memleketçe en sevdiğimiz şeydir..bunu seda ablamız , çarkıfelek ve zuhal topal takip eder..birlik beraberlik vs ayakları yapmasın kimse..biz trafikte kavga olursa yanımızdakini dürteriz o da duysun diye , sokakta kavga çıktı mı ışıkları açmadan izleriz , e malum göt korkusu..en güzeli de , polemik adı altında yutturulan ünlü kavgası..biz ki , kılıçdaroğlu duellolarını bile sandalyeleri çekip , dükkanı kapatıp izlemiş akabinde de maç gibi yorumlamış bi milletiz..
kişinin tecrübesine göre değişir korku ve heyacan oranı.kavga edeceğiniz kişiye öfke duyun ama asla sinirlenmeyin çünkü eliniz ayağınız titrer istediğiniz sonucu alamayabilirsiniz.
cumartesi sabahı sakin - sakin giyindim, kahvaltı ettim, köpeği kapıp sessizce garaja geçtim..
kayığı arabanın üzerine atıp, şelaleye doğru yola çıktıydım ki, baktım fırtına çıktı - çıkacak...,garaja geri döndüm, radyoyu açtım, hava durumu, havanın gün boyu böyle gideceğini söylüyor..
uyumakta olan karımın vücuduna arkadan sarılıp, arzu dolu kulağına fısıldadım, ''dışarıda hava berbat''...
10 yıllık sevgili karım mırıldandı 'salak kocam bu havada balığa gitti, inanabiliyormusun?'.
ve kavga böyle başladı...
bitkin ronin şarkısıdır. mat ile düet yaptığı şarkıdır.
sözleri:
Bitkin Ronin Verse
yaptığım her cesarette bulduğum bi esaretti
yaşananlar hayal meyal kabuslardan ibaretti
adımlarım sendeliyo andırırken drum kiti,
başımda ağrılar var etki etmez novalginin
düzenden uzaklaştım her geçen gün darmadağın
yüzünü görmek istemezsem birisi zorla ağlatır
asit yağmuru basit gelir gözümdeki travmaya
aklımda bi çok oyun var perdesi kapanmayan
Mat Verse
hayat bi 16 bar anlatmaya yetmez zaman
onca olay sonrasında darmadağın şimdi kafam
anımsadığım çok bişey yok yırtık bikaç fotoğraf var
gözlerim donar bakarken sevdiklerim öbür tarafta
yakındır gelcem bi gün azaldı dakikalar
yazardım ben ona rağmen öylesine bi takılmaca
sandığımdan fazla sandığından değil kısa
benim yanımda bitkin ronin yaklaşıyoruz uçuruma
güvenmek kolay değil anlam arama boşuna
her sima arkanı dönünce gülüp geçer sana
kurduğum kurgularda tüm binalar sendeliyo
işte şimdi bitti derken yeni bi kavga başlıyo
Bitkin Ronin Verse
bekler sükutu göremediğim sokaklarda tehlikeler
kimse zorluk görmedi mi lan esen yelden şikayetler
hangi kafada yaşadığımı bi ben bi allah bilir
utanç verici duyumlarla günüm bomboş gelip geçer
kahrolan sevgilerle, kanrevan ellerimle
metanet gıyabında duygularım sustu yine
mecalim yok nefes almak için kalem yazdı sade
yalnızlığımın mabedinde şah ve mat bitti işte
Mat Verse
gözlerim boş bakar ve hayallerim tükenmiştir
dirayetini kaybederken aklına gelen belli
belki çözüm değil kaçıp gitmek kolay gibi
hayat bi hücre gibidir ve ölene kadar kilitlisin
cezamı kes gideyim bitmek bilmeyen film bu
korkun ele verir seni ve gün geçtikçe yorulursun
bense izliyorum en arka yer koltuğum ve
bütün salon bomboş şimdi bana özel bir oyun bu
insanın ömrü billah düşebileceği en utanç verici, en yüz kızartıcı durumlardan biridir. her ne kadar insanoğlu, şerden, şiddetten uzak durmaya çalışsa da bazen istemediği halde belayı kucağında buluyor ve o anda bu rezil duruma düşmek kaçınılmaz oluyor maalesef.
bu hayatta varolduğunuzu, yaşadığınızı size ispatlayan mutluluk nedeni. ortalık kanlı olursa sevimli de olur bazen. ama fight club'a çok özenmemek lazım tabi.
bazen kesinlikle gerekli olan şeydir zira bazı insalar konuşmaktan ve kelimelerin barındırdığı ince anