herhangi bir olayda , bir şeyin değerini anlamak için zaman zaman olması gereken diye aktarılan durum. bu da yanlış aslında. içten içe, bir şeyin , birinin vs anca kaybedince değerini anlıyoruz nasıl olsa diye, bir şeye , birine sahipken uğraşmıyoruz değerini bilmeye.
"hep denedin,hep yenildin.olsun.yine dene , yine yenil.daha iyi yenil." yani samuel beckett abimiz diyor ki kaybetmekten korkma kaybede kaybede kazanmayı öğrenirsin bazen, sen denemeye devam et.
önce sahiplenmek gerektiren eylem. ne demiş can yücel:
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
sevdiğin her şeyi er ya da geç kaybedeceksin, ama sonunda sevgi sana başka bir surette geri dönecek.
kaybediyoruz, yitiriyoruz, acı çekiyoruz, kalbimiz hiç bu kadar kötü kırılmadı sanıyoruz. bu acı hiç geçmeyecek gibi hissediyoruz. ama işin aslı şu ki bu dünyaya sınavlardan geçmek ve birilerinin sınavı olmak için geldik. kayıplarımızın listesini tutup kazançlarımızı görmezden gelirsek mutsuzluk kaçınılmaz sonumuz. her şey biz insanlar için tasarlanmış. her acı, her kötülük, her iyilik, her mutluluk. bunlardan biri eksik olunca aslında biz eksik oluruz. mükemmel dengeyi bu zıtlıklar ayakta tutuyor. hepsine ihtiyacımız var. birini yaşamadan, tecrübe etmeden bir diğerinin kıymetini anlayamayız. kabullenmek bu dünyadaki tek lüksümüz. kabullenmek bir yetenektir. gelmek isteyene de gitmek isteyene de kapılarınızı sonuna kadar açın. elbet doğru misafir çalacak kapıyı. yeter ki misafiri ağırlayacak mecalimiz olsun. umut etmekten vazgeçmeyelim. çünkü yaralarımızın, hayal kırıklıklarımızın, huzursuzluklarımızın tek bir şifası var - umut.
Sizden daha iyi birilerinin olabileceği gibi sizin yaptığınızdan daha iyi bir plan da olabilir. insan kendini geliştirebilen bir canlı. Kaybetmekten korkmayınız, gelişmeye bakınız.
Garip bir biçimde kısır döngü hissi aldım başlığa bakınca. Daha doğrusu altındakilere bakınca. Kaybetmek mi?
Can bile bizim değil. Neyi kaybediyorsun. Niye kaybediyorsun.
insan doğduğu andan itibaren kaybetmeye mahkumdur zaten. çünkü bizim olan hiçbir şey aslında bizim değildir.
doğduğumuzda dünyaya değişik koşullarda geliriz. ana rahminden çıktığımız andan itibaren üzerimizde kıyafet bile yoktu. çıplaktık. sonra bir ailemiz oldu. anne, baba ve varsa kardeş. onların oluşturduğu, dayadığı döşediği ve bizim hiçbir şekilde dahil olmadığımız, emeğimizin geçmediği bir eve gideriz ve o ev bizim olur. daha sonra ise ölene kadar bunun gibi daha birçok şeye sahip oluruz (sahip olduğumuzu zannederiz), manevi birliktelikler olur (arkadaş, dost, sevgili) ve biz bunları kaybeder dururuz. hayata dair ne varsa, hepsi zaten sonradan kazanılan şeyler. ve yine kaybedilmeye devam edecekler. kaybetmediğimizi düşündüğümüz vakitler bile kaybetmeye devam edeceğiz durmaksızın. kesintisiz, her an, her saniye kaybedeceğiz. efkarımızı bir nebze tedavi etsin diye sigara alırken para kaybedeceğiz. para kazanmak için meşguliyet denilen işe büründüğümüzde ihmal ettiğimiz dostlarımızı kaybedeceğiz. bugünü kayıpsız kapattım diye moral verirken bile kendimize, en kötü ihtimalle ömrümüzden an kaybedeceğiz. ve kaybetmeye hep devam edeceğiz.
Bulutlara uzanıp gökyüzünde yıldızlarla kavga etmeye benzer..
Hatta,gecenin köründe boş boş hayallerle gökyüzünün karasında, anlamsız olduğunu bildiğin ışık taneleriyle kocaman bir kavgaya benzer..
Öylesine boş bir yenilgiye,
doğrusu sessizliğe benzer..
Belki Çabalamaktan yorulduğun için ,
Belki de kazanamayacağını bildiğin için..
öyle yalnızlığı kaybetmek değil bu.
yalnızlığı kaybetmek kolay.
kaybetmek dostunu, bazen kendini; bedenini,
bazen ruhunu kaybetmek. kurduğun hayalleri kaybetmek.
inancını kaybetmek, her şeye dair.
sevincini kaybetmek, anlık mutluluklarını. mutlu değilsin her zaman.
masanın üzerinde kalan ufak kırıntıları kaybetmek.
ümidini, beklentilerini kaybetmek.
pusulanı kaybetmek, koca okyanusun ortasında.
hayatını kaybetmek, ama öyle ölmek değil.
yaşadığını düşünmek bu. oysa çoktan ölüsün sen.
yoksun, kayıp.
gelecekten bir şeyler kaybetmek. umutlarına dair.
ışığını.
anılarını kaybetmek, hatıralarını.
peki bu kadar kolay mı kaybetmek?