tayyip erdoğan'ın, bahçeli'nin matematiğine fazla özendiğinin göstergesi olan vurgundur.
başbakan'a göre hesap çok açık;
yapılan vurgun sayısı; 1
vurgunu yapan kişi sayısı: 17,
itirafcı sayısı: 1
kayıp olan sayfa sayısı:10
toplam ifade sayfası: 26
mahkum olan kişi sayısı: 1
hakkında çeteye üye olmasına rağmen dava açılmayan kişi sayısı: 16
yani, 26-17=9
9+1=10
10-10=0
0+1= 1
işte 'bir' kişi mahkum olmuş daha ne istiyorsun a be kılıçdaroğlu! yolsuzluk bunun neresinde ?
bir de çıkıp kılıçdaroğlu sağlam kayaya çarptı demiyorlar mı, şaka gibisiniz lan, bildiğin şaka.
edit: ilginç bir şekilde, yeni belgeler açıklandıkça eksileniyor bu entry, ne oldu lan fetoşcuklar çok mu korktunuz ?
tamamen ön yargısız bir şekilde incelemek gereklidir.
örnek olarak:
Kayseri Vali Vekili ibrahim Yurdakul tarafından Bakanlığa gönderilen yazıda, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet ÖZHASEKi ve diğer belediye görevlilerine isnad edilen suçun, Türk Ceza Kanununun 252. maddesinde tanımı yapılan ''rüşvet'' suçunu oluşturduğundan bahisle, ''3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununun 17. maddesi kapsamında değerlendirilmesinin uygun olacağı kanaati ile'' gereği için 21.08.2007 tarih ve 835 sayılı yazı Bakanlığa rapor ile gönderiliyor.
ancak bu belgeyi hazırlayan vali vekili bu belgeyi hazırladıktan 38 gün sonra gaziantep'e gönderiliyor.
sonra 04.12.2007'de Kayseri Melik Gazi Belediyesi konuyla ilgili iki uzmanı bilirkişi olarak görevlendiriyor.
BELEDiYE BiLiRKiŞi GÖREVLENDiRMiŞ AMA DiNLEYEN KiM?
BU ÖYLE BiR ACELE Ki, BiLiRKiŞi 4 ARALIK 2007 GÜNÜ GÖREVLENDiRiLiYOR AMA KAYSERi VALi VEKiLi ALi YENER ERÇiN MUHAKKiK OLARAK RAPORUNU 3 ARALIK 2007 GÜNÜ, YANi BiLiRKiŞi ATANMASINDAN BiR GÜN ÖNCE YAZIYOR. BU RÜŞVET DOSYASINI kapatıyor.
her şeyi geçelim bu bile bir usulsüzlüktür aslında.
konu hakkında gerekenler yapılmalıdır.
eksileyen yazarlara nottur:
yukarıda anlatılan usulsüzlük belgeleri ile mevcutken,
valinin vekili belediye başkanı hakkında inceleme gerektiğini yazdıktan 38 gün sonra sürülmüşken, ancak yasal olarak 2.12.2007'de atanan bilir kişinin bu durumu incelemesi gerekirken, sürülen vali vekilinin yerine bakan vali vekilinin bilirkişinin göreve başlamasından 1 gün önce dosyayı incelemiş gibi sümen altı etmesi ne ahlaki, ne hukuki anlayış ile örtüşmektedir.
değil mi?
mensubu olduğum şehirle ilgili konudur.bu yolsuzluk iddiası ile ilgili bişey söyleyemem çünkü gözümle görmedim kanıtlayacak belgem de yok, fakat şunu söyleyebilirim ki mevzuu başkan, başkanlığından önce ailesi ile birlikte şehrin ortalama esnaflarından biriyken, bugün yine ailesi ile birlikte türkiye'nin sayılı zenginlerinden biri olmuştur, özellikle kardeşi fabrika üstüne fabrika açmaktadır (örneğin:kaldırım taşı fabrikası, park malzemeleri fabrikası,.. vb.).ayrıca bugün o şehirde kime sorarsanız sorun, kendisinin bir padişahtan farksız olduğunu kabul edecektir.değil sadece şehirde şehrin bütün interlandında dahi kendisinin onayı olmadan yaprak kımıldamamaktadır.ha yolsuzluk mu, valla orasıda sizin tahminlerinize kalmış artık.
hangi partili olursa olsun belediyelerde yolsuzlukların olabileceği ihtimalini göz ardı etmemeliyiz. yolsuzluk mutlaka vardır.
kayseri'de var mı yok mu bilemiyorum ama büyük ihtimal kemal k'yı oraya yönlendirenler kendisini yanlış yönlendirdiler. bu adama bir dosya ver nasıl olsa mal bulmuş mağribi gibi ilk fırsatta sallaya sallaya çıkar meydana, sonra da ağzının payını verirler diye parti içindeki muhalifleri kendisine tuzak kuruyor olabilirler. şimdiye kadar ortaya attığı dosyaların hiçbirinden kendisini haklı çıkaracak bir sonuç çıkmamıştır.
kayseri belediye başkanı sorunun muhatabı olarak televizyonlara çıkmış ve tatmin edici cevaplar vermiştir. adam babamın oğlu değil ama vermiş olduğu cevaplar bence gayet tatmin edicidir.
kemal k bu çıkışı ile başbakan'ın değil, kayseri büyükşehir belediye başkanının muadili olmaya çalışmaktadır. eğer o koltukta gözü varsa bence erdoğan'a birileri aracılığıyla çıtlatmalıdır. başbakan bir kıyak yapar önümüzdeki yerel seçimlerde onu kayseri bb başkanlığına aday gösterir mi göstermez mi bilinmez. ama bir denemesinde fayda var. olmadı tunceli belediye başkanlığına aday olur.
kemal bey ve partisinin yolsuzluk dosyasının anında elinde patlaması sonucu yediği vurgundur. işine gelmeyen belgeleri sitesinde yayınlamamasının gerekçesini "kafa karıştırmamak" olarak ifade etmesi ise milleti embesil yerine koymaktır.
sandıkta çıkar gerçek embesilin kim olduğu.
Bir Kayseri'li olarak ve akp li olmayarak sayın Kılıçdaroğlu'nun bu kez çok sert bir kayaya çarptığını söylememe neden olan olaydır. Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki Kılıçdaroğlan'a (!) hodri meydan, istediğin televizyon kanalında tartışalım haklı çıkarsan istifa ederim tersi olursa senin özür dilemen yeterli demiştir. Sayın Kılıçdaroğlunun maçasının yetmeyeceğini düşünüyorum...