yücelerden yüce gördüm, erbabsın sen koca tanrı!
alim okur kelam ile sen okursun hece tanrı!
erliği ile anılır filan oğlu filan deyu, anan yoktur atan yoktur, sen benzersin piçe tanrı!
kıldan köprü yaratmışsın gelsin kulum geçsin deyu, hele biz şöyle duralım, yiğit isen geç a tanrı!
garip kulun yaratmışsın, derde mihnete katmışsın, onu aleme atmışsın, sen çıkmışsın uca tanrı!
kaygusuz abdal, yaradan, gel içegör şu cüradan! kaldır perdeyi aradan, gezelim bilece tanrı!
kaygusuz abdal
bu siirin yazari olan ve 1341-1444 yillari arasinda yasadigi sanilan halk ozani
15.yüzyıl tasavvuf şairidir. alevi-bektaşi edebiyatının kurucusu sayılır. kuvvetli bir din ve tasavvuf kültürüyle yüklü şiirlerini hem hece hem de aruz ölçüsü kullanarak yazmıştır.
yazdığı eserlere nefes denir; çünkü hacı bektaş-ı veli'nin tekkesinde 40 yıl kulluk etmiştir. nefeslerinin çoğunda sırlı, hiciv- mizah motifleri, tekerlemeler, simgeler katarak insanlık kusurlarıyla ve ham sofulukla alay etmiştir. tasavvuf inanışlarını nükteli bir biçimde eserlerinde dile getirmiştir.
alanya beyinin oğludur asıl adı alaaddindir. birgün ormana geyik avına cıkar bir ceylan görür ve onu okuyla yaralar. yaralı ceylanı takip eder. bir tekkenin içine girdiğini görür. dervişlerden ceylanı kendisine vermelerini ister onlar kendilerinde ceylan falan olmadığını söylerler o sırada abdal musabelirir ve böğrüne batmış bir ok çıkarır bu seninmi diye sorar ve kaygusuz onun keramet sahibi bir kişi olduğunu anlar, abdal musaya intisab eder. (bkz: kaygusuz abdalın menkabevi hayatı)
şiir mevzusundan hazetmediğim halde, her okuduğumda parçalı bomba etksi yaratan;
Bir kaz aldım ben karıdan
Boynu da uzun borudan
Kırk abdal kanın kurutan
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz
Sekizimiz odun çeker
Dokuzumuz ateş yakar
Kaz kaldırmış başın bakar
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz
Kaza verdik birkaç akça
Eti kemiğinden pekçe
Ne kazan kaldı ne kepçe
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz
Kaz değilmiş bu be azmış
Kırk yıl Kafdağı' nı gezmiş
Kanadın kuyruğun düzmüş
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz
Kazı koyduk bir ocağa
Uçtu gitti bir bucağa
Bu ne haldir hacı ağa
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz
Kazımın kanadı sarı
Kemiği etinden iri
Sağlık ile satma karı
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz
Kazımın kanadı ala
Var yürü git güle güle
Başımıza kalma bela
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz
Suyuna biz salduk bulgur
Bulgur Allah deyü kalgır
Be yarenler bu ne haldır
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz
Kaygusuz Abdal n' idelim
Ahd ile vefa güdelim
Kaldırıp postu gidelim
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz
şiirinin sahibi olup, insanı gülerken ağlatma/gülmekten ağlatma yeteneğine sahiptir.
mekanı hep dilediği yer, toprağı da bol olsun.
aynı zamanda bektaşi halk ozanlarındandır.
14. yüzyıl tekke şairidir.
şiirlerinde hece ölçüsü ve aruzu kullanmıştır.
dili açık ve yalındır.
eserleri didaktiktir.
alevidir.
bektaşi şairidir.
yunus emre'den etkilenir.
nefesleriyle ünlüdür.
alaycı, nükteli, iğneleyici ve mizahi bir anlatımı vardır.
tasavvuf erbabı olduğu konusu, yazdığı şiirler ile şüpheye mahal bırakmayacak derecede yanlış olan şairdir.
bunları diyebilen birisine ne desem günaha girmeyeceğimi bildiğimden,
gelmişine geçmişine sövmek istiyorum ama...
Bugün Antalya elmali'nin tekke köyü olan yerde Abdal musa'nin dergahi yer almaktaydi(suan dergahin oldugu yerde abdal musa turbesi bulunmakta). Kaygusuz abdal da bu dergahtaki abdal musanin öğrencilerinden biridir.