kayip pena

entry163 galeri7
    71.
  1. o dağınık odasının içinde bütün penalarını kaybetmeye meyilli gözüken yazar. bende kaybediyorum hergün. nasıl yok oluyorlar anlamış değilim.
    1 ...
  2. 72.
  3. Kendisiyle ilgili şöyle bir anım var;

    yanılmıyorsam temmuz'un* ortalarıydı. saat 21 civarında telefonum çaldı. arayan kayip pena: "olm güzel bir ortam buldum. sen de atla gel." dedi. aslında ilk başta üşenip hayır desemde sonunda kabul edip pena'nın verdiği adrese* gittim. Neyse telefon açtım, geldi bu lobiye yanakları kızarmış, gözlüğü buğulanmış bir şekilde. "ne oldu kavga mı ettin?" diye sordum. yok abi dedi, yukarıda suit kiraladım, gel oraya çıkalım görürsün dedi.
    neyse, bindik asansöre üst kata çıktık. boğaz manzaralı bir suit kiralamış bizimki. "olm muhasebeci maaşıyla nasıl kiraladın burayı?" dedim. "şirketten aşırdım biraz. merak etme sen" dedi. suitin yatakodası kısmına doğru yöneldi ve "bak sana ne göstereceğim" dedi. odaya girince yatağın üzerinde 5 tane çıplak kadının yattığını ve bize şehvetle baktıklarını gördüm. hepsi ünlü mankenlerdi. şimdi buraya isimlerini yazmak doğru olmayacağı için isimlerini vermiyorum tabii ki. "ooo sen bu gece parti veriyorsun herhalde" dedim. "abi sensiz boğazımdan geçmedi. Ayrıca 5 tane bana fazla 3 sana 2 bana bölüşelim." dedi. normalde bu tarz tekliflere çok sıcak bakmadığım için tereddütte kaldım. ama gözlerindeki medet umar bakışlara dayanamayıp "tamam" dedim.
    kısa süre sonra bu yataktan inip muffyyle oynamaya başladı. 1,5 saaat sonra bende işimi bitirdim. giyindim ve otelden çıktım.
    oradan yürüyerek taksim'e çıktım. biraz turladıktan taksi kiralayıp eve döndüm. bir kadeh şarap eşliğinde mehtabı seyrettikten sonra yattım. kısacası iyi bir insandır kayip pena. herşeyden önce paylaşımcıdır.
    4 ...
  4. 73.
  5. mhertalian'ın fantezilerine meze ettiği yazar kişilik.
    0 ...
  6. 74.
  7. kendisiyle ilgili şöyle bir anım var;

    yamulmuyorsam şubat'ın* ortalarıydı. saat 21 civarında telefoum çaldı. arayan kayip pena: "bu bir ödemeli aramadır, kabul ediyorsanız biri..." sesini duyduğumda yanlışlıkla bire bastım ve sonra cimri sanmasın beni diye de konuşayım bari dedim. telefonu her zamanki gibi "bal köpüğüm" diyerek açtı. "güzel bir ortam buldum. atla gel haydi." dedi. ilk başta üşenip hayır desemde sonunda kabul edip pena'nın verdiği adrese* gittim. neyse telefon açtım, geldi bu lobiye yanakları kızarmış, gözlüğü buğulanmış bir şekilde. "ne oldu kavga mı ettin?" diye sordum. yok abi dedi, yukarıda suit kiraladım, gel oraya çıkalım görürsün dedi.
    neyse, bindik asansöre üst kata çıktık, içeri girdiğimizde yaşlı ve şişman bir adam etek altını traş ediyordu. "lan noluyo" dememe gerek kalmadan yanlış odaya geldiğimizi buğulu camlı gözlüklerinin sahibi gözleriylen işaret etti. bir üst kata çıktık, içeri girdiğimizde gözüne korsan bandı yapıştırılmış bir keçi ve onun arkasında duran bir çoban gördüm. "ay noluyo" dememe gerek kalmadan yanlış odaya geldiğimizi buğulu camlı gözlüklerinin sahibi gözlerinin kankası olan burnuyla işaret etti. bir üst kata çıktık, içeri girdiğimizde damacana'yla oral yapan bir sucu gördüm. "noluyo ayol" dememe gerek kalmadan yanlış odaya geldiğimizi buğulu camlı gözlüklerinin sahibi gözlerinin kankası olan burnunun yakın akrabası olan çenesiyle işaret etti.

