- türbanı savunan tarikatçıları demokrasi ve özgürlük peşinde,
- ''laiklik yeniden tanımlanmalıdır'' diyenleri laisizm abidesi,
- taksim'de gösteri yapmak isteyenleri komünist ve pkk'lı,
- taksim'de gösteri yapanları coplama emri verenleri fettoşçu değil de halkçı kamu görevlileri,
- devleti hortumlayıp oğul, damat ve tarikatlarını zengin edenleri halka hizmet aşkıyla yanan kişiler,
- atatürk ilkelerinin karşısına dini kuralları çıkaranları türkiye cumhuriyeti'ne bağlı kişiler
kavramların üzerinde belirsizlik olması, kavramların doğru anlamlarını verememek, kaos durumu yaşamak, kavramlaştıramamak.
eylemi için: (bkz: kavram kargasasi yaratmak)
Hiç bilmeyen bir insanın yarım bilen insandan daha zararsız olduğunu gösteren kargaşadır. Hiç bilmeyen kişi o kavramı kullanmaz, böylece Kavramların içleri boşalmaz ve kargaşa çıkmaz ama yarım bilenler -ki bunlar, toplumların %60'ını teşkil eder- o kavramları, en az kendilerinden emin oldukları kadar onların anlamlarından emin bir şekilde yanlış kullanarak hem kavramları ifade ettiği anlamdan uzaklaştırır hem de onların içlerini boşaltır.
kavramların anlamlarını ve ne ifade ettiğini bilmeyenlerin çokca içine düştükleri durum.. herşeyi yarım yalamak bilmenin neticesi.. ötekileştirme sürecinde işe yaradığını halihazırda görüyoruz zaten.. en basitinden; başörtülüyse iran'a -pis fundamentalist-, cunhuriyet'in temel değerlerini savunuyorsa postal yalayıcısı -pis sivil kılıklı asker- ve çoğaltabileceğimiz örnekler..
ötekinin üzerinden benzerliklerini ya da farklılıklarını tanımlamak anlaşılabilir.. ama ötekileştirme yapmak için kavramları maksatlı karıştırmak hiç masum değil..