bazen kesinlikle gerekli olan şeydir zira bazı insalar konuşmaktan ve kelimelerin barındırdığı ince anlamları kavramaktan son derece geridirler. aslında geri olan tek şey anlama yetileri değil aynı zamanda akıllarıdır da. konuşmak fayda vermeyince geriye tek çare kalır o da kavgadır. kavga deyince insanların aklına ilk anda asla olmaması, şiddetle kaçınılması gereken bi durum gelir ancak gerçekte öyle bi şeydir ki insan kendini bulur tüm kısıtlamalardan sıyrılır ve içinden geleni içinden geldiği anda yapar. tıpkı motorsiklet sürmek gibidir kendinizi özgür hissedersiniz; yapma, etme, uzak dur gibi sizi içinizden frenleyen sözler artık yoktur çünkü iş işten geçmiştir. ayrıca işin bir de biyolojik boyutu vardır ki akıllara zarar şöyle ki; heyecan ve tehlike anlarında vücut adrenalin salgılar bu da kalbinizin daha çok atmasına ve ciğerlerinizin dakikadaki solunum sayısını arttımasına sebep olur dolayısıyla kaslar daha fazla kana ve oksijene kavuşur ve normalden çok daha yüksek güce sahip olursunuz ayrıca yediğiniz darbelerin şiddetini de hissetmezsiniz... hepsinden önemlisi ise hakedene hak ettiğini vermiş olmanın sağladığı inanılmaz tatmin hissidir. tabi işin bi de öteki kısmı var o da dayak yemek ki o olasılık yüksekse kavgaya girilmemesi tavsiye olunur...
bu hayatta varolduğunuzu, yaşadığınızı size ispatlayan mutluluk nedeni. ortalık kanlı olursa sevimli de olur bazen. ama fight club'a çok özenmemek lazım tabi.
insanın ömrü billah düşebileceği en utanç verici, en yüz kızartıcı durumlardan biridir. her ne kadar insanoğlu, şerden, şiddetten uzak durmaya çalışsa da bazen istemediği halde belayı kucağında buluyor ve o anda bu rezil duruma düşmek kaçınılmaz oluyor maalesef.