her ne kadar haz etmesem bile zaman zaman polisimizden daha başarılı olan programlardır. bu da muhtemelen kolluk güçlerimizin insan ayrımı yapmasından dolayı oluyor. misal orta direk veya alt sınıftan insanlar kaybolanların bulunması talebinde bulununca he dayı he deyip gönderilirken zengin tabir edilen üst tabakadan birileri kaybolmuş veya kaçırılmış ise hatırı sayılır miktarda kaynak ve insan gücü harcanarak bulunmaya çalışılıyor. böyle programlar ise reyting amaçlı olduğundan ekseriyet ile halk arası veya üst tabaka diye ayırmıyor. o sarı kadın vardı ya programı olan bilmem kaç yıldır bulunamayan anaları babaları evlatları kocaları eşleri eli ile koymuş gibi bulmadı mı kaç defa..
televizyonu açtığım zaman karşıma çıkarsa "bu ne lan memlekette polis mi kalmadı" dediğim programlardır. evlilik programları kadar saçma ve seneryodur.
yönetmen koltuğuna paul scheuring oturursa olacak olay ise prison break vs kayıp arama programı(adı her neyse)
en az evlilik programları kadar sıkıcıdır.
bir de tatlı sert dışında hepsi, insan psikolojisi üzerinde olumsuz etki yapıyor.
o da müge anlıya aşinalığımızdan olsa gerek.
Günümüz saçmalıklar silsilesinin devamı programlar. Evlenme programları bitti diye insanları tv ekranına kilitlemek için yapılan duygu sömürülerinden ibarettir . Bu kadar insan önceden de kayıptı neden bu duyarınız aynı döneme denk geldi .
Reyting savaşı uğruna insanları aptal yerine koyuyorlar . Artık durum öyle bir hal almış ki kadın sanki anahtarını kaybetmiş gibi bir soğuk kanlılıkla çocuğunun kaybolmasını anlatıyor .
Günahsız masum insanlarda suç bulmuyorum . Asıl suç bu insanları kullanarak rant peşinde koşan medya patronlarında . Bi kaç sene Sonra bakalım moda ne olacak merakla bekliyoruz .