kur'ân-i kerîm'de, tâhâ sûresi'nde Allah, -celle celâluhû- hz. mûsâ'ya ve hz. hârûn'a -aleyhime's-selâm- firavuna ''kavl-i leyyin'' ile yaklasmalarini söylemistir.
''Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır, yahut korkar.''
(tâhâ sûresi, 44. âyet)
''Yumuşak söz. Sert olmayan söz. Enaniyetli olmayan söz.'' Manasına gelmekte olup özellikle asrımıza hitab eden noktası açısından, enaniyetli olmayan söz kısmı çok mühim.
Maalesef günümüzde herbirimiz şahsi hırslarımıza yenik düşüp karşımızdakine farkında olmadan kırıcı söz ve davranışta bulunabiliyoruz. Şu zamana kadar kavl-i leyyin düsturuna dikkat ederek yaşamaya özen gösterdim. Ve bu bana hiçbir şey kaybettirmedi. Zaten unsuru'l-belagattan çok uzaklarda yaşıyoruz, bari hepten kırıp dökmeyelim ortalığı.
Iki metre sakali ile daha imani tam olmayan insanlara, kendi dusunce cercevesinden bakarak, dar, sig ve bilgisiz bir sekilde dini seyler anlatmaya calisan insanlarin kullanmadigi dildir.
Gecen gun yolda yuruyorum. Yine bu tipler toplanmislar baska birisini gomerek hayatin onemsiz olusundan bahsediyorlar.
Insanlara kavli leyyin ile yaklasmak demek onlara antipatik hareketler yapmamak demektir. Ateist bir insana yaklasirken de ona gore yaklasacaksin. Dini hayatini yasamayan muslumana da ona gore birsey anlatacaksin. Sadece kendi hukumlerini soyleyerek karsi tarafa birsey anlatamazsin. En onemlisi de tanimadigin ve seni tanimayan birine hicbirsey anlatmamalisin cunku birbirinizi dinlemezsiniz. Birsey anlatmak istiyorsan once dinlemek zorundasin.
Aksi takdirde kavli leyyin yapiyorum diyerek gosteris yapiyorsundur. Inanmayan adami da iyice biktiriyorsun ve senin yuzunden bizim gibi birseyleri duzgunce sevdirerek anlatmaya calisanlar da dinlenmeyecek duruma dusuyor. Adamlar muslumanlarin hepsi boyle zannediyor. Ustte anlattigim tipler. Hepinizden nefret ediyorum. Insanlari bu dinden sogutmayi birakin artik.