kim ne derse desin; sürekli kaybetmek ve sürekli kazanmak doğuştan gelen bir özellik ya da vizyondur kişi için.
bazı insanlar ne yaparsa yapsın kaybetmeye mahkumken, bazıları ise hiç birşey yapmamasına rağmen şartlar onları zirveye sürükler.
işte bu recep te böyle bir adam. doğuştan winner. bu adamın başına gelenlerin onda biri başkasına olsa, o kişinin halini düşünün. ama bugüne kadar girdiği tüm seçimleri kazanan bu adam ( sadece başbakanlıktan bahsetmiyorum, belediye,il ve ilçe teşkilatları) için tüm şartlar aleyhine gibi durduğu durumlarda bile bir ekilde işler onun lehine dönüyor.
bazıları ise ne yaparsa yapsın bir şekilde işler aleyhlerine gelişir ve her zaman kaybederler. bakınız; baykal, bu adamın siyasi hayatı boyunca kazandığı sadece ve sadece tek bir başarı vardır.
o da chp genel başkanlık seçiminde sarıgül ü yenmesi. bunun dışında girdiği her seçimi kaybetmiştir. mesela kılıçdaroğlu; tüm şartlar onun bilgisi ve yeteneği dışında bile lehine gerçekleşsede bir şekilde herşeyi mahfedebiliyor ve kaybetmeye mahkum.
ve tabii son örnek; mustafa sarıgül. bu adam, bugüne kadar büyük bir lider olabilmek için herşeyi denedi ama olmuyor işte. yahu dedim ya; baykal gibi bir loser a bile kaybeder mi insan evet kaybeder.
işte gelebildiği nokta; 58 yaşında ibb adayı.
hayat böyledir koçlar. ya winner sınız ya loser. bunu değiştirmeniz imkansız.
kazananlar kaybedenler sayesinde kazanır.
dünya adil bir yer değildir çünkü.
mesela ben hayatta hep kaybettim neden peki ? kimbilir
doğal seçilmişlik, şans işte.