Arşivlere bakıyorsun küçük küçük çocuklar, kocaman adamlar. Senelerdir kayıp...
Noluyor onlara? Hiç kimse bilmiyor. Zaman aşımında kaybolup gidiyorlar, sadece yakınları hatırlıyor.
En acısı da şu ki, bir süre sonra onlar bile umudu kesiyor.
2 hafta oldu izliyorum, öyle ses çıkararak vah vah, vay piç, yuh artık gibi tepkiler vermiyorum ama, hani yoklukta gidiyor. Tanıdık yüzler var, o kırmızı elbiseyi ne zaman çıkaracaksın aslı ama. çıkar artık.
iki bölümdür pazar kahvaltılarımıza eşlik eden dizi... Ha diyeceksin dizi pazar yayınlanmıyor, ki biz de her aklı başında insan gibi tv'den değil internetten izliyoruz dizileri... O değil de feci şekilde anneden kıllanıyoruz ailecek. Sanki geçmişte Falko'yla birlikteymiş de mutlu mesut geçinip giderken bu baba olacak dallama bi' işler çevirmiş de bunlar ayrılmak zorunda kalmış ve dahası çocuk da Falko'danmışçasına üstelik... Ondan anne kendi çocuğunu kaçırtmış, arada da Falko'ya içerden bilgi sızdırıyorsa bir de fena mı olurdu lan... Ha, fena mı olurdu!
Polisiye dizi konusunda, arka sokaklar ile sinanan türk halki için, csi niteliğinde bir dizidir. Basarilidir takdir edilmelidir.
Bi rivayete göre 3 sezonluk seneryosu hazırdır ve çekimleri bu işin ehli insanlarca yapılmaktadır.
ilk bölümüne epey önyargılı yaklaşıp daha sonra alıştığım, dolunay soysert sayesinde epey bir soğuduğum ama "senaryosunun gideri var" olan ** dizi. bence kanal d ne kadar polisiye dizi varsa vazgeçsin hepsinden. bütün yatırımı buna yapsın.
yalnız o dolunay soysert oraya olmamış.
dipnot: ezel de dahil gelmiş geçmiş bütün dizilerin içinde en az kusurlu bulduğum dizi. cidden dolunay soysert'ten başka kusur yok.
diziye çok alıştım an itibariyle tekrarını falan izlerken abone oldum diyebilirim. özellikle de hasan abi karakterini babam gibi sevdim. bir araştırayım dedim gerçek adı menderes samancılar'mış. bilmiyorduk öğrendik.
bence mete horozoğlu ve aslı enver ile beraber en iyi oyunculuk bu adamda. * gerçi önceden de gözüme çarpmıştı birkaç sinema filminde ama burada bir başka. döktürüyor resmen.
bir de tahminen gerçek hayatında gavatın teki. genelde öyle olur çünkü.
kızım nerede dizisiyle olan benzerliğini ilk bölümün fragmanını izlediğimde ben de fark ettim. ama daha sonra önyargıyla yaklaştığımı düşündüm. ileride çok farklı şeyler izleyeceğiz gibime geliyor. çünkü mesela o dizide direk polise gittiler. burada polis olayı çok sonra öğrendi. adamlar polisin işe karıştığını öğrenince çocuğu öldürdüler (ya da şimdilik öyle gösterilmeye çalışılıyor) dedektifle polis farklı şeyler düşünüyor. daha bir sürü farklı ayrıntısı var. bence devamında baya sürükleyici olacak. demişti dersiniz.
dipnot: bence çocuğu kaçırtan kişi murat şarman değil. ya da öyleyse bile aile içinden bir ortağı daha var.
Dizi müzikleri gayet iyi, en son Ezel'in müziklerini beğenmiştim bu kadar halende dinlerim. Onun dışında her alanda olduğu gibi soundtracklerdede başarısız olduğumuz için ''alışık olunmayan'' bir durum olarak nitelendirilebilir. Arka Sokaklar gibi dizileri izleyeceğinize böyle diziler izleyin.
Diziye bu hafta gerilimde katılarak heyecanı daha fazla hale getirdiler. izleniyor. Reytingleri iyi, bence yayın saati de iyi. Bu dizi o saatte izlenir,eğer erkene alırınırsa, starda med cezir denen büyük bir rakibi var.
kayboldum sanki yine,
gören var mı ?
her şey bomboş ve yine kimse yok.
nerelerden gitsem, bilen var mı ?
odamda yalnızım, yine cevap veren yok.
itiraf et, itiraf et kendine.
sadece son bir kez daha yalan söyle.
çamurda üstüm başım sade,
kaybettim kendimi yine.
çamurda üstüm başım sade,
kaybettim aklımı bana müsaade, müsaadee.
orada biri var, arkası dönük,
sanki kor olmuş,
ateşe küskün.
o senin gibi, sende ben gibi,
arayıp ağlayan o kayıp ruh gibi.
itiraf et, itiraf et kendine,
sadece son bir kez daha yalan söyle,
çamurda üstüm başım sade,
kaybettim kendimi yine, yineee,
çamurda üstüm başım sade,
kaybettim aklımı bana müsaade, müsaadeee.
itiraf et, itiraf et.
sadece son bir kez daha yalan söyle,
çamurda üstüm başım sade,
kaybettim kendimi yine, yineee,
çamurda üstüm başım sade,
kaybettim aklımı bana müsaade, müsaadeee. **
şu anda baya bir kendimi kaptırdım. genelde (eğer komedi değilse) benim dizi izleme kıstasım şudur. * ayrıca tavsiye de ederim;
seyircinin kafasında soru işaretleri oluşturmak istenen bir kısıma girilir. o arada reklam başlar. ben o reklam arasında ne olacak diye düşünürüm. eğer sonucu doğru tahmin ettiysem bir daha o diziyi izlemem. gereksizdir, boştur.
ama şu anda öyle şeyler oluyor ki kafamda gerçekten hiçbir şey oluşmadı. sadece şunu biliyorum; falko denen adam kemal yüzünden birini öldürüp hapse girdi.
burdan sonrası gelmiyor.
ayrıca bilmediğim şeyler öğreniyorum lan. valla epey bir kaptırdım. uçuyoruz. yeihaa.
bisuru mantik hatasi var. adamlar kendilerini keskin nisanci sanip her yere yalniz gidiyolar. kimse arkasini kollamiyo. son sahnede polisler pusuda olmaliydi. tabi dizinin gidiasatina uygun olmadigindan olmazdi. o yuzden boyle sahnelere luzum yok. olacaksa da mantik hatasi olmasin pls.
valla izliyorum ama aslının mehmet le yakınlaşmasını hızlı ve şu anlık gereksiz görüyorum. Hangi kadın ağaca bağlanmış bir adamı bulunca güler ki. Arkadaş çocuk ortada yok parmaklar filan kesiliyor, bu ikisinin keyfine diyecek yok. bir an önce sevişin de diziye konsantre olabilelim.
neden yayın saati değiştiğini anlamadığım dizidir. Reyting kaybı ise cumartesi daha fazla düşer reytingleri. Oysa ki reytingleri ilk 10 arasında ama kanal d o kadar azmış bir durumda ki ilk 10 onlar için başarısızlık oluyor. Cumartesi reytingler daha da düşecek ve güzelim dizi eriyip giden diziler arasında yer alacak.Şu an yayında olan diziler arasında en adım akıllısı.
