Cok begenilen, cok edepli yetistirilmis, cok secici bir kiz arkadasim vardi. Bosandi. Bosanma depresyonu 6 sene surdu. 6 sene kimseyi sokmadi hayatina. O donem saldi. Cok kilo aldi. Sonra zayifladi. Asik oldu, sevgili yapti. 2 sene sonra ayrildiklarinda buyuk bir hayalkurikligi yasadi. Ve kayboldu.. sagda solda surtmeye basladi. Hizli bir ozel hayati olmaya basladi. O donem onu 6 sene hayatina kimseyi sokmadigi zamandan taniyan bir erkek is arkadasi telefon etti:
-sen esi benzeri bulunmayan ulasilmaz bir pirlantasin. Sen sirdan bir kadin degilsin. Kim oldugunu unutma.
Sonra da telefonu kapadi cocuk.
Hayatta bizi yoldan cikarmak isteyenler olur.
Ama bakmayin, bize kim oldugumuzu hatirlatip dogru yola sokmaya calisan iyi niyetli meleklerimiz de var:)
Ve sen iki ses arasinda hep kendi secimini yapar, sonuclarini yasarsin.
sırra kadem basmak. bilinmezlerce çevrelenmek.
annemin ölümüyle kaybolmaya başladım ben. o gün yolumu kaybettim. denizden karaya vurmuş bir balık gibi çırpınıp durdum. şimdi öfkeli ve üzgünüm. ne yapacağımı bilemiyorum. en ufak şey paranoya yaratıp yoruyor.
en kötüsünü de en iyi bildiğiniz doğduğunuz büyüdüğünüz ilk heyecanınızı yaşadığınız yerlerde başınıza geldiğinde yaşarsınız. kalabalıklarda, caddelerde, sokaklarda, yıllardır gördüğünüz gözlerde, kendi içinizde, kapınızın eşiğinde, evinizin içinde, yastığınızda kaybolursunuz bazen. ya da bazen değil sadece bu zamanlarda. biri sizi buraya bu karanlığa bırakmış gibi hissedersiniz. ne ileri ne geri gidebilirsiniz. sadece tek başınıza bir parça kalırsınız ortada. sesler yabancı yüzler yabancı yollar yabancıdır. şarkılar sizi anlatmaz aynalar sizi tanıtmaz. bir başkası olmuşsunuzdur artık.
100 yaşını dolduran mehmet emmi'ye gazeteciler röportaj için gelmişler. sohbet falan derken biri sormuş ;
- emmi başından geçen güzel bir olay varsa anlat da yazalım. mehmet emmi ;
+ var oğlum. bir gün köyde pasaklı deli zehra kaybolmuştu.aradım taradım zehrayı köyün dışında ormanlık bir yerde buldum. zehra gözüme bir güzel göründü ki .
- tamam tamam anlatma ne halt ettiğin anlaşıldı. başka var mı emmi ?
+ var oğlum. birgün muhtarın eşeği kaybolmuştu. aradım taradım eşeği köyün dışında bir yerde buldum. eşek gözüme bir güzel görünmüştü ki.
- tamam emmi. anlatma. düzgün bir olay varsa anlat.
+ var oğlum ama anlatmaya çekiniyorum.
- anlat anlat. her haltını anlattın zaten bunu da anlat.
+ birgün de ben kaybolmuştum !
nerde kaybolunduğuna göre değişken bir durumdur. Birinin gözlerinde kaybolmak ayrı, pazarda annenin elini bıraktıktan sonra onu kaybedip kaybolmak ayrı.
en kötüsü de ruhen, kendini kaybedip, benliğinde kaybolmaktır. kendine değer verememektir. çok felsefi oldu bu ne ya diyebilirsiniz ama, bazen öyle oluyor işte. hayat.
insan tepesine çığ düşüpte o karın altinda kaldiginda neresi alti neresi üstü anlayamazmış. kurtulmak icin kari kazinca kendini daha derine gömermiş. anlayacaginiz kendi mezarina gomermis kendini.
insan yasarkende hayati yıkılırsa başına; bir kere kaybolursa hayatta, yönünü şaşırır arafta kalıp pusulasini kaybederse,
kendi kendini gomer bu misal.
biri gelip elini tutup onu kurtarana dek.
ha hızır ha dost.
ha dost ha sevdicek.
ha sevdicek ha ana.
her geleni hızır her geceyi kadir belleyin demediler mi?
tanıdık gelen her şeyin silinmesi, üzerinde durulacak bir zemin kalmaması, varoluş kıblesini bulamamak, bütün yol işaretlerinin belirsizliğe işaret edip, birinin diğerinden üstünlüğünü yitirmesi, ifadesi aynı olan yüzler arasında kalmak, kopyaların kopyalarının çölüne terk edilmektir.