ben ilkokula giderken babam bi kahvede tost satardı, bende haftaiçleri bazen, haftasonları da her zaman, yardıma giderdim.-zaten haftaiçi pek de iş olmazdı-
kaşarlı,
sucuklu,
karışık ve kavurmalı tost.
günlük bir tost yeme hakkım vardı, babama "kavurmalı yiyeyim mi" baba demeye o kadar çok çekinirdim ki. (mallar geldiğinde görürdüm çok pahalıydı kavurma) cesaretimi toplayıp da sorduğumda da kaşarlı yiyiver cevabını aldığımda yaşadığım hayal kırıklığını anlatamam. hiç yemedim kavurmalı tost.
sonra babamın o işi bırakmasına çok az bi zaman kala, adamın teki kavurmalı tost istedi(kahvedekiler de pek yemezdi amk, onlar da fakir demek ki) yaptık, götürdük.
ben ketçap, mayonez istemedim amunogoyim dedi.
geri götürdüm, babam da söylene söylene sen yiyiver onu dedi, ketçap mayonezden nefret ettiğim halde öyle bir iştahla yedim ki o kavurmalı tostu, anlatamam. babam sen ketçap sevmezsin ki, ceza olsun diye yedirdiydim dedi, baba valla kavurmanın tadı çok güzelmiş ketçabı umursamadım deyince, kavurmayı ne kadar çok sevdiğimi, yaptığı hatayı anladı.
bu da böyle bir anımdır amk. neden bu başlıkta anlattıysam?
ilk defa kurban bayramında yiyemeyeceğim güzel nimet.
Yurtta çizi, balık kraker falan yerim tahminim bu bayramda. Bakarsın güvenlik görevlileri veya yurt görevlileri ucundan biraz tabağa koyarda, tadına bakarız.
Not: okuyunca kendime acıdım gözlerim doldu şerefsizim. Et verin bana !!