bir yaşam felsefesidir. kavundan ne bekler insan? tatlılık, dile tad, zihne nümayiş, batna cila, emekli dul yetime ise yeşil kart vermesi beklenir. bir dakika son madde sülüman demirel zamanındaydi, hep basbakan diyorlardi şimdi bir panelden panelden diger panele kosuyor o yüzden son madde dikkate alinmaya alinirsa beni bağlamaz. peşin fiyatina 12 taksitle söyliyeyim.
ama kavunu ısırdıgınızda halis muhlis topatan kavunu ebu cehil kavunu gibi acı acı tad veriyorsa, gencecik suratiniz o ekşilikten iki dakikada 2009 model brigitte bardot'ya dönüyorsa ve ne umduk ne bulduk diyorsanız birden bire itirazim var sarkıları zihninizde kızancıklı naciye gibi raks ediyorsa o vakit sukut-u hayal içine gark olursunuz.
c- kavun'un üzerine şeker dökülür öyle sindirim işlemi başlar.
D- ödediğiniz vergiler yol su elektirik olarak döner.
bence burda en mantıklı secim kavunu sapadak supadak dövmektir. cünkü a seceneğini içra etmek biraz güven özveri ve tecrübe ister. kavuncu cepahene olarak sizden üstündür bir araba kavunu kafanıza yersiniz. yahut kavuncu yerinde yoktur kelek kavunla sokaklarda o kavuncuyu ararsiniz. yani öyle böyle zararli yahut tabi cikarsiniz.
c seceneği ise seker israfindan baska birssey değildir. d seceneği secen arkadasa allah fikir versin diyorum baska bir sey demiyorum.
peki b seceneğinin ne avantaji var? cok avantaji var kavundan anlamayan bireyseniz kelek kavun kakalana kakalana bir bakarsiniz darbukator olursunuz. cünkü kavun döve döve tüm tek tekniğini kaparsiniz hatta ajda pekkan ile düet yaparsiniz. işte böyle birşeydir.
zararin neresinden dönersen kardir ama ucakla dönerken bagaj ağirliğina dikkat etmek gerek. hiç acimadan fazla agirlik parasi kesiyorlar. en güzeli kitaplari ve agir seyleri el bagajına koyup bagaja vermemek.
sözümüzün özü;
elma güzel meyvadir ama cilek daha güzel meyvadir o halde avakado elma ile cileğin cocugudur.
