli bohçasını duhân beğenmez

    Aslında neslinde giymemiş hâre
    iş gelmez elinden gitmez bir kâre
    Sandığı gömleksiz duran mekkâre
    Bedestene gelir kaftan beğenmez

    Kazak Abdal söyler bu türlü sözü
    Yoğurt ayran ile hallolmuş özü
    Köyden şehre gelen bir köylü kızı
    inci yakut ister mercân beğenmez

    demiş, güzel de demiş.
    2 ...
  21. 13.
  22. deliorman türklerindendir, halk şiirinin taşlama dalında eserler vermiştir. razgrad'daki demir baba tekkesi'nin taliplerindendir.

    en bilinen şiiri için; (bkz: eşeği saldım çayıra)

    http://www.youtube.com/watch?v=fOxy6JNZkao
    0 ...
  23. 14.
  24. Bugün yaşasa başı tazminat davaları, hapis cezaları ve dayaklarla geçecek olan 17. yüzyıl halk ozanı.

    Ormanda büyüyen adam azgını
    Çarşıda pazarda insan beğenmez
    Medrese kaçkını softa bozgunu
    Selam vermek için kesan beğenmez.

    Alemi ta’n eder yanına varsan
    Seni yanıltır bir mesele sorsan
    Bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan
    Camiye gelir de erkan beğenmez.

    Elin kapısında kul kardaş olan
    Burnu sümüklü hem gözü yaş olan
    Bayramdan bayrama bir traş olan
    Berbere gelir de dükkan beğenmez.

    Dağlarda bayırda gezen bir yörük
    Kim tımar sipahi kimi ser bölük
    Bir elife dili dönmeyen hödük
    Şehristana gelir ezan beğenmez.

    Bir çubuğu vardır gayet küçücek
    Zum-ı fasidince keyif sürecek
    Kırık çanağı yok ayran içecek
    Kahvede fağfuri fincan beğenmez.

    Aslında neslinde giymemiş hare
    iş gelmez elinden gitmez bir kare
    Sandığı gömleksiz duran mekkare
    Bedestene gelir kaftan beğenmez.

    Kazak Abdal söyler bu türlü sözü
    Yoğurt ayran ile hallolmuş özü
    Köyden şehre gelen bir köylü kızı
    inci yakut ister mercan beğenmez.
    1 ...
  25. 15.
  26. belli ki çok kinlenmiş bir ozandır.

    Derince kazın kuyusun
    inim inim inilesin
    Kefen dikmeye iğnesin
    Verenin de anasını

    Dağdan tahta getirenin
    Mezarına götürenin
    Talkınını bitirenin
    imâmın da anasını

    Kazak Abdal söz söyledi
    Cümle halkı dahleyledi
    Sorarlarsa kim söyledi
    Soranında anasını
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük