çocukluğumda az yapmazdım. sonra da babam karnında kayısı ağacı çıkacak derdi her seferinde korkardım. acaba ağaç çıksa nasıl olurdu diye düşünürdüm ama hiçbir şey onu yapmaktan alıkoyamazdı beni. evet yaptım babacım yedim ağaç da çıkmadı işte. beni kandırabileceğini mi sanıyordun?
bir de çocukken yapılan kızların binbir emekle toplayarak biriktirdikleri kayısı çekirdeklerini hain bir planla çalıp çığlıklar ve hakaretler arasında kaçarak gizli biryerlerde yemek gibi heyecanlı versiyonu vardı.
gelecekten umutlu olmaktır. ileriye gülümseyerek bakmaktır. kayısıyı yer, çekirdeğini ayırır, kurumasını bekler. ertesi gün onları nasıl da kırarım ya ne güzel olur diye düşünür. mutludur. huzurludur.
Tatlı acı fark etmez, tüm kayısı çekirdeklerinde siyanid bulunur. Bu yüzden çok yemek (günlük 15-20'yi aşmamak gerekir) her zaman tehlikelidir, zehirlenirsiniz.
Aynı siyanid şeftali çekirdeğinde de vardır fakat çok fazla olduğu için acı bir tat verir bu yüzden (şans eseri) şeftali çekirdeğini yemeyiz, nalları dikmekten kurtuluruz.
acı olanının zehirlediğine dair söylentiler mevcut. içindeki siyanid denilen maddenin halt yemesi.Durum böyle olunca insan yemek ve yememek arasındaki tereddütte kendi içinde çekirdekleniyor.
özellikle evimizde kayısı yerken, çekirdeklerini atmayıp bir tasta biriktirip uygun yer ve zamanda çekiç, pense, keser ve benzeri alet edevat yardımı ile kırıp yemektir. çok lezzetlidir. denemenizde fayda vardır.