"Eğer istediğin olmazsa acı çekersin, eğer istemediğin bir şey olursa yine acı çekersin, hatta istediğin şey tam olarak olsa da acı çekersin çünkü onu kaybetme riskin vardır. Zihin böyle belalı bir şeydir. Değişimden özgür olmak ister. Hayatın koşullarından ve ölümden özgür. Fakat değişim hayatın kanunudur ve ne kadar dirensen de bu gerçeği değiştiremezsin" diyor sokrat. Ben de diyorum ki olacak olan olacağına varır, kasmaya gerek yok. Hatta bu şekilde güzel olabilecek şeylerin bile önüne geçersiniz, kendimden biliyorum. O yüzden bu gerçekle yaşamanız lazım kafanızda. Böyle bir korkunuz olmaması lazım. Tavsiye.
2015’te tam burada bununla ilgili bir yazı yazmışım; Hiç kimse veya hiç birşey hayatınızda sonsuza kadar kalamaz kalacaksa da bunun garantisini veremez bu yüzden kendinizden emin yaşayın demişim ve tam olarak 3 yıl sonra yerin dibinde olduğumu, iliklerime kadar korktuğumu görüyorum..
insanı yiyip bitiriyor.Kaybetmek derken maddiyat değil sevdiklerimiz.Bunu düşününce hayat hiç güzel değil hep bu korkuyla yaşamaktan bıktım çıkar yol bulmak istiyorum.
Yaşanacak onca şeye engel olabilecek bir şeydir. Çok sevdiğiniz biri vardır fakat insanların nankör olduğunu, gün gelince sizi tek kalemde silebileceğini düşünür ve ben bu insana bunca yıl sevgi gosterip en değerli şeyim olan zamanımı harcayacaksam bunun sonsuz bir ilişki olmasını istiyorum diyebilirsiniz. Şanslıysanız isteğiniz gerçekleşir fakat insanlar hep gitmeye meyillidir.
insanı yiyip bitiren korkudur. Eşini dostunu, makamını, başarılarını sakındıkça kaybedersin aslında. Sen Sardıkça daha hızlı kayıverirler. Olacakları bilirsin elden bir şey gelmez. Çırpınırsın fayda etmez, bir çığlık atarsın duyulmaz...
Küçük bir bundan sonra her şey güzel olacak mı sorusuyla başlar asla diye yankılanır beyninde kulak versen de kulak tıkasan da şüphe çığ gibi büyür yerini korkuya bırakır.
Sona geldiğinde kaybettiklerin koca bir dünyadır Sense koca bir hiç.
Her an benimle yaşayan korku. Çözümü olmayan kaybedişle sorunum; ölümle.. "Aileme bir şey olacaksa ya bana da olsun ya da önce bana olsun" çocuk yaştan beri ettiğim en düzenli ve belki de en bencilce dua.
Edit: ben hep en çok ailemi sevdim sanırım, anne, baba, abi. Sevgililer, akrabalar, arkadaşlar varolsunlar ama hiçbiri ne babam ne annem ne de abim olabilecekler.
zamanında bünyemde barındırırdım bu korkuyu. sonra baktım ki barınsa da barınmasa da kaybediyorum, ben de korkmadan kaybetmeye başladım. ta ki kaybetmeyene kadar.
çok sevip bağlandığınız insanı bir daha görememe, bulamamayla ilgili duyulan büzük korkusudur. sonuçta kolay kolay insanlara sahip olup sevmiyoruz değer vermiyoruz da hep bizimle olsun bizden uzaklaşmasın diye diye içinize bu korkuyu düşürür. ama bilmiyorsunuz ki korku varsa bir yerde olumsuzluk o korkudan beslenir ve değer verdiğiniz insanları hayatınızdan bir şekilde çekip alır.. bu korkularınızı düşüncelerinizi mümkünse içinizde tutun, başkalarıyla paylaşmayın.
aman allahım! ya bu ölüm korkusundan daha büyük bi korku bence. Yalvarıyosun bi insana gitmemesi için. Elinden gelen her şeyi yapıyosun kaybetmemek için ama ne seni ne duygularını önemsemeden çıkıp gidiyo. Çok acı bi şey değil mi?
Eğer çok ciddi boyutlara ulaşmış ise bu korku, eninde sonunda kaybedilir.
Fakat cüzi miktarda olması insana kaybedeceği şeylere sahip çıkma istemi oluşturur.
Eğer bir şeyi kaybetmekten korkuyorsanız onun için çabalar, onun değerini bilir ve onun için savaşırsınız.