Türk televizyon tarihinin en berbat formatıdır. Gelin, kaynana ve Damat üçlemesinden oluşan ailelerin birbirleriyle yarışması esasına dayanıyor program. Ayrıca reyting için de kişiler birbirlerini yerin dibine sokuyorlar, laftan döküyorlar. Seda Sayan'ın da samimiyetsizliği ve altoyu falan aşmış tenor hatta bariton sesiyle iyice zıvanadan çıkıyor program.
Ancak insan merak da etmiyor değil tabi; bu program yayına girmeden önce nasıl bir araştırma yapıldı nasıl bir fizibilite çalışması yapıldı ki programın yayına girmesi onaylandı. Yani demek istediğim şu "kim izliyor olm bu programı?" reklam veren şirket olsam yemin ederim Kanal D'den çekerim tüm reklamlarımı.
insanı saçmalıklarıyla güldürebilen nadide programlardan.
Düşünün gelin ile kaynana karşı karşıya. Bellerinde ayran yapacakları kaplar, ortada yoğurt su falan. Daha başta Gelin kaynanadan yoğurdu kaçırıyor kaynana saldırıyor. Neyse, sonra bütün her şeyi kaba doldurduktan sonra sıra ayranı çalkalamaya geliyor. Nasıl mı? Göbek atarak tabi. En iyi sallayan ayranı da sallamış olacak.
Koskoca romatizmalı, artritli kaynanalar, daha tazı gibi esnek gelinler karşısında rezil oldu tabi. Gelinler gerdan kırdı, geri büküldü, öne eğilip dolgun memelerini salladı, kocalarının ve tanımadıkları diğer iki erkeğin karşısında sulukule provası gibi kıvırttıkça kıvırttılar. Kaynanalar bin yıllık meşe ağaçları gibi oldukları yerde sağa sola sallandılar, diz bile bükemediler zavallılar, bırak gerdan kırıp esnemeyi.
Sonuçta noldu? Bütün damatlar annelerinin ayranını beğendi. Çalkalama işine bakarsak annelerinki en iyi ihtimal bulamaç veya kel peynir kıvamındaydı. Ama olsun, yarışmaya renk gelsin mantığı güdüldüğü için bu mantıksızlıkları es geçiyorlar.