    terasa çıktık, kimsecikler yoktu. meğersem suit kiralamamış benimle bir şey konuşucakmış. arkaya bi yere götürdü ve kapak gibi bi şeyi açtı, akabinde bize şehvetle bakan 5 tane dişi gördüm. saf kangalmış bunlar, bakıcak yeri yokmuş. birini alabilirim ama masraf yaparsa satarım diyecektimki, arkadan uğur dündar belirdi. "noluyo aburakoyim" diyecektimki, pena eline geçirdiği kırık pipetle ensesinden kavradığı yavrulardan birini "keserim lan, dinime imanıma keserim allama, dinimiz amin" diyerek bir ayağını yere vurur şekilde uğur dündar'ı korkutmaya çalıştı.

    ben de reflex olarak lightsaber'ıma sarıldım. tuşuna bastım ve pembe renkli ışın kılıcımla "gedin la burdan, gedin la" tehditi savurdum. pena'nın en sevdiği renk pembedir, baksırı da pembeydi.

    sonra birden yer titremeye başladı, www bombabomba com şarkısı çalıyordu bi yerde. önce uzaktan geldi, sonra ses daha da yaygınlaşıp yükseldi.

    uyandım, telefonum çalıyormuş, arayan kayıp pena: "hacı kontör çok az beni arasana." dedi. kontör yok dedim kapattım. altta vodafone yazdı.

    çişim gelmişti, tuvalete gittim.
    7 ...
  8. 75.
  9. kendisiyle ilgili şöyle bir anım var.

    bükülmüyorsam ağustosun ortalarıydı. * . 9 pm. civarı telefonum çaldı. arayan babamdı; ''nerdesin lan pezevenk'' diyerek hönkürdü. ''geliyorum baba.'' diyerek telefonu kapandım. 9.12 pm. civarı telefonum yeniden çaldı. arayan kayıp penaydı. açtım telefonu, ''naapıyosun hocu gel ortam yaptım'' dedi. hemen heycanlanmıştım, çünkü bu adamı tanımıyordum ve tanımadığım bu adam beni telefonla aramış ve ''hocu'' demişti. normalde çok s.kişken bi insan olmama ağmen bi an tereddüt etttim. ama sonradan koy götüne felsefemi uygulayarak verdiği adrese gittim. * geldiğimde telefon açtım, saat 9.54 pm. di. lobiye geldi, ağzı yüzü yamulmuş gözlükleri buğulanmıştı. ''nooldu lan?'' diyerek gayet insancıl bi tepki verdim. birden çıkıştı '' lan deme lan godoş''. korkmuştum ama çaktırmamaya çalışıyordum. '' gel abi'' dedi, ''süit tuttum''. içimden düşünüyordum.'' pansiyonda ne süiti mna koym'' diye. ama seslendirmedim çünkü deminki tepkiden sonra korkmuştum.

    yukarı çıktık. 2 katlıydı zaten mekan. 23 nolu odaya girdik. içerde 5 tane cıbıl cıbıl, bıngıl bıngıl, hatun vardı. bir kısmı kısa kot şortlarıyla, süngerleriyle bir adet uno yıkarken, diğer kısmı da çilekli jöle içinde güreşiyordu. daha önce de belirttiğim gibi normalde çok s.kişken bi insan olmama rağmen bu görüntü karşısında şok olmuştum. '' abi hatunlar senin entryleri okumuş sen olmadan başlamıyolar'' dedi. başlamıyorlar lafı beni heycanlandırmıştı. daha önce de söylemişmiydim bilmiyorum ama normalde çok s.kişken bi insandım. o yüzden hemen ortama girmeye, çeşitli yavşaklıklarla kızların gönlünü çelmeye çalışıyordum. sonunda kızlardan beklediğim cümle gelmişti. ''biz üstümüze rahat bi şeyler giyip gelelim siz de hazırlanın''. daha rahat ne olacak diye düşünürken, kayıp pena biden ortaya bir masa çekti, değişik pozisyonlar deniyicez diye düşünürken, dolaba doğru yöneldi. içerden bir adet ''bu xl'' çıkardı. ''nooluyoruz mna koym'' diye düşünürken kızlar içeri girdi. hepsi üstlerine gayet usturuplu kıyafetler giymiş masanın etrafına geçmişti. sonra kayıp pena atladı; ''ben kozmikisinla olucam''. bu sefer sinirlenmiştim. sesli bir biçimde ''mna koym böyle işin'' dedim. hemen odadan çıktım. viraneden de çıkmıştım. sahile doğru koştum. intahar etmeyi düşünüyordum. bu bana yapılmazdı. o sırada sahilde duran boş bir bira şişesi dikkatimi çekti. üldürücektim kendimi. bira şişesine doğru yaklaştım. ama ne göriyim. dibinde kalmıştı. ''nimettir ziyan edilmez'' diye düşünerek fondipi çaktım. uzun süredir içki içmediğimden olucak , bira çarpmıştı. ertesi sabah kumsalda uyandım . üstüme martılar sıçmıştı. bir daha kayıp penayla konuşmamaya karar verdim.
    7 ...
  10. 76.
  11. yatağın altına kaçmış, uzun aramalara rağmen bulunamamış, şu an elektrik süpürgesinin içinde olduğu sanılan steve vai imzalı penadır.
    2 ...
  12. 77.
  13. sözlükte yazar olma hikayesi şu şekildedir.

