eniştemin mesleği. hiç sevmediğim kız kardeşimi tebrik ediyorum vallahi. ulan kaymakam olacağım diye o kadar sınava girdi, kazanamadı ama en azından kaymakam koca buldu kendine. yok rütbeleri, statüleri vs. önemsediğimden değil, azminden dolayı o tebrik.
Kağıt üzerinde ilçenin en yetkili mülki idare amiridir. Gerçek yaşamda ise ilçedeki memurlara öğretmenlere izin veren kamu görevlisi. Çok bi yetkisi olmamakla birlikte kaymakam olmak için saglam torpilden başka bi şey gerekmez.
mülki amir olartak nitelendirilen, binbir zahmetli sınavlardan ve de yazılı ve sözlü mülakatlardan da geçtikten sonra devletin bununla yetinmeyip kendisini yurtdışına gönderip dönüşünde kusursuz bir tez yazmasını beklediği kişidir.
kaymakam vali'nin tek muhatabıdır..
diğer mesleklerden bir ilçede bir sürü kişi olabilecekken, kaymakam'dan sadece bir tane vardır..
bütün kaymakamlar aynı makineden çıkmış birer robot misalidirler. konuşmaları,diksiyonları,hayata ve diğer mesleklere bakış açıları hep farklıdır. en basitininden diğer mesleklere sahip insanlar, kahkaha atarak gülebilirken, bir kaymakam karizmatik bir şekilde hafifçe sırıtmalıdır.
sanıldığının aksine kaymakam olmak için kaymakamlık sınavının geçilmesi yeterli değildir.
bu sınavın ardından kaymakam adaylığı sınavı gelir ve bundan da en az ilk sınavdaki gibi derece denilebilecek bir puan almalısınız. bunun anlamı; 2 sınavı çok yüksek puanlarla geçmiş olmanıza rağmen hala kaymakam değilsiniz demektir. dur daha bitmedi..
bu sınavların ardından sözlü mülakata alınırsınız.. karşınızda içişleri bakanlığı personel genel müdürü ve üst düzey bürokratlar bulunur.. anayasadan tutunda akla hayale gelmeyecek derecede sorulara muhatab olursunuz. ama ne olursa olsun onları tatmin etmeli ve sorulan her soruya net ve süper ötesi bir cevap vermelisiniz. aksi halde bu iş yatar..
hadi diyelim sözlü mülakatı da geçtiniz.. bitti mi? tabii ki de hayır.. daha var..
ülkenin boş bir yerinde bulunan bir ilçeye kaymakam adayı olarak gönderilirsiniz. bakın kaymakam olarak demiyorum, kaymakam adayı olarak dyorum..orada vali'nin gözetiminde olursunuz. şoförünüz, kendinize has dört dörtlük makam odanız, ve korumalarınız olur..
kaymakam adaylığının ardından bakanlık tarafından yurtdışına ingiltere'ye gönderilirsiniz.. bu süre zarfında her türlü, ama herlü masrafınız devlet tarafından karşılanır. orada leicester univercıty'de (bakanlık bu okulla anlaşmalı) 1 yıl dil eğitimi görürsünüz. dil eğitiminin yanında farklı diyarları görmekten dolayı kendinizi daha da geliştirirsiniz..
gelelim yurda dönüşe.. uçaktan ilk indiğiniz anda havaalaınında polisler tarafından karşılanıp evinize gidersiniz.. bakanlığın önceden belirlemiş olduğu tarihte bakanlığa gider, hazırlamış olduğunuz tezi bakanlığa sunarsınız. tez belki 10 bürokratın gözetiminden geçer.. şube müdürü, personel genel müdürü, müsteşar yardımcısı, müsteşar, bakan yardımcısı, ve en sonda da bakanın önüne gelir. hepsi imzalamış ve onay vermişse artık siz bir kaymakamsınız demektir.
bakanlar kurulunda görüşülecek olan kaymakamlar kararnamesinin ardından size uygun görülen bir ilçeye kaymakam olarak atanırsınız.. eviniz, makam arabanız, korumalarınız vs. herşeyiniz vardır. yaşlı başlı emniyet müdürleri bile emriniz altına verilmiştir.
ilçede vali'yle muhatab olmanın ve bürokratik bir yaşama sahip olmanın verdiği olgunluk ve onur, sizi her geçen gün daha da ileri seviyeye götürecektir. siciliniz temiz ve vali tarafından dosyanız olumlu işlenmişse 15-20 yıl sonra vali olma şansınız çok yüksek demektir.. illa hükümet adamı olmaya gerek yoktur.. beğenilirseniz,farkedilirsiniz dikkat çekersiniz..
sanıldığı gibi muhtar veya benzeri mesleklerin üstü değildir kaymakamlık..
çok komik esprilere esin kaynağı. mesela açıklayayım bi çocuk bulup desen ki sen ilerde kaymakam mı olcan felan çok komik olur. yani kaymak-am anlatabildim mi, am; ama kaymak öyle bir espri yapabilirsiniz meseela o felan çok komik oluyor ahahaha nereden aklıma geldiyse bi de sen benim devamlı arkadaşımsın var "devam"lı yani ahahah ben de bütün numaraları açık ettim ya gülme geldi haha.
