kaybedenler kulübü

entry1404 galeri54 video11 ses4
    1352.
  1. bizim muhabbetimiz daha iyi amk ama film çekecek paramız yok.

    ppfffffff.
    5 ...
  2. 1351.
  3. her izlediğimde farklı yanlarını yakaladığım güzel film. 2-3 yılda bir melankolik gecelerde 1 doz izlenmesi tavsiye olunur.
    2 ...
  4. 1350.
  5. 1349.
  6. – Geçen cumaya gittim.
    + Ne zaman?
    – Salı. Ben hep salıları giderim, daha sakin olur.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1580915/+
    3 ...
  7. 1348.
  8. ikincisi çekilen, liseli ve üniversiteli ergenlerin çok marjinal ve cool bulduğu film. Bir de çok gerçekçi ve felsefi bir film diyenler var. vay be gerçek hayat ağzını yayıp standart yiaa diyip, bira içip yolda merhaba dediğin karıyı eve atmak sanırım. Gerçek hayat bu mu amına koyim. Yemin ediyorum gencinden yaşlısına çok andaval bir toplumuz ya.
    5 ...
  9. 1347.
  10. Türkiye ye bir kaç beden bol gelen film.

    Sigaramın dumanı da dumanıııı.
    1 ...
  11. 1346.
  12. çok boktan bir filmdi. bide ben bu filmi izlemiştim. bildiğin karşısında durup 1 saati aşkın ona bakmıştım. verin lan çaldığınız saatti!
    1 ...
  13. 1345.
  14. *~

    Farkli bi film. Evet guzel hikaye guzel oyunculuklar guzel muzikler ki (bkz: melancholy man) efsane. Fakat radyoyu dinleyen kitle turkiyeyi yansitmamakta bence. O konuda fazla ucuk olmuslar. Mesela turkiyede hicbir taksi duraginin orta yasli gencli taksicileri boyle entelluektel tiplerin sexli mexli muhabbetlerinin basinda her hafta saatlerce duracagini sanmam. Ayriyetten kaybedenler demislerde her dakka bi kizi sikiyolar burda kim kaybeden lan.
    Ha bir de o halinin onemi neydi kacirdim biri anlatsin.
    5 ...
  15. 1344.
  16. 1343.
  17. ilk filmini beğenerek izlediğim bence 18 yaş ve üstü için izlenmesi gereken güzel bir filmdir.
    0 ...
  18. 1342.
  19. Devam filmi 16 Mart 2018'de vizyona girecek olan, Türkiye şartları için ilginç bir film deneyimi sunan, başrolleri Nejat işler ile Yiğit Özşener'in paylaştığı film.
    5 ...
  20. 1341.
  21. filmi izledim.

    Evet sevgili dostlar. Aradan 7 yıl geçmiş ama hakkında iki çift kelam etmeden geçemeyeceğim ne yazık ki. Evet ne yazık ki, çünkü emek verilerek yapılmış bir şeyleri yermekten hiç haz etmem. Üstelik parasını ödemeden elde ettiysem. Ama yasal yoldan izledim, Ekip Film kendi kanalından paylaşmış Youtube’da. Neyse. Emek verip Türk sinemasının kalite standartlarına göre “iyi” denebilecek bir teknik başarı koymuşlar ortaya ama hiç kusura bakmayın kardeşim, sizin o emeğinizi sikeyim!

    “ilk sahnede filmin nasıl olduğuna dair gayet net bir diyalog koyduk zaten, filmi terk edebilirdin” diyeceksiniz şimdi. Ne münasebet? Asıl o sahneden sonra daha bir merakla izledim filmi. “hele bi dur bakalım ne halt etmiş bu uşaklar” dedim.