    yanılmıyorsam aralık* sonundaydı. saat 20.59'da telefonum çaldı. arayan kayip pena'ydı. ne var ne yok diye kısa bir geyikten sonra: "abi istanbulescortgirls1.com bana yüzde 50 indirim yapacakmış artık" dedi. "hayırlı olsun yiğenim." dedim. "sağol abi" dedi. telefonu kapattı.
    aradan 3 gün geçti. saat 21.01'de yine telefon açtı. "abi karaköy'deki galata kulesi'ne gel." dedi. "ben ne oluyor lan" diyemeden telefonu kapattı. hemen kadıköy gidip karaköy vapuruna bindim. yarım saat sonra karaköy'e inip galata kulesine vardım. etraf polis kaynıyordu. herkes kuleye bakıyordu. kafamı kaldırınca kanat takıp kollarını açmış olan kayip pena'yla karşılaştım. polis: "in oradan aşşa lan." diye bağırıyor, pena: "tarihe geçmemi engelleyemezsiniz." diye cevap veriyordu. polis kordonunu aşıp kuleye girdim. penanın olduğu balkona çıkıp tuttum kolundan. "ne yapıyorsun lan" dedim. "abi hayat çok sıradan. hafta içi muhasebecilik, haftasonları conrad da grup seks. hayatım biraz renklensin istiyorum." dedi. "olm öleceksin manyak mısın" dedim. "ben senin hayatını renklendiririm." dedim. indirdim onu aşağıya, galata köprüsünün altında rakı içtik, balık yedik. sonra yanımdaki ufak laptop bilgisayarı açıp, ona uludağ sözlüğü gösterdim. "bundan sonra canın sıkılınca buraya yaz açılırsın." dedim. teşekkür etti. alkolün etkisiyle ağladı. o gün bugündür efendi adamdır. teşekkürler uludağ sözlük.
    5 ...
  14. 78.
  15. kayip penayla ilgili bundan 3 sene önce başıma gelmiş bir anıyı anlatmak istiyorum;

    yatımda uzanmış fenerbahçe sahilinin açıklarında güneşlenirken telefonun çalmasıyla uyandım. arayan penaydı;

    -ne var len yine" dedim.
    -abi bir ekip kurdum banka soyacağız var mısın?"
    -olm istediğin para olsun. gel ben sana vereyim." dedim.
    -yok abi sperm bankası soyup, o spermlerle bukkake filmi çekip dolar milyoneri olacağım."

    ne cevap vermem gerektiğini bir süre düşündüm. dedim ki:

    -türkiye de sperm bankası var mı?
    -bilmiyorum herhalde vardır. yok mu yoksa?
    -yok diye biliyorum. ama sperm lazımsa 6-7 kişi toplayıp film çekebilirsin dedim.

    neyse bu adamları ve kadını bulup filmi çekmiş. herkesin parasını da ödemiş. ama kameranın içindeki kasedi kaybetmiş. bu yüzden piyasaya süremedi filmi. daha sonra hentai işine girdi. onu da batırdı. o gün bugündür muhasebeci kendisi.
    1 ...
  16. 79.
  17. yaşına başına bakmadan happy aquarium oynayan yazar.

    madem oynuyorsun bana kaplumbağa postla demek istediğim kişi ayrıca bu. tanım üstteki bunla karışmasın. tanım üsttekiyse bu niye tanım şeklinde. insanların günlük hayatta tanım yaparak konuştuğunu düşünsene la ne acaip.

