küçücük bir nedenden bir arkadaşla kavga edip her zaman aynı ortamda bulunmanız gereken ve onu her gördüğünüzde sinir katsayınızın artması, neşenizin yok olması, konuşma isteğinizin uçup gitmesi, ağzını burnunu kırma isteğinizin artması gibi durumları ortaya çıkarır.
kavgalı arkadaşla aynı ortamda olmamak pek mümkün değildir. ne zaman biriyle küssem sürekli karşılaşırım. bi keresinde seminere geç kalmıştım arkadaşıma bana yer ayır dedim 150 kişilik salonda ayırdığı yer küs olduğum kızın yanıydı. hatta hızını alamayıp fotografını bile çekti. en iyisi barışmak. ben barıştım artık karşılaşmıyorum.
ilk etapta bir sıkıntı verir insana. Defalarca karşılaşmış olsan bile her seferinde aynı eziyeti yaşarsın, içide ne yapacağım lan telaşesi olur. Ergen isen trip atar kaçarsın ama büyüdükçe bu kadar özgür olamıyorsun. Zoraki selam verir, toklaşır, hal hatır sorarsın. Sonra bir şekilde başka şeylerle oyalanıp ortamdan kaçmak için bahneler üretirsin. Ortamdaki diğer insanlar biliyorsa sana yardımcı olurlar. Bir gün daha kurtulur bir daha tekrar karşılaşmamayı dilersin.
Benim gibi çok zor barışan biri için çekilmez bir durumdur. Kinci olmak kötüdür biraz ama yapı böyleyse, sildiğini bir daha hayatına almaz böyleleri. ister kadın olsun ister erkek gönülden düşen gözden de düşer.
çok sevilen fakat arada kırgınlık olan kişi varsa ortamda zevk veren olaydır bi yandan. çaktırmadan kaçak bakışmalar, espri yaptığında sen hariç herkesin gülmesi senin gözlerinin gülmesi filan. demem o ki sevilen insanla olan her şey zevk verebiliyor insana.
sevilmeyen, sayılmayan bir insansa acilen ortam terkedilmelidir. o işkenceye katlanmak saçmalıktır. zira hiçbir şeyin mecburiyeti yoktur.
barışılmak istenen bir arkadaşsa güzel bir fırsat olabilir. *
tiksindiricidir.
aynı ortamda olmayı bırak, bana ibnelik şerefsizlik orospu çocukluğu yaptığı halde hala kanka diyorum. böyle olması gerekli çünkü köprüyü geçene kadar selin'e dayı diyeceğiz.