    Radyoda telefon açan her kadına “sizinle yatmış mıydık” diyen iki sümsüğün hikâyesini anlatmışsınız. Canlı yayında kadınlara seks teklif eden, “yalnızım lan ben” diyen, sonra “yalnızım ağbiiğğ…” diyen, sonra “ama harbiden yağllnızığmm..” deyip viski içip geğiren, seks hikayeleri anlatan, evvelsi gece yattığı kadına on kişinin içinde pişkin pişkin “ya senin adın neydi?” gibi bir soru sorabilen iki adet yavşak ana karakter var elimizde. Gayet cool ve derin adamlar ama… Böyle atarlı ve giderliler, “hayat boktandır, aşk dediğin budur, yalnızlık dediğin şudur” edebiyatı yapıp ergen kitlesi tarafından aydın kimse olarak nitelendirilirler. Eğer birisi bunların yüzüne karşı “hayvansın” derse bunlar sadece bakıp sırıtırlar. Anlamıyoruzdur çünkü biz onları, bu hayatta hayvanlar gibi yaşamak aslında büyük marifettir, onların bilip de bizim bilmediğimiz bir takım şeyler vardır bu hayatta.

    “herkesin aklından geçirip dışarı yansıtamadığı şeyleri” söylüyorlarmış, “ne varmış” ki bunda? Oldu o zaman, herkes yollarda birbirine aklından ne geçiyorsa söylesin, ana avrat küfür etsin, gitsin senin eşine bacına seks teklif etsin, aklındaki hayalindeki fantezileri anlatsın! Dünya daha eğlenceli mi olurdu o zaman?!

    En sinir olduğum şey ise o sefil manipüle etme çabasıydı. Radyoda telefon eden bir kadına “sizinle yatmış mıydık?” deyince kadın “ne gereksiz bir soru bu böyle” diyor. Adam da diyor ki “peki bana gereksiz olmayan bir soru söyleyebilir misiniz sayın dinleyen?” Kadın “öyle bir soru yok ki” diyor haliyle, adam da gayet cool bir şekilde, “cevabı olmayan herhangi bir şeyin sorusu da olmaz zaten sayın dinleyen. sorular sadece cevabı duyma isteği ile var olurlar.” gibi okkalı bir cevap yapıştırıp çıkıyor işin içinden!

    Peki manipüle neresinde bunun? Söyleyeyim: O kadının orada temsil ettiği kişi benim. Güya senarist öyle bir sahne koyarak benim o “çekilmez varlığıma” cevap vermek istemiş ve o kadına “ne kadar gereksiz bir soru bu” dedirtmiş. Ama yanlış soruyu sordurmuşsun koçum, çünkü orada benim tartışacağım konu “sizinle yatmış mıydık” sorusunun “gereksizliği” değil, o sorunun boktanlığı, haysiyetsizliği, utanmazlığı, arlanmazlığı! Şimdi sen zaten her sorunun gereksiz olduğunu söyleyip bana okkalı bir cevap verdiğini sanmışsın ama olmamış!

    Bir de diyaloğun sonuna “ölümün olduğu bir yerde daha ciddi ne olabilir” klişesini yapıştırıp ultra cool olmuşsunuz ya… Yani diyecek sözüm bitti, sizin artizliğiniz bitmedi amk…

    Her şeyi geçtim. Asıl anlayamadığım nokta; bu kaybedenler kulübündeki uşaklar neyi kaybediyor? Kafalarına göre geyik yapabildikleri bir radyo programı sunuyorlar, barlarda on numara bira-viski içiyorlar, her gece başka kadınlarla birlikte oluyorlar, her gün kafalarının etini yiyen bir patronları da yok, kafalarına göre özgürce yaşıyorlar işte, şimdi bu iki şımarık burjuvazi adam neyi kaybetmiş Allah aşkına? Bunlar kaybedense dolmuşçuya verdiği paraya bile acımak zorunda olan ben neyim amk? Hadi beni geçtim, bu zamanda asgari ücretle ailesini geçindirmeye çalışan insanlar ne? Hadi onları da geçtim, can güvenliği bile sağlanmayan işlerde; maden ocaklarında çalışıp hayatını kaybeden adamların aileleri ne? Peki çocuk işçiler ne? Peki iç savaş veren ülkelerdeki çocuklar ne? Buna fakir edebiyatı demeyin sakın! Bi gidin Allah aşkına!

    Kadın olduğu halde bu filmi beğenen ablalarımı da ayrı tebrik ediyorum. Bu kadar aşağılandığınız halde; yani açık açık seks objesi olarak lanse edildiğiniz, “derin” ve “cool” erkeklerin yanında sadece onları arzulayan bir oyuncak gibi gösterildiğiniz ve aşık olabilecek karakterli biri olsanız bile asla öyle “derin” bir erkeğe sahip olamayacağınızın yüzünüze vurulduğu bu saçmalıklar silsilesini hala beğenebiliyorsanız, size diyecek sözüm yok. Harbiden yok.