    --spoiler--
    naber?
    aslı ne haber olan, zaman içinde kısaltılmış karşılaşmada sorulan soru. iyiyim abi senden?
    --spoiler--
    2 ...
  18. 80.
  19. 81.
  20. (bkz: #6771409)

    en neşeli sabahlar seninle olsun ne demek.
    1 ...
  21. 82.
  22. ramazan bayramı, kurban bayramı, aşure günü, cumhuriyet bayramı, 23 nisan çocuk bayramı, noel, paskalya, kabotaj bayramı, sabotaj bayramı vb. güzel yurdumun dini olsun, resmi olsun her türlü tatil dönemini sektirmeden değerlendirmeyi başaran, yılın 2/5 sini yatarak geçiren, ohh ne güzel memleket rakii, şiş kebap, mozaik diyen çopçoptiki. ne mozaiği ulan, mermer o mermer!
    1 ...
  23. 83.
  24. pisuvara elimi tutmadan işedğimi görünce "nası yapıyon olm öyle lan?" dedi ilk. gel bak göstereyim dedim, önce tut yolu göster deyince şeyimi tutmaya yeltendi.. "ay git burdan pis sapıq=(" diye haykırdım. zor aldılar elinden..

    edit : iki nokta'yı gammazlayan gammazı, butonundan öpüyorum.
    3 ...
  25. 84.
  26. önce mint kutusu boşaltıp, içine penaları doldurup, sonra kutusuyla kaybedince oluşan durumdur.
    1 ...
  27. 85.
  28. ne istersen, iste benden" gibi son derece samimi olan vodafone reklamı sonrası, dileğini yazdığı için çaylak yapılmış dost. şu moderasyonun yaptıklarına akıl ermiyor.
    1 ...
  29. 86.
  30. (bkz: #7384852)
    istisnasız her pazar gecesi beni bulur ve abi x filmi seyrettin mi? hede hödö gösterime girmiş. falancanın şu filminde bi sahneler var sorma gitsin.. gibisinden antin kuntin bir muhabbetin içine çekmeye gayret eder. kendisine bir süre tim duncan yüz ifadesiyle bakarım. aman bro sen nerede yaşıyon vs vs binbir terane işitirim. kardeşim ben oscar törenini seyretmek zorunda mıyım? gizli gizli atilla dorsay, sungu çapan, cem altınsaray, deniz yavuz gibileriyle mi takılıyorsun sen aslanım? kimsin ulan sen, kimsin, kimsin ulan!.. en sonunda seni sinema eleştirmenleri odası' na korsan eleştiri yapıyor diye şikayet ettim. yakındır gelir alırlar seni. şimdi sen düşün.
    4 ...
  31. 87.
  32. kayıp pena; otobüse binip şöföre ''kalbinin götürdüğü yere götür beni'' diyen kayıp müşteridir.
    4 ...
  33. 88.
  34. genelde gitarı elime aldığımda 10 saat aradığım şey. gitar çalmaya ara verip tekrar işe koyulunca yine bulamadığım şeydir pena ! anneeeeeeeeeeeee penamı gördün mü ? hani şu üçgenimsi şey gitar çalarken şey yaptığım şey !? ''Koltuğun üstündeydi en sooon'' tamammm !!
    0 ...
  35. 89.
  36. kayıp pena, elma şeker i satan baloncunun koptuğu balondur. ipi kopuktur bulunamaz.
    4 ...
  37. 90.
  38. Kendisiyle ilgili şöyle bir anım var:

