Bütün gün yatarak hiçbir şey beklemeyerek boş boş etrafa bakınmak. inanç, umut, çaba, hayal, azim duygularından arınmış olmak bunları geçtim duyguları bir kutuya kaldırıp öylesine yaşamak.
belli yaş dönemleri vardır. benim için 27 o dönemlerden biri. eğer iş, evlilik ve huzur üçlüsünden en az ikisini elde edemezsem o yaşa kadar kaybettiğimi anladığım an olacaktır.
Ne yapsaniz da etseniz de geri donusu olmadigini anladiginiz andir. Baslarda durumu kabulleniyormus gibi hissedersiniz fakat sonra tum benliginizle onu geri istersiniz. Gitmeseydi de guzel gunlerimizi yasasaydik, kotuleri bir kenara koyup gelecegimizi dusunseydik. Sorun ortada bir gelecek olamamasiysa zaten yapacakta pek bir sey kalamaz. Evlenmek bile istedigin kisi gitmistir. Bundan sonra bir daha anlarsin ki evlenmek, evlilik hayali kurmak gibi degildir.
mecazlı tokattır... böyle birden gelir, görmezsin ama hissettirir kendini osmanlı tokadı gibi. bilirsin, farkedersin.. kaybettiğin o salisede o çakılmışlığı farkedersin. anında farkına varırsın sözlük, öyle zaman geçmez. kabullenmesi ayrı tabi.
Aslında imkansızdır,nitekim insan kaybettiğini asla kabul etmez. Belki aklına gelir ama, acaba fikri bir kıvılcıma benzin döker gibi olur ve tekrar her şey parlar... Lakin kabul edilmesi gereken bir şey vardır, kaybettiğinizi anladığınız an, her şey bitmiş demektir. Yolun sonu artık görünmüş demektir...
Kaybettiğini anlayana kadar insan kazanma umuduyla o işin peşinden koşar. Kaybettiğini anlamak bırakmaktır
. Acılarından kurtulmaktır. Yeni bişeylere başlamak için güç toplamaktır. Kaybettiğini anlamak iyidir iyi.