    Belli bir yaşın üzerinde olanların bu filmi beğeneceğini de sanmıyorum zaten. Siz bu filmle ergenlik çağında olup bir şeylere özentilik kasan çocukların nezdinde efsane olursunuz ancak. Bu filmi izleyen çocuklar buradaki adamlara özenip orada burada “ne yapalım işte pompaya devam” derler, 18 yaşını doldurmadığı halde içki alabilmek için tekel bayisindeki adamlara dil dökerler anca. Sonra tumblr da orada burada klişe laflar paylaşıp ortamın içine ederler.

    Özetle. Açık sözlüsünüz ve bunu çok seviyorsunuz, yüceltiyorsunuz anladığım kadarıyla sayın yapımcı. Ben de gayet açık bir şekilde şunu söyleyeyim o zaman, yapımda emeği geçen herkesinyapacağı işi sikeyim.

    Kusura bakmayın.
    Teşekkürler.
    4 ...
  22. 1340.
  23. 1339.
  24. hayatımdan bilmem kaç saat bilmem kaç dakikamı almış saçma film.
    3 ...
  25. 1338.
  26. " Gitme diyen birini değil, ben de geliyorum, yalnız gidemezsin diyen birini istiyorum. "
    1 ...
  27. 1337.
  28. gece mesaisindeyim, pek yoğunluk olmadığı için açıp 1-2 film izleyeyim dedim.

    önce zeki demirkubuz'un yeraltı filmi.. güzel bir filmdi diyebilirim. özellikle engin günaydın'ın oyunculuğu fevkalade.

    sonra bu, yıllardır orada burada (özellikle sözlük alemlerinde) bolca muhabbeti dönen filmi izleyeyim dedim.

    sonuç; hiçbir konusu olmayan, iki tane bohem abimizin! uçanı kaçanı siktiği, izlerken insanın ruhunu bayan yaklaşık iki saatlik manasızlık. araya da kendilerince birkaç özlü söz sıkıştırmışlar, yıkık hayatlarına anlam katıyorlar güya.

    durup dururken sevgilisini arayıp, hadi olymposa gidelim falan diyor küçük çılgın. ulan hayat böyle bir şey mi ki yahu?

    eminim bunlara özenen de çok olmuştur, ergen ruhlu zıpçıktılar sizi!
    3 ...
  29. 1336.
  30. 1335.
  31. hayatımdaki yeri dolmayacak bi film farklı tarz farklı yorum sağlam kadro güzel senaryo ikincisini merakla bekliyoruuum.
    0 ...
  32. 1334.
  33. Eski kayıtları halen elimde. 2013 deki kayıtları demiyorum elbette.

    ilk kaybedenler kulübü nün kayıtlarını.

    "iyi geceler sayın dinleyen, sizinle daha önce sevişmişmiydik"
    1 ...
  34. 1333.
  35. 6 kere izlediğim yakında 7. kere izlemeyi düşündüğüm harika film. geçenlerde bir yazarlık yarışmasına katıldım. kaybettim. bende gittim alkol aldım. ne güzel benzedim sizinle.
    6 ...
  36. 1332.
  37. ya hiç sonuna kadar izlemeye sabredemedim ya da daha önce binlerce kez izlemeye niyetlenip, izlemedim. çünkü sonuna ve afişteki kadına dair hiç bir şey hatırlamıyorum.
    0 ...
  38. 1331.
  39. açık ara en sevdiğim türk filmi. her repliğini ezbere biliyorum artık. ha birde sex alkol küfür var diyen tayfa, sanki günlük konuşmalarına bunları lanse etmiyorlar. çok samimi bir yapım, sanat. ha unutmadan;

    seattle için iftar vakti!
    8 ...
  40. 1330.
  41. – Geçen cumaya gittim.
    + Ne zaman?
    – Salı. Ben hep salıları giderim, daha sakin olur..

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1583499/+
    3 ...
  42. 1329.
  43. "Hiç aradığın şeyi bulduğunda, bulduğun şeyin aradığın şey olup olmadığına dönüp baktın mı?"

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1580915/+
    2 ...
  44. 1328.
  45. "Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir?"
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük