daha çok akraba evliliklerinde görünen durumdur. kaynanası otomatikman halası, yengesi, teyzesi vb. yıllardır sevip saydığı bir aile büyüğü olduğundan "kaynana" sıfatını alsada bu sevgi hiç bitmez.
Yoktur, olmayacaktır da.
Hiçbir gelin kaynanasını sevmez, keza kaynana da gelinini sevmez. Bu bir adettir.
Gelin üstündeki baskıdan hoşlanmadığı için sevmez, kaynana da oğlunu kaptırdığı için.
Yeni evlenen arkadaşıma evliliğin nasıl gittiğini sorduğumda, her şeyin çok güzel gittiğini ama kaynananın tüm güzelliği bozduğunu söyledi.
Sonrasında bana söyle bir tavsiyede bulundu: evleneceğin erkeğin annesi olmasın, öksüz biriyle evlen kafan rahat eder dedi.
Ardından konu çocuk muhabbetine gelince de oğlunun olmasını çok istediğini söyledi. Oldukça manidar bir tercih.
Kaynanası iyi biri olupta onu sevmeyen gelini görmedim.
Erkekler bilseler ki anneleri onları yetiştirdikten sonra onların da annelerini yetistirmeleri gerektiğini.
Ben annesi ile karısının dedikodusunu yapan akil hastası anne - oğullar görüyorum. Bazı aileler gerçekten insanlıktan muaf. Nankörler.
Sırf kaynana adayımın adını taşıyor diye ayrıcalık yaptığım stajyer vardı benim. Kız iş hayatına öncelikli özellikli başladı. Ama gelin görün ki o kaynana adayı ayrıldıktan sonra anneler günü mesajıma bir teşekkür bile etmedi. Sanki oğlu değilde ben bırakmıştım oğlunu ben konuştum eski boynuzlayan sevgilimin peşinde. Kısacası değil kaynanalar insanlar sevilmeyi hak etmiyor azizim. Saygı gösterin ama sevmeyin.
Eğer ilişki biterse sonradan çok aranacak gelindir. Kaynanası kıymetini sonraki gelinde anlayacaktır. Zaman bu yarına bırakır yanına asla!