karamsarlığa artık sevmemenin de etkisiyle yeni başlayan, bugün o bomboş sıralara gideceğim.. birer birer dolacak.. o her zamanki şen kahkahalarımız, derslerde abuk sabukluk yapmalarımız.. kaynayıp gidecek.. artık onlarolmayacak hayatımızda. çünkü artık kaybetmek taddık ufukta. kaybettik biz birbirimizi. ve işin en trajik yanı ise en cahilce duygularla sevdiğimizdik birbirimizin. onlar benim en yakın arkadaşlarımdı. bense onların. hatalar vardı yine görünür derecede. artık dayanamazdı ne bu kafa ne o kafa.. dayanmadı dı.. sildi, sildik birbirimizi.
gideceğim ve onlarla yüzyüze geleceğim... ne onlar bana bakacak, ne ben onlara.. duvar muamelese söz konusu olacak. ama yapabilir miydim ben bunu? onaylamadığım şeyler olduğunu bile bile onları sevmekten vazgeçmiş miydim ben?.. hayır.. bir insan nasıl arkadaşını bir kalemde rahatça sildim diyebilir ki? ben diyemem.. onlar demişse de eyvallah derim çok çok. kaybetmek ne demek sanırım bugün anlayacağım. sanırım bugün kaybetmenin ne kadar acı olduğunu onlarla aynı ortamda bulunup da eskisi gibi sarılamadan onlara uzak durmakla anlayacağım. benim iyi niyetimi görmezden gelmeleri aklıma gelecek yine. aklıma gelecek her türlü iyi günlerimiz, berabere ağlamalarımız.. ben ne zaman aşk acısı çeksem ilk omuzlarına sarılıp ağladığım insanları ben nasıl görmezden geleceğim peki? nasıl bitti diyince bittiğini göreceğim? üstelik onlar yalnız değil.. ama ben yalnızım. herkes benim yalnız olmadığımı, onların yalnız olduğunu düşünürken, benim tam tersi düşünmem... hangisi doğru? hangi kapı çıkar bu yoldan, başka yola geçer? o sihirli kapıyı bulamayışımın daha kaç kere acısını çekerim ben?
daha ne kadar ağlarım gökyüzünde duyulan sesimle..? varsın herkes beni yanlış bilsin.. ama ben kimseyi yanlış bilmeyeyim. çünkü ben gerçekleri gördüğümde daha çok canım acır.. evet, şimdi kaybetmenin acısını yaşıyorum, yaşayacağım... bugün saçlarımın nasıl olduğunu, kilo alıp almadığımı kime soracağım ben? kim benimle uğraşacak artık... artık her şey biter, kimseyi düşünmem dediğimde daha çok acımadığını yüreğimin nereden bileceksin? bu sözlerim sana, onu, buna... en çok da aynaya!..
şimdi soydum acılarımı, en güzel kıyafetlerimi giydim.. en güzel saçımı yaptım.. en tatlı gülüşümü de oraya gidince bulacağım.. sonra herkese inat mutlu görüneceğim. ve herkese inat mutsuzluğumu gözlerimden okutacağım. ve kendime inat o buz gibi kollara yabancılaşacağım.. artık olmayacak arkadaş vs. ben tek başımayım çünkü. bir tek ben varım. gerisi yalan deyişlerimle güçleneceğim. ve ben her kaybettiğimde bir kat daha acımasızlaşmanın etkisiyle bir canavara dönüşmemek için tanrı'ya dua edeceğim.
kaybetmeye, hızla gelen bir göğüs pasını karşılar gibi davranmak gerekir. göğüs önde, topun sektikten sonra düşeceği yeri hesaplayarak. acır biraz belki, evet, ama top uzaklaşmalıdır.
Parmaklarımın arasından kayıp giden kum taneleri acıtıyor, yavaş yavaş batıyor. Derinlere iniyor ve gözpınarlarımdan yaş olup akıyor yine. Sadece izlemek, ağlamak düşüyor bana. Soluk bir gülümseme dudaklarımda. Acıyor. Parmak uçlarıma değiyor sonra. Gülümsemem kararıyor, dudaklarımın üstünden geçen ateş gibi damlalarla. Çaresizlik ve korku. Acıyor.
elde etmenin, kazanmanın umursamaz sahte mutlulugu icinde bir anda herşeyin ters yuz olup, yok olamanın agırlıgı altında ezilmektir,kaybettikten sonra anlaşılır degeri kaybolanın.
günlük zaferlerle yaşamayan ve hayata sımsıkı bağlı olan insanın ellerinde altın fırsatlara dönüşendir. pes etmeyip maneviyata değer verenin yalnızca bir savaşta yenilmesidir, adı üzerinde pes etmediği için mücadeleye devam edecek olan çok büyük kazanımlar elde edecektir sineye çekip gücünü toparlarsa, kaybettiğini kabullenerek.
genellikle ölüm için kullanılır. çok anlamlı bir kelime ve anlamında anlamı olan. neyi kaybettin, varlığı, canlıyı, aklını, paranı, telefonunu, saflığını neyi kaybettin hepsinin ayrı ayrı anlamları var. ama her neyse, belki canlı , belki işin, belki aşkın her neyse adı onu kaybetme korkusu değilmidir çok değerli kılan.
ben kaybedeceğim.. bu oyunu.. bütün oyunları kaybettiğim gibi.. fakat bir sorun var ki bilmiyorsun.. öyle kaybediyorum ki.. kimse kazanmış gibi olmuyor sonra..
en acısı maddi değil, manevi kayıptır. bir insanı kaybetmektir en zor olan. illa ölümle olması gerekmez bunun, bir insanın sizi silmesi onu kaybetmeniz demektir. ne hata yapmış olursanız olun, aranızda ne geçmiş olursa olsun buna değer mi diye düşünürsünüz. geçmişin hatrına affedilemez mi, bu kadar mı gururlu olmalı insan dersiniz. sonra gerçekle karşılaşırsınız: artık ne söyleseniz, ne kadar yalvarsanız boş...kaybettiniz.