Kendiyle yontup parlatır kendini.
Kesinleştiren bir elmas gibi..
içinde yaşadığımız an
Ve onun birdenbireliği
Genleşerek yayılır bütün zamanlara
Yalnızca bir an
Geçmişi toparlayıp
Işığa çıkaran..
Bir elmas derinliğinde
Görünür kılan
Şimdi herşeyi
Artık bize yabancı birçok halimizin
Birbirine karışık
Akıp gittiği zamanların içinden
Çekip alır kendii bir an
Yalnızca bir an
Nice başıboş ve unutkan ayrıntıyı
Işıltısında yeniden anlamlandıran
Yıllar sonra bir kitabın sayfaları arasında saklanmış o kayıp penayı bulduğum,
Böyle bir andı..
Sanki bir pena değil,bütün yaşadıklarımız dökülüverdi bir kitabın sayfaları arasından..
Bulunmuşun ışığında yeniden parlayan..
Gitarı öğrendiğim ilk pena bu diyordun.Uğurum.
Ev içinde oradan oraya saklayıp duruyordun.Bir gün kaybettin onu ve nereye koyduğunu bilmiyordun.Bir kayıp,herşeyin adı oldu birdenbire..Herşeyi bir kayıpla açıklıyor,beni ve dünyayı suçluyordun.Senin için ev,yemini avından saklamış bir tuzaktı artık.Kendine ve tuzağına sığamıyordun.Eski şarkılarını beğenmiyor,eskisi gibi çalıp söyleyemiyordun.Küsmüştün gitarına.Sanki hayatındaki bütün olmamış şeylerin anahtarıydı artık o kayıp pena;gölgesi aramızda bir ay tutulması gibi durdukça ,azalıyorduk birbirimizden.Sen küstüklerinden ve vazgeçtiklerinden yapılma bir yabancılığa boşalan bakışlarla yürüyordun.Yüzleşmekle kolaylaştıramadığın hayatını bahanelerle maskeliyordun.Hırslarına feda ettiklerinle gün günden uzaklaşıyordun kendinden.Pnayı bir bulsan ,sanki Eddie Van Halen olacaktın yeniden.Sayıklar gibi arıyordun ama nereye koyduğunu birtürlü hatırlamıyordun..Cinnete benzer bir gecede altını üstüne getirmiştin evin.Yoktu.Ertesi gün sen de yoktun.
Herşeyim sende kaldı dedin çok sonra.penam da..
Çocukluğunu anar gibi hüzünle gülümsedin boşluğunu benim kapladığım uzak bir dalgınlığa.Yarım kalmış sesin ve gitarınla.
O evden taşındığım günlerde rastgele bir kitabın sayfaları arasından birdenbire kucağıma düştü bu pena..
Bunca yıl sonra yalnızca bir zarfa koyup göndermek istemedim sana.bir şiiri olsun istedim.Başın dizlerimde beni dinlediğin günlerdeki gibi bir şiiri ,bunca yıl saklandıığı bir kitabın içinden düşerken bu kitaba..
nasildaş yazar. ahpariğimin doğum günü 20 nisan'dır. en sevdiği hediye 3000 parçalık guernica puzzle, en sevdiği yemek mantı, en sevdiği tatlı kazandibidir*.
entrylerinden bellidir, kalitesi ortada olan yazardır. tanıştığıma sevinmişimdir. uludağ sözlük çatısı altında böyle tiplere rastlamak da gayet güzel.*
nesildaş yazar kardeşimiz. aynı zamanda başımın belası pena.
bu hep kayboluyor. sonra buluyorum falan. artık cüzdanımda taşımaya başladım kaybolmasın diye. çok güzel bir de, 1mm lik bir mucize kendisi. onsuz çalamıyorum.
kavga sebebidir. birde karşıda gitar çalmasını bekleyen bir kız var ise, o zaman kulakla duyulmayacak küfürler başlayacaktır.
-mını dımını mırını.
+ne diyosun abi. arıyoruz işte
-mını dımını mırını.
bütün işini gücünü bırakmış, tüm sabrı ve dirayetiyle, benim gibi bir bilgisayar cahiline 'pes' kurdurmaya çalışan, yüce bir insandır kendisi, onca andavallığıma rağmen kendisi pes etmemiş ve bana tüm gayretiyle yardım etmiştir.
bir zamanlar antalyanın yerel kanallarından vip tvde yayınlanmış rock programı. demosu olan antalyalı rock gruplarına canlı performans olanağı falan tanırlardı. düşünce olarak oldukça şukela olsa da işleyişi pek iyi değildi.
--spoiler--
gogusleri tomurcuk gibi kabarmis yasit kizlar
müslümanlara ödül olarak sunulacak huriler(miş). bu vaadlere inanıp da heves eden kişilere çok acıyorum, çünkü gün geldiğinde siki tutacaklar. * *
--spoiler--
entrysi yüzünden çaylak olmuş yazar. ortada kimseye küfür olmadığı halde. zamanında alevilere küfür eden, sözlüğün orta yerinde diğer yazarlara ulu orta küfür edenler çaylak olmazken bu arkadaşımız çaylak olmuştur. Uludağ sözlüğe neden yobaz yuvası dendiğini bir kez daha anlamış olduk; bir de zall verdiği röportajda uludağ sözlüğü milliyete falan benzetmiş, ne milliyeti lan basbayağı zaman veya yeni şafak burası. günde bin tane küfürlü başlık açılıyor ama modlar istediğini çaylak ediyor. bu yanlı tutumu bir kez daha anladık...
tanım: girdiği entrydeki s.ki tutmak kelimesinden dolayı 15 günlük ceza almış yazar. insan OHA demeden edemiyor.
gerçekten anlatıldığı nedenden dolayı 15 gün çaylaklık aldıysa kendisini pek ikiyüzlü bir durumda bulmuş bir yazardır.
aynı konseptte entry'ler yazmış binlerce yazar hala aktif olarak yazarlık yapmaktadırlar. (hayır öyle bir şey yok diye kaşınacak kadar aptal birisi varsa yazsın, araştırmasını yapıp entry numaralarını teker teker yazalım buraya küfürlerin)
yani sözlük yönetiminin adaletle alakası olmadığını zaten biliyorduk ama bu kadarı da çok şaşırtıcı değil mi?
KENDISINE YAPILAN HAKSIZLIGIN GERI ALINMASI GEREKEN YAZARDIR. modaratorler fikirlerine gore degil sozluk kuralarina gore caylak yapmalidir. hani zall ropartajinda demisti yaa.. zaman gazetesinin sozluk versiyonu da olsak modlar yanli tutum gostermemeli.
herkes gibi fikrini söylemiş ve kimseye hakaret etmediği halde 15 gün gibi fazla ve gereksiz bir çaylaklığa maruz bırakılmış, canım, ciğerim, ahpariğim, arkadaşım, güzel insan.