kaza namazı asıl itibariyle yoktur. fakat insanlar allah'dan utandıkları için farz olan namaz ibadetini bir sebepten(en geçerli sebep) zamanında yapamadıkları için sonradan ilk müsait vakitte bu vakti kaza etmek suretiyle aradan çıkartırlar.
aslıda kişinin bu davranışı şu demektir;
allah'ım ben şu şu sebeplerden dolayı bu bu vakit namazlarımı kılamadım. şuan da müsaitim(imkanım var) ve geçen bu vakit namazları yine senin rızan için eda ediyorum. naçizane bunu kabul et allah'ım. beni bu ibadetimden alıkoymaya çalışan şeytanı dinlemiyorum, ona uymuyorum sana bahane, mazeret üretmiyorum. ben senin yolundayım, yine senin rızan üzerineyim. seni bırakmadım, sende beni bırakma allah'ım. sadece senin rızanı kazanabilmek için kıldığım(yaptığım) namazları(ibadetleri) eksikleriyle kabul gör. duam budur.
ben böyle düşünüyorum ve bu niyetle uyguluyorum. niyet temiz ve samimi olduğu sürece inşallah allah'da buna olumlu karşılık verecektir.
Kur’an’da vaktinde kılınamayan namazların kaza edilmesi ile ilgili olarak açık bir ifade bulunmaz
fakat hz muhammet sav 'in “Kim namazı unutursa veya uyuyup kalırsa hatırlayınca onu kılsın. Onun keffâreti ancak budur.” sözü vardır.
diğer yandan kendisi de hendek savaşı esnasında bir ikindi namazını vaktinde kılamamış. akşam namazından sonra kılmıştır.
hayberden dönerken de uyuyakalmış ve sabah namazını güneş doğduktan sonra kaza etmiştir.
savaş gibi can güvenliği ile ilgili durumlar, unutma ve uyuya kalma dışında mazeretsiz vaktinde kılınmayan namazın kazasının kılınabileceği ile ilgili hiç bir delil yoktur.