2013 yılı itibariyle 3627 tl maaşla kesinlikle yapılmayacak iştir. tamam, itibari vardır, ama o da sadece ilçesinde. ilcesinin dışında kim takar kaymakamı. ömrünün önemli bir kısmi boş beleş ilçelerde geçer. her gün bu s...k ilçelerdeki kafasız memurlar, ilkel vatandaşlar ve en vahimi cahil muhtarlarla ve de kompleks sahibi bir vali muhatap olmak zorunda kalır.
bununla birlikte gözlemlerime göre (uzun süreli ve titiz bir gözlem) savcıların aksine daha iyi eğitimli, çok daha kültürlü, kafaları hemen basan, pratik zekalı insanlardır. işte bu da benim.
ilçelere atanmış en üst düzey mülki, idari amir, üst düzey devlet memuru. kendileri hükümetin, başka bir deyişle yürütmenin, taşralardaki temsilcileri olmaktadırlar.
abdurrahman karakoç'un eski zamanda kaymakama çıkan bir köylüye atfen yazdığı isyanlı sükut şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum.
gitmişti makama arz-ı hâl için
'bey' dedi, yutkundu, eğdi başını.
bir azar yedi ki oldu o biçim..
'şey' dedi, yutkundu, eğdi başını.
kapıdan dört büklüm çıktı dışarı
gözler çakmak çakmak, benzi sapsarı...
bir baktı konağa alttan yukarı
'vay' dedi, yutkundu, eğdi başını.
çekti ayakları kahveye vardı
açtı tabakasın, sigara sardı
daldı.. neden sonra garsonu gördü
'çay' dedi, yutkundu, eğdi başını.
içmedi, masada unuttu çayı
kalktı ki garsona vere parayı
uzattı çakmağı ve sigarayı
'say' dedi, yutkundu, eğdi başını.
döndü, gözlerinde bulgur bulgur yaş
sandım can evime döktüler ateş
sordum: 'memleketin neresi gardaş? '
'köy' dedi, yutkundu, eğdi başını.
şimdi ise ilyas memiş tarafından bu şiirin günümüze uyarlanmış hali olan sabırlı sükut şiirini paylaşmak istiyorum. ikisi arasındaki fark anlayana çok şey ifade ediyor. gülücük.
gelmişti makama arz-ı hâl için,
bey dedi, diklendi, çattı kaşını.
bir çalım, bir tafra attı o biçim,
hey dedi, diklendi, çattı kaşını.
kapıdan bir hava, girdi içeri,
kurulup koltuğa süzdü her yeri,
bir ferman gibiydi istedikleri,
duy dedi, diklendi, çattı kaşını.
istedi amiri gergin havayı,
ederek bir ikram yumuşatmayı,
çağırdı çaycıyı uzattı çayı,
koy dedi, diklendi, çattı kaşını.
anlattı meğerse ne cevher varmış,
köyleri ne başkan, bakan çıkarmış,
vekille yakından akrabalarmış,
boy dedi, soy dedi, dikti başını.
neyse savuşturdu, çıktı dışarı,
ardından hayretle baktı yukarı,
boşuna okuduk biz okulları,
vay dedi, sabırla, eğdi başını.
gördü ki idare halkı zor işmiş,
kimi büsbütün ham, kimi çok pişmiş,
zaman da devran da ne çok değişmiş,
hey dedi, sabırla, eğdi başını.
bakındı bir süre şöyle bir yöne,
düşündü az kaldı, zaten tayine,
söylendi sessizce kendi kendine,
oy dedi, sabırla, eğdi başını.
--spoiler--
Siyasal bilgiler
Hukuk
iktisat
işletme
iktisadi ve idari bilimler fakülteleri
Ve bunlara denkliği YÖK tarafından kabul edilen yurtdışında en az dört yıl süreli fakültelerden mezun olanlar.
--spoiler--
Dün yerel bir televizyonda kaymakamı konuk ettiler; sunucu sorular soruyor, kaymakam anlatıyor, sunucu bravo diyor, bravo diye diye kendini gaza getirdi. Artık bilerek mi yoksa gaza mı geldi ne birden sonlara doğru:
"Çok takdir ettim tam bir kaymakam nedir ne değildir, kaymakam nasıl olmalı olmamalı gösterdiniz" diye bağırdı; stüdyodaki iki üç densiz konuk kahkaha attı, kaymakam kıpkırmızı kesildi.
AKP'nin bu rezalete bir el atmasını rica ediyoruz.
Dünyada hiçbir ülkede olmayan bir ünvan ve görev tanımı. Tüm yerleşim birimleri tek yönetici tarafından yönetilir ve bu da çoğunlukla belediye başkanıdır. Bizde birkaçbin nüfuslu bir ilçeyi yetki karmaşasından ve bürokrasiden iki kişi yönetemiyor !!!
Osmanlı Devleti'nin son dönemi ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında kullanılan miralay ile binbaşı rütbeleri arasında olan ve günümüz rütbelerinden yarbaya denk bir askerî rütbe dır.