bunlar nasıl kaybeden aq dediğimdir. bir elleri yagda bir elleri .....
gerçek bir radyo yayını olan kaan çaydamlı ve mete avunduk'un seneryolaştirilip film yapılmış halidir. nejat işler ve Yiğit özşener cuk diye oturmuştur. bu adamlar gerçek hayattada serkeş.
En son yaptıkları radyo programında kendi söyledikleri cümle olan “çok yalnızım”la birkaç kere dalga geçmişlerdir. Bu da demek oluyor ki; zamanında bunun ekmeğini çok yedik, siz de kandınız hehehe.
5 yıl aradan sonra yaptıkları yayını dinledim. Kendi aralarındaki muhabbet güzel, biri telefonla bağlanınca o muhabbeti batırıyor. Genelde ergen kızlarımız bağlanıyor zaten programa, abiler de mecburen dalga geçiyorlar, kızlarımız anlıyor ama rezil olmaya devam ediyor. Çok saçma.
Bir ara 2. Filmine,
"popüler kültürü ağzına alan zırva.
viski içiyorsun, kafan ne eserse yapıyorsun, tuttuğunu sikiyorsun, çalışma okuma derdin yok, sağlığın yerinde tüm bunlara rağmen ay ben kaybettim yeaa diye ağlıyorlar? neyi kaybettiniz orospu çocukları?
izlemeye tenezzül etmem. hayatı popüler kültürü yalamakla geçmiş, tek kaybettiği telefonun kılıfı olan embesiller izlerken, ıslansın, kendini parmaklasin, yaa kaybettik diye orgazm olsun boşverin." (#39056770)
Kaybetmenin, uyumsuzluğun, yalnızlığın ne bok olduğunu bilmeyeler, ucuz edebiyatına devam etsin. Filmin çelişkisi kadar, bu moronlar da ayrı bir komik oluyor.swh ne kadar popüler olsa da filmi izlemedim, bunla ilgili kendime benzetmeleri duyunca biraz, izlemeyi düşündüm. Bitirmeden kapattım. Dediğim gibi, bihaber ya da fikir üretmekten aciz zihinleri ıslatmaya yönelik kar amaçlı yapım, çokta kasmamak lazım.
Hadi starbucksta kaybettiginiz kitabınıza az daha ağlayın siz.
O filmi yapanın ben anasını öpeyim, nasıl bi kaybedenler kulübüdür bu, her gün sevişip içiyolar adam ahu türkpençeyi götürüyo ondan sonrada kaybeden oluyolar, kusura bakmayın abi bunlar kaybedense biz ne yapalım sıkalım kafamıza bitsinmi, bu filmi beğenenlerde asosyal eline kız eli değmemiş ve ya kezbansa erkek eli değmemiş insanlardır, bunlardan birisi çıkıp bana dislike atıcak şimdi,
o dislike atacak olan arkadaş senin ben amk
Ciddi ciddi sıkılmadan sonuna gelebilen var mı?
Uykunuzun olmadığı bir gece açıp izleyin sonunu görmeden uyuklamaya başlıyorsunuz. O kadar sıkıcı, o kadar bunaltıcı, sürekli esneyip o kadar ne zaman bitecek lan bu diye süresine bakıyorsunuz ki.
Tumblrcı ergenlerin felsefi yaklaştığı film koca bi balon. içinden cımbızladıkları üç beş cümleyi ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar.
-nasılsın?
-standart
(abi çok havalı ya ehehehe)
-seattle için iftar vakti
-Christmasınız hayırlara vesile olsun
(yaa çok cool değiller mi ya ahajaha)
-bira içiyorum istediğim karıyı yatağa atıyorum
(ohaaa çok efsane yaa)
-eski sevgilimi hatırladım
-hangisini
-işte onu hatırlayamadım
(bu mete çok kafa dengi yeağğğ)
Şekilcisiniz. hadi izleyin siz ben harry Potter serisine bilmem kaçıncı defa başlicam.bye.
ayrıca türkiye şartlarına çok uzak detaylar barındırır.
olm aktif cinsel hayatı olsun olmasın türkiye'de büyümüş bir kadın daha ilk adımda pansiyonda aynı odada kalmayı rahatça kabul etmez. ondan sonra lök diye herifin kucağına atlamaz. hadi atladı, herifin uyanması lazım lan bu işte bir şey var diye.
belli ki bir iş var değil mi?
o bir önceki filmde dünyayı anlamış, nietzsche görse kıskançlıktan kendini siktirecek, bukowski'yi kilise köşelerinde bedbaht edecek tanımlar, hayatı çözmüş cümleler...
eee?
amcık, elin kızı ne diye iki günde lök diye kucağına atlıyor bir uyan değil mi?
mevzu var burada?
sonra,
kız evli, kocasına ben seni aldattım, elin herifiyle vuruştum filan diyor koca da bunu atlatabiliriz deyip kabul ediyor he?
amına koduklarım.
tinto brass filmi mi lan bu?
ondan sonra vay dertli başım, vay hayat şöyle boktan böyle boktan...