Kıskanç mahluktur efendim...buyrun örnek, Bir yolculuk sırasında magmaa kişisi eşi ve kayınbabasıyla koyu sohbete dalmisken "ayhhh...tansiyonum düştü galiba!" şeklinde garipçe çığlık atan, akabinde önerilen su içme ve cam açma çözümlerini geri çeviren, sonrasında ise oğluşunun " iyi misin tombişim?" demesiyle cana gelip, " iyiyim oğlum, şurada dursan da denize baksak..." deyip gelin kişisini delirten insandır. Sinir oluyorum kadın sana...
Erkek annesidir. Gelinin annesinden kaynana olmaz çünkü, kızını evlendiren damadı oğlu gibi bağrına basarken erkek annesi geline yapmadığını bırakmaz.
Oğlunu kıskanır! sürekli kıskanır. sürekli. ona göre o erkeği yetiştirmiştir, büyütmüştür ve elin kızı hazır erkeği alıp eş yapmıştır. kendisi kocişini bebeklikten beri baktığı için o diğer kadın gibi değildir, hazıra konmamıştır. o bebekliğinden beri yemek yapmayı bilir, en temiz, en iyi eş odur, oysa gelin beceriksiz, iğrenç bir varlıktır. oğlunu öldürecektir! aman Allah'ım. oğlu açlık ve pislik içinde bir yaşam sürecektir.
kadınlar çok başka düşünüyor, içinde bir sürü kadın var, bir kişi düşünmüyor, bir çok kadın düşünüyor. her duyguyu temsil eden bir kadın var, hangi duygu baskın ise o kadın öne çıkıyor, konuşuyor, bağırıyor, yıkıyor ortalığı belki de sevecen sevecen davranıyor. bilemezsin, hangi kadını ortaya çıkacak onu kestirmek zor. bir de kaynana kadını var, onların içlerinde yavaş yavaş büyüyen bir kadın bu. onu kendi içinde büyütüyor ve o kadın vücüduna sığmamaya başlıyor, sürekli dışarıda, sürekli. yılan ağızlı. pis.
bu kadar devam edebildim. içimdeki gelin kadını çıktı ortaya işte.
Tanımadığım halde beni acımasızca korkutan teyze. Oğluşunu elinden alan el kızı olmak bi yana, iki kuruşluk kendime olan güvenimi biliyorum ki aşağıdan yukarı süzüşü ile kaybedeceğim. Bir gün gelecek beni mutfakta kıstırıp etlerimi sıkacak, bana oğlunu bırakmam karşılığı para teklif edecek. Umuyorum ki iyi para teklif etsin, bunu çok istiyorum.
iyi olanına denk gelirsen melek gibi olan kadındır. '' kaynana kaynana, kara suratlı kaynana, allah var yukarda benimle oynama '' benim ki için yazılmıştır. ama yinede severim kendisini arada.
eğer kocanız anneciyse, s.kseniz o evliliği kurtaramazsınız...en iyisi ben ayrılayım bitsin bu çile dersiniz bir süre sonra,yine ortada ayrılacak bir sebep de bulamazsınız, ilişkiniz anası yokken iyidir çünkü, adam anası size ne yaparsa yapsın anasını susturamıyor ve nitekim kaynanayla geçirilen vakitlerde kulaklarınız kendisinin soktuğu laflardan ya da oğlunun pazardan alınan domates misali seçmece olduğunu sürekli size kakalamasından kıpkırmızı kesiliyorsa, yapmak isteyeceğiniz tek şey ortamdan ayrılır ayrılmaz tüm bunların biletini eşinizden kesmektir..Erkek denilen mahlukat da dırdırı sevmez, vakti zamanında meme veren anneye de hayatta s.ktiri çekmez...Kadın gelip size 'sen benim gelinim olamazsın' diye laf soksa ve cevap verseniz sizin g.tünüze patlar, cevap vermeseniz yine g.tünüze patlar..Bir süre sonra ilişkiden soğursunuz, bir de bakmışsınızki sokakta gördüğünüz adamlara bakıyorsunuz, artık onunla seks yapmak istemiyorsunuz..türkiyede evliliklerin birçoğu bu aileiçi para konuları ve kaynana zımbırtıları yüzünden bitiyor, baştan kaynananızla anlaşamayacağınızı anlar anlamaz, hemen durumu eşinize bildirin, baktınız anasına hömkürüp çemkirip sen benim eşim olacak kadına böyle diyemezsin diyemiyor, sakın evlenmeyin kızlar..kanser olursunuz maazallah..düşman başına..
canımdır birtanemdir. keşke kendi annem olsa demişliğim vardır daha kaynanam olmadı kaynana adayım ama olsun umarım bu sevgimiz hiç bitmez. kaynanaların hepsi kötü değildir kötü olanlarında bi çocukluğuna inilmesi lazım.
herkesin kanının ısındığı, seninse, neden bilinmez, kanının bir türlü ısınamadığı zat. halbuki "kaynana" sıfatını da henüz almamıştır ama bir işaret midir nedir, alacak galiba.
Kocanızı ve çocuğunuzu elinizden almaya çalışma; herşey kendi istediği kendi bildiği kendi kafasının bastığı gibi olsun isteme; sizin varlığınızı, kadınlığınızı, anneliğinizi bir türlü kabullenememe; kendini sizin kurduğunuz ve yeşerttiğiniz ailenizin kraliçesi sanma; kuş beynine ve kendi evinin içinin dışında bir bok bilmemesinden mütevellit muhteşem cahilliğine rağmen sizi gütmeye çalışma; hayatta bir kadının tek başarısının erkek çocuk doğurmak olduğunu sanma ve bu yüzden de kendinde sizin hayatınızın içine etme hakkı bulma; kazandığınıza harcadığınıza tasarrufunuza aldığınıza sattığınıza karışma; oğlunu size karşı kışkırtma; gelenek görenek bok püsür ayağına iktidarı elinde tutmaya çabalama; çocuğunuza yalakalık yapıp ben seni annenden daha çok seviyorum deme, onu size karşı soğutma, kendi reklamını yapma, çocuk kendisini sevsin diye onu şımartma; sizinle sidik yarışına girme; annenize babanıza bitmek tükenmek bilmeyen kıskançlığından ve aşağılık kompleksinden kaynaklı saygısızlık etme gibi pek çok meziyeti bünyesinde barındırabilen örnekleri mevcut olan yaşam formu. Hepsi neyse de, sizin ölüm riski ile burun buruna kalarak taşıyıp doğurduğunuz, uğruna kariyerinizi, kimliğinizi, hayattan aldığınız diğer tüm tatmini feda ettiğiniz, sıçtığı boku bile sevinçle karşıladığınız evladınız için o dakikaya kadar kılını bile kıpırdatmamış olmasına, bir tek gün gelip bakmamış olmasına, tek bir sefer uyutmamış yedirmemiş altını değiştirmemiş olmasına rağmen, sırf sizinle sidik yarıştırmak için "ben senin çocuğunu senden çok seviyorum" dediğinde ağzını burnunu dağıtmamak için insan üstü bir çaba ile kendinizi tutmanız gerekir.