kaza dediğimiz her şey kesinlikle kendiliğinden olan, bizim istemimiz dışında olan bir şey değildir. evrende insansız her şey nasıl durağansa kazanın sebebi de bizizdir. bu yüzden her türlü kazalarda bunu kadere yaslayan cümlelerin kullanılması çok saçma. mesela herhangi bir hastalık kader evet, sonuna kadar hem de. hastalığın bazılarını biz yaratmayız çünkü, kendiliğinden olur. ama kaza öyle değil, adı üstünde bir kere, biri kaza yapar ve sonucundan kendisi sorumludur. bunu bahane gibi başka şeylere itmenin bir manası yoktur. bu sadece kendi vicdanını rahatlatmaktır. tabi o kişi gerçekten rahatlıyorsa böyle bir düşünceye sahip olması * pek de anormal sayılmaz.
Ne çabuk unuttum
Dağları ırmaklarla ördüğüm geceyi
Ne çabuk unuttum
Nankör ve asi
ipsiz sapsız bir çocuk muydum
Kanımı dellendiren akşam güneşi
Alkol ve tütün
O kadar mıydım
Tek kişilik bir ayak izi
Şehrin sokaklarında dikiş diker gibi
Ve ayyaşa çıktı adım
Ne çabuk unuttum
Gözlerinden boncuklar fırlatan sevgilimi
Şimdi şehrin öteberisiyim sanki
Dolanır dururum
Masalara kazıya kazıya
Adımı unuttum
Karaya vurdum teknemi
Unuttum ki unutuldum..
kaza diye bir şey yoktur. kendimizi suçlamamak için kullandığımız saçma bir kelimedir sadece. kendinize hangi lanet yalanı söylerseniz söyleyin ölümün en büyük nedeni bizleriz, insanoğlu. ve bize karşı bir tedavi yok.
"bil ki, kazâ denilen şey, allah'ın eşyalardaki hükmüdür. ve allah'ın eşyalardaki hükmü; eşyalara ilişkin ve eşyalardaki ilmiyle sınırlıdır. ve allah'ın eşyalardaki ilmi de, bu bilinen eşyaların [eşyâ-yı ma'lûme] nefslerinde değişmez olarak bulundukları halden hakk'a verdikleri ilimle sınırlıdır." -ibn arabi-
1 .Can veya mal kaybına,zararına sebep olan kötü olay.
2 .ilçe,kaymakamlık.
3 .Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan dinî kurallara uygun olarak yerine getirme.
4 .Yargı.
5 .Kadılık görevi.