Zeki yurdum insanının markalaşmış halidir. girişimci, devletten degil kendisinin bir şeyler yapabilecegine inanmış, inanılmaz bir insan toplulugudur. çok kıymetli oldukları için, hertürlü topluluga sadece bir tane, en fazla iki tane kayserili düşen dünyamızda, onlar bizim için şanstır.
annesini boyayıp babasına satan insanlardır. burda satmak ve boyamak mecaz anlamda kullanılmıştır. şöyle ki:
kayserili bir vatandaşın babası yaşlı annesinden sıkılmış daha genç ve güzel bir hanım istemektedir. bunu duyan ve üzülen genç annesinin de üzülmesini istemediği için babasıyla oturup konuşur, gereken parayı vermesini ve ona dünyalar güzeli bi hatun bulacağını söyler. o da babasından aldığı parayla annesine en güzel bakımları yaptırarak, en güzel kıyafetleri giydirerek onu tanınmayacak kadar güzel bir kadın haline getirip babasına götürür.
şeklinde bir hikayesi vardır.
(bkz: yersen)
sevgilinizle oturduğun parkta aniden polis gelip, evli misiniz? deyip kimlik kontrolüne maruz kalabilirsiniz. değilseniz (bkz: sıçanzi). evli gibi görünün.en azından imitasyon nikah yüzüğü takın.
iyidirler, hoşturlar fazlası ile ticari zekaya sahiptirler.
öyle ki artık ticaret yapmayı bırakıp piyasaya ticaret teknikleri satmaya başlamışlardır.
alın, verin ekonomiye can verin, kim tutar sizi bee.
kayseri ilginç şehir, yok yok allah için.para, pul, dindar ama en çok içki tüketilen iller arasında.yüksek binalar, kapalı ama markalı giyim kuşamlar.ilginç ve güzel yurt köşesi.kim ne derse desin,kayseri şehir olarak bir harika, tüm doğru ve yanlışıyla, insanıyla, kültürüyle, mutfağıyla ve tabiki nazlı erciyes dağıyla.
Padisah 2.Ahmet döneminde Erzurum korkunç bir sel felaketine ugrar. Sadrazam padisahin huzuruna çikar ve olayi haber verir.
- Allah sizi korusun hünkarim bir aci haber verecegim. Erzurum siddetli bir sel felaketine ugradi, sehir çok zarar gördü, çok sayida insan ve hayvan can verdi.
Padisah söyle konusur: -Cenab-i Hak Kayserili kullarimi bu gibi felaketlerden korusun. Aradan bir süre geçtikten sonra aci bir haberi daha padisaha verir
-Devletlüm bugün Üsküp sehri yanginla mücadele verdi. Sehrin yarisi yandi, zarar çok fazla.
Padisah yine üzgün bir tavirla söyle konustur:
-Üsküplü kullarimin kederini cani gönülden paylasiyorum. Allah Kayserili kullarimi bu gibi felaketlerden korusun.
Her felaket haberinden sonra padisahin Kayserili kullarini korumasi veziri-azami hayrete düsürür, sonunda dayanamaz ve sorar. Padisah, vezirine su açiklamayi yapar:
-Erzurum sel felaketine ugrayabilir ama bunun etkisi geçince halk yerli yerine döner, eski hayatini yasamaya baslar. Her vilayet için ayni seyi düsünebiliriz ama Allah göstermesin Kayseri'de bir felaket ortaya çikarsa Kayserililer yurda dagilir ve tüm halkin islerini ellerinden alirlar. Iste asil felaket o zaman olur, der.
