kaybetme korkusu

entry299 galeri4
    24.
  1. çocukluktan beri her sevdiği şeyi/kişiyi kaybetmiş insanın acı veren haklı korkusudur.

    çocukken yollarını balkonda beklediğin, yere göğe sığdıramadığın babanın bir gün bırakıp gitmesiyle başlar herşey... eğer bu şekilde savunmasız kalıyorsa bir çocuk sığınmak ister zamanla gençliğine adım attığı vakit... birini çok sevdikten sonra sebepsiz yere yalnız kalıverir aylar sonra yine. bu çok canını yakar ve kaybetmek istemez, uğraşır insan düzelsin diye. gün olur uğraşların karşılık bulur seneler geçer kaybetmemek için her hareketine göz yumduğun adam yine el oluverir. böyle duyguların insanları yeni bir dal ararlar. hep güvenmekten, sığınmaktan vazgeçmeyen ve salt merhamet arayan insanlardır. çünkü çocukken kaybedilen şefkat her insanda aranır.
    sözün kısası hep yeni denemelerden yorulan bünye günün birinde yalnızlığıyla yüzleşir. sever onu içten içe...

    biri gelir yine son olsun ister gönlü... yaralarını sarsın diye bekler bir köşede... çok sevmek ister onu ömrünü vermek ister ona. kaybederim korkusunu içinden atmak ister. yine cesurca atar adımlarını sonunu görmediği yollara.

    söylenebilecek tek şey kalır yeni kalbe... korkuyorum kaybetmekten yaralarım çok derin yara olma bana... ya yarabandı ol yada gör yaralarımı baştan söyle ''ben doktor değilim!'' diye... inan yorgunum, dizlerim tutmuyor. biliyorum sende seveceksin her insan sever. ama cesaret gerekir sevgiye... bir kere daha düşünmeli insan bu mu doğru olan diye? düşün sevgilim benmiyim hayatının eksik parçası? öyleyse gitme. girmesin hayatımıza yenileri, tanımayalım yeni insanlar, sevmeye çalışmalıyım? ne diyorsun? kaderim tersine döner mi sence?
    2 ...
  2. 23.
  3. insanı çıkmazlara sürükleyen bir histir.

    Aşk bir yumak haline gelip boğazına sarılıverir insanın bazen. işler çözülmez haldedir ve bu kördüğüm insanı istemediği şeyler yapmaya zorlar çaresiz. Birbiri ardına yapılan yanlışların en büyük nedeni ise kaybetme korkusudur. Bu korku bir kez girdi mi insanın yüreğine o andan sonra akıl ve mantık sürgüne gönderilmiş iki mahkuma dönüşüverir birden.

    Siz aşkınıza sahip çıkmaya çalıştıkça o kördüğüm giderek büyür ve bir süre sonra yumağın ipleri boğmaya başlar. Kurtulabilmek için çırpındıkça bir başka canavarın, kıskançlığın ellerine teslim olursunuz.

    Öyle bir canavardır ki kıskançlık, beraberinde tedirginliği, endişeyi ve huzursuzluğu da getirir. Beyni böcek gibi kemiren soruların başlıca kaynağı da kıskançlıktır. Terk edilme ihtimaliniz çoğaldıkça sorular artar. Kesin ve net yanıtı yoktur hiçbir sorunun. Onun bir başkasıyla olabilme ihtimalini, bir başkasıyla sevişebilme ihtimalini düşünmek, uykusuz gecelerin, verimsiz günlerin habercisidir.

    Mantık ve akıl sürgündeyken sizi terk etme ihtimali olan sevgilinin her davranışı, her sözü sadece ve sadece kıskançlık süzgecinden geçirilecektir.

    Bir zamanlar minik oyunların, aşka katılan tadın sebebi olan kıskançlık, sevgiliye düşmanlık duymanıza neden olacaktır artık. Ve düşmanlık insanın içindeki şiddeti körükleyecektir elbette.

    Kıskançlık ateşini bastırmaya kalkmak, başka şeylerle ilgilenir gibi görünmek bataklıktan çıkmaya çalışan insanın hareket ettikçe çamura daha da gömülmesine benzer. Yanlış, yanlış üstüne eklenir.Mantık ve aklın ardından benlik ve kişilik de çıkar sürgüne. Siz sevgiliyi kaybetmeme uğruna değişmeye çalıştıkça yüreğinizdeki huzursuzluk sizi yerinizde bir dakika bile oturamaz hale getirir. Üstelik değişmek uğruna yapılan hatalar sevgiliyi kaybetme ihtimalini daha da güçlendirir.

    Kıskançlığa tamamen teslim olmuşsunuzdur artık. Bu noktaya nasıl geldiğinizi hatırlamazsınız bile. Hangi olay, hangi kişi neden olmuştur bir önemi de yoktur artık. Şiddet yavaş yavaş kendini göstermeye başlar.

    Kendinize ya da ona zarar verme duygusunun kıyısında dolaşıp durursunuz.

    Bu duygudan kurtulmanın tek yolu, bütün bunlara konu olan sevgiliden kurtulmaktır. O sevgilinin diktiği ama üzerinize tam oturmadığını bildiğiniz halde giymekte ısrar ettiğiniz aşk giysisini çıkarmanın zamanı gelmiştir. Bu tutsaklığı yaşamaktansa kar altında çıplak kalmak çok daha iyidir. Ve elbette, üzerinize tam oturan bir giysi, bir yerlerde sizi beklemektedir...
    2 ...
  4. 22.
  5. 21.
  6. korkarak yasayan ve korkuyu sinesinin içine gömen kişiler her zaman sapa oturmakla mükelleftirler.

    tamam insan yaşlanip, sismanlayip ve saclari boz bir renge dönüstüğü vakit gözlerinin arkasina bir korku yerleşir. o korkudan korkmaz aslinda sadece korkunun farkedilmesinden korkarlar.

    ama işte yasam denilen mapushaneye düstüğünüzden beri geberene kadar güneşin cevresinde bir cok defa döner dünya.

    ama işte bu mapushanede bitecekse neden kaybetme korkusu ile hayatimizi bok eyleriz?

    her merhabanin elveda oldugu bir carki felekte hep kendimizi varsaydiğimiz korkular zehirleriz?

    atom bombasi hirosima gibi kendimizi bir enkaza ceviririz kuruntular ile.

    bogazlanan bir cocugun kani gibi akar gider zaman.

    ne demiş yunus emre:

    'ne varliğa sevinirim ne yokluga yerinirim.'

    bu mertebeye daha ulasamamişak harbiden haybeye yasiyoruz.

    eh o zaman ayni ihtirasla terennum ederim:

    gerisi laf-i güzaf ....
    0 ...
  7. 20.
  8. isteklerin önüne geçtiği zaman hastalıklı olur.

    sırf kaybedeceğinizden korktuğunuz için yalanlar söylemeye başlarsınız.

    gereği yok, gerçekten; eğer aynı anda sahip olamayacağınız şeylerden sahip olmadığınızı, elinizdekinden daha çok istiyorsanız bırakın onu alın. kaybetmekten korkmayın...
    2 ...
  9. 19.
  10. sana ait olanın bir gün gelip de parmaklarının arasından kayıp gideceğini düşününmek, içini tüm benliği saran, titreme ile başlayıp bambaşkalaşan, sarsan.

    içini korku sarar. "ya kaybedersem?" demeye başlarsın.
    kaybedilirse hayat anlamını yitirecektir. ya da öyle sanarsın.
    yaşamadan da bilemezsin bu duyguyu. yaşamak da korkutur. ya kaybettiğinde geri kazanmak istersen?
    istesende yapamayacağın durumlar çıkarsa karşına?
    sadece yol ayrılığı değil, yaşam ayrılığıysa?
    hali ne olur insanın?
    nasıl üstesinden gelinir bu durumun, bu korkunun??
    kaldıramazsa insan bunu??

    korkmak...
    hayattan..
    kazandıklarından...kaybedecek olduklarından...
    0 ...
  11. 18.
  12. korkunun kaynağıdır.
    korkuyu besleyen ortaya çıkaran şey zaten kaybetme duygusudur.
    sevdiklerini kaybetmek, başarılarını kaybetmek, aklını kaybetmek, paranı kaybetmek, inancını kaybetmek ve herkeste bir parça bulunan ve bilinçaltının en sağlam yerine kurulmuş olan hayatını kaybeetmek.
    korkunun temel besinidir kaybetmek.
    hayatımız boyunca kaybetmemeye çalışırız.
    elimizde her ne varsa.
    ona sahip olmanın mutluluğunu hazzını yaşayamayız bir türlü.
    onu kaybetmektir asıl bizi korkutan.
    her şeye rağmen bir gün daha fazla yaşamak mutlu etmez insanı.
    bir gün daha az yaşayabileceği düşüncesi korku salıverir tüm benliğine.
    sevdiğinin hayatta ona sunulmuş bir hediye olduğunun farkında değildir.
    ya onu kaybedersem korkusuyla yaşar.
    geldiği mevki ya da kazandığı başarıların tadını çıkaramaz.
    ya kaybedersem diye.
    ve bir şeylere sahip olmak eziyet haline dönüşür.
    her an her dakika onları muhafaza etme içgüdüsü yüzünden.
    en iyisi korkularını besleyecek hiçbir şeye sahip olmamak.
    kaybedecek bir şeyin yoksa eğer korkunun anlamı yok.
    4 ...
  13. 17.
  14. insanı bir çok şeyden vazgeçirecek ama fazlasıyla hissedilmesinin korkulanı başa getirebilecek korku.
    0 ...
  15. 16.
  16. hayatta, çocukluğundan beri hep kaybetmiş insanın korkusudur. bu korkuyu yenme ihtimali imkansıza yakındır.
    4 ...
  17. 15.
  18. kaybedilecek şeyin önemine bağlıdır. eğer bu korku sevgiliye besleniliyorsa kaybetmek değildir korkulan aslında. korkulan başkasının olmasıdır.
    1 ...
  19. 14.
  20. kaybetmekten korkan, daha fazlasına sahip olmak ister ki elindekileri yitirdiğinde onlarla avunabilmek için...hayat insana bir kapı kapatır, bin kapı açar bunları unutmamak lazım ki tutunacak dal hep vardır...
    7 ...
  21. 13.
  22. Varoluşçu psikiyatride sorunların temel nedenlerinden biri.
    5 ...
  23. 12.
  24. yoklugunu iyi bildiginiz ya da yoklugunun dayanılamaz olacagını tahmın ettiginiz seyler için korkarsınız. kaybetme korkusu bir tür kıskanclıktan ote sevgi göstergesidir. insan sevdigi seyleri kaybetmekten korkar ve ona sabip olmak ister. kaybetmekten korkmak kaybetmedin dayanılmaz acısını bilmektir.
    2 ...
  25. 11.
  26. kendine güvensizlik ön koşuludur.
    1 ...
  27. 10.
  28. ''kimse kazanamaz. sezar'a sorun.'' *
    5 ...
  29. 9.
  30. insanlar eninde sonunda bu hayat denen bakara masasinda kaybetmeye mahkumdur. cunku sans yuzdeleri herzaman casinonun lehinedir. bir korkak olarak kaybetmektense bir kahraman olarak kaybetmek evladir. cunku korkaklar ve sersemler oyunu oynarken oyunu kendilerine ve oynayanlara zehir ederler. ama cesurlar ise hic olmazsa zevk alirlar. buda bir seydir bu pyunda. oyun nasil mi kaybedilir siz galiba ölume carenin olmadigini biliyorsunuz. casino her zaman kupa asina sahiptir ve oyuncunun ona karsi yapacak bir seyi yoktur.
    4 ...
  31. 8.
  32. 7.
  33. kıskançlığın en büyük sebeplerinden biri olan elde tutamamaktan korkma ve aşırı bağlılık göstergesi.
    2 ...
  34. 6.
  35. Bu korkudan doğar tüm yenilgiler, yanılgılar, kaybetmeler ...En haklı olduğunuz zamanlarda bile suskunluğa vurursunuz bazen kendinizi, bir asansöre biner o zaman kelimeler... Başlar tırmanmaya, yükselir, yükselir, boğazınıza çıkar... Diyeceğiniz iki-üç kelamdır sonuçta 'eyvallah' manasına gelen. Ama tam orada, artık en üst kata birkaç saniye kala birden basarsınız 'durdur' düğmesine sonra çark edersiniz geri... Kelimelerle birlikte omuzlarınız ve gözleriniz de iner aşağı. Yutarsınız, susarsınız... Neden? Şimdi olmaz çünkü değil mi? Olmaz! Hayatınızdaki önemli herkes ve herşey için geçerlidir kaybetme korkusu, işiniz, okulunuz, sevgiliniz, aileniz, dostunuz... Şimdi olmaz! Şimdi bundan daha iyi işi nerden bulacaksınız, böyle bi ilişkiyi bir daha ne zaman yaşayacaksınız,?... Siz susarsınız. size 0 yazar,yazıyla sıfır. Hayat 1'dir karşınızda.
    Kaybetme korkusu taviz verdiriyor insana... Verdiğiniz her tavizde karşınızdaki biraz daha fazlasını istiyor, siz biraz daha kendiniz olmaktan çıkıyorsunuz... Sonuçta kendinizi sevmemeye başlıyorsunuz...
    Yani kaybetmekten korkmamak lazım bazen, kendinizi kaybetmeyin, ondan gayrisi yok...
    6 ...
  36. 5.
  37. abartmadan herkeste herseye karsı birazcık olması gereken özellik..
    3 ...
  38. 4.
  39. insanı psikopatlığa iten bi duygu. bence kaybetme korkusu oldukça kaybetme olasılığı da o kadar yükselir. hiçbir zaman bende barınamayan his.
    3 ...
  40. 3.
  41. 2.
  42. yıldırım beyazıt der ki:
    "kaybetmekten korkan daima kaybeder."
    14 ...
  43. 1.
  44. Kıskanclıga sebebiyet veren korku cesıdıdır.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük