insanların ellerinde iken varlığını bile unuttuklarıdır.
insanlar yanındakinin kıymetini bilemeyebilirler. *çünkü sürekli yanındadır.
onunla özel bir vakit geçirmek için uğraşmasına gerek yoktur. çünkü sevildiğinden o kadar emindir ki hep yanında kalacağına inanır.
o sebeple anlık mutluluklar yaşayacağına inandığı insanlara daha çok vakit geçirmek isterler. fakat çok sevilmesine rağmen bir gün arkasını döndüğünde onu yanında bulamayabilir.
(bkz: sevgili)
karşındakinin sevgisine o kadar güveniyorsundur ki onun duygularını sömürmekten haz alıyorsundur bazen.onsuz olmayı aklından geçirmiyorsundur çünkü hiç bir zaman onsuz olucağına inanmıyorsundur. karşı tarafın sınırlarını zorlarsın. onun sana kattıklarını , onun sana bağışladıklarını görmezden gelirsin. zamanla o kadar çok şey bağışlamıştır ki artık bağışladığının farkına bile varamazsın. ayrılık günü gelir. belki bekleniyordur bu gün belki de zamansızdır ama gelmiştir döndüremezsin.karşındaki o kadar yıpranmıştır ki hiç bir özrün , hiç bir kelimenin , hiç bir bakışın manası kalmamıştır.biter.ne yapıcağını şaşırırsın. yalnızsındır. ne arayan vardır , ne de ağladığında göz yaşını silen. arkana baktığında , yaşadıklarınızı düşündüğünde mutsuzsundur.her geçmişine baktığında neyi kaybettiğini anlarsın.kaybettiklerin canını acıtır.bazen bazı şeyler elindeylen elinin kiridir, elinden gittiğinde ise yüreğinin acısı.
saçlar tabiki, her telden sonra insan acaba yenisi çıkarmı diye uzun uzun düşünür. Yaş ilerledikçe bu düşünceler yerini kedere bırakır, iş işten geçmiştir.
çoğunlukla iç çekilen, arzulanan, bizi geriye götürdüğü için anı yaşamamıza engel olan her duygu ve kişinin kokusuna verilen addır. geçmişin kayboluşu ve bitişidir. kaybettiğimiz için kıymetlidirler. şu yaşanan dakikalar da kim bilir belki de kaybedilince kıymetlenenlere gebedir...