    Halisünasyon görmüyorsam ağustos ortalarıydı, telefon çaldı, tabi ödemeli, kabul etmedim. Aradan 10 dakka geçti geçmedi, bi arama daha, tabi ödemeli gene, lanet olsun diyip kabul ettim, baktım pena " Kanka naber ya epeydir görünmüyon " dedi, hoş beş muhabbet ederken benim tarihe ve özellikle mısırlılara olan ilgimi bilen pena konuyu mısırlılara getirdi, pena: " kanka ben kahire'deyim ya gelsene senle piramitleri gezeriz." dedi, " Tamam hacı "dememle, havayollarının sitesinden kahire bileti almam bir oldu. Neyse geldik kahire'ye, telefon çaldı, açtım telefonu, tabi ödemeli gene, arayan kim olsa iyi ? Pena ?!!. Bana kaldığı otelin adresini verdi, neyse atladım taksiye gittim. Otele vardım, resepsiyon çağırdı bunu aşağı. Neyse geldi bu lobiye, tabi gene yanaklar kırmızı kırmızı, gözlükler buğulanmış falan, " Noluyo lan ? " dedim, " Sorma pelin dedi, geçen gece diskoda efendi efendi eğlenirken bir grup kız geldi, beni zorla bu otele getirtip suit oda kiralattılar, gel bak yukarı gösteriyim " demez mi, ben tabi bir dakika bile kalamazdım orada artık. Tam döndüm gerisin geri gidicem, kolumdan tuttu, bırak kolumu leyn diyip ağzının orta yerine bi dirsek yerleştirecektim ki " Şaka kanka 1 saate hazırlanıp gidicez piramitlere valla " dedi ve ekledi " yalnız bende para yok", sorun diil dedim. Neyse, 2 saat kadar sonra piramitleri tam karşıdan gören bir dağa götürdü bizi, " Ne işimiz var burda ? " şeklindeki safiyane soruma, bu bizim pena sağ elini göğüs hizasında kaldırarak, aynı bu ikiliye dikkat filmindeki gibi,elini soldan sağa doğru yaklaşık 45-46 derecelik bir açıyla (bkz: gereksiz bilginin dibine vurmak) piramitleri kapsayacak şekilde " işte buraların hepsi benim" demez mi? Ben orda kendimi kaybetmişim, " Ya Allah" diye bağırmamla sırt çantamdaki levyeyle buna girişmem bir oldu. Bağırıyorum bi yandan da " seni bana sayıyla mı verdiler ulen " diye. Sonrasını hatırlamıyorum, kendime geldiğimde nihayet piramitlere varmıştık.Geziyoruz içeride işte, rehber de bi yandan anlatıyor, falanca firavunun falan fişmekan sırasında yaptıklarını resmeden bu hiyeroglif falan diye, bi de bilirsiniz, piramitlerle ilgili geyikler dolanır etrafta, piramitlerin içinde sonar cihazı çalışmaz,
    ultrason cihazı çalışmaz, bir kaba süt koyduğunuzda cilt losyonuna dönüşür falan diye. Baktım bizimki, elinde sonar cihazı " napıyon hacı ? " dedim, yaw hakkaten çalışmıyo mu diye bakıyorum dedi. Sinirlendim, buna sümsüğü çakacakken tur rehberi " hiştt siz ikinzi kendi aranızda konuşmayın, kara kız sen söyle bakim ne dedim benen son. " diyince, özür diledim tekrar dinlemeye başladım rehberi. Aradan 10 dakka geçti geçmedi, baktım bizimki bir kaba süt koymuş, başında bekliyor benim soru işareti dolu bakışlarımdan ötürü şöyle bi cevap verdi : " Yaw, mısır'a uçak bileti, otel masrafı bilmem ne derken çok tuzluya kaçtı, hanımın kuaför masrafı da beni bitiriyor bari şurdan cilt losyonunu bedavaya getirim de, ordan 3-5 kar edeyim " dedi. Tövbe estafurullah falan diyerek tura devam ettik piramitin içinde. Bi ara kayboldu bu, sonra geri geldi, baktım bu seferde elinde hesap makinesi bişiler hesaplıyo, " Hayırdır hacım " dedim, " iki turistle konuştumda, yaw zamanında kafayı çalıştırıp bu piramitlerin olduğu yerden bi arsa kapatmadık, şimdi ne para ediyo buralar biliyo musun ? " demez mi ? Neyse laf çok uzadı da, iyidir hoştur ama, böyle menfaatçi, paragöz bir adamdır kendisi yukarıda belirttim mi bilmiyorum ama, yazıda yaptığı tüm aramalar ödemelidir.

    Kendisiyle o günden beri görüşmedim, kimileri hala mısırda olduğunu, kendisine iki göz bir piramit yaptığını, hatta pimapen falan döşetip, bir de çelik kapı taktırdığını söylüyor, bazı rivayetlere göre de, kara deliklerden birine girip zaman yolculuğu yapıyormuş sıkça. Neyse, ben tarihle ilgili ödevlerime devam edeyim, efendim, Sezarla, Kleopatra olayı ile Baltacı Mehmetle, Katerina olayları da birbirine çok benzemektedir. Zira gerek sezar gerek baltacı mehmet, hiyeroglif ve minyatürlerde, suit odadan lobiye inen, lobideki misafirini karşılayan kırmızı kırmızı yanaklı ve buğulu gözlüklü bir adam olara... laan laaaan? Ulan yoksa kara delikten geçip zaman hikayesi?
    Hadi canım....
    4 ...
  39. 91.
  40. baba olacakmış allah analı babalı büyütsün minik penayı.
    2 ...
  41. 92.
  42. baba olacağını sözlük ortamlarından mı öğrenecektim lann! ziyadesiyle üzüldüm azda sevindim. önümüzdeki bir, iki seneyi yemek, bulaşık, ütü ve bebek bezi yıkayarak geçirmesini temenni ettiğim anarşik insan, entropilere gelesice.
    4 ...
  43. 93.
  44. yakın gelecekte lukas ibni kayip pena olarak sesleneceğim adem oğlu. ek$ibitionımdan elini çek olm.
    2 ...
  45. 94.
  46. uzak geçmişte you are a ibne olarak seslendiğim köylü kızı.
    2 ...
  47. 95.
  48. kayıp pena; doğada akışkan metal formunda bulunan bir elementtir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük