sevdiği, ihtiyaç duyduğu insanları kaybetmiş birinin sevdiklerine karşı ömür boyu besleyeceği histir.
kötü bir şey de değildir aslında çünkü yutkunarak konuşmayı, çok zaman susmayı, sabretmeyi, fedakarlığı öğretir insana. önemli olan kendini kaybetmeden bunu başarabilmektir.
panik atak başlangıcıdır. tamam üzerinizde bir " hasiktir edası" olmasın ama eğer hayatınızı etkiliyorsa aslında bu bir alarmdır. eğer tedavi edilmezse kronikleşir ve yaşamınızı etkiler. yazıktır. daha kaliteli yaşamak elinizdeyken oturup kendinize eziyet etmeyin.
beraberinden tavizi getiren korkudur. aşırı taviz, haddinden fazla özveri tükenmişlik ve gözyaşı demektir aslında. o sebebten kaybolmaya niyeti olan herşeyi serbest bırakmalı, onları değil; kendimizi özgür kılmak için...
çünkü birşeyler kaybolmasının derdine düşen insan özgür değildir. değilim, değilsiniz, değiller...
kaybetme korkusu, sahip olma arzusundan doğar. arzunun bir yan ürünü sanki. sonsuza dek "o şeye" sahip olma garantin yoktur ve egon bunu bilir, bildiği için de seni yer bitirir. endişe etme salıver gitsin. bu hayatında seninle birlikte "yürüyen" her ne ise, onun sahibi gibi davran diye yürümüyor yanında. o sadece sana "eşlik" ediyor, sen de ona o kadar !
her insanda olan korkudur. insan sahip olduğu şeyden genelde vazgeçemez. vazgeçse bile, bu daha iyi bir şey için ya da aynı seviyede farklı bir şey yakalamak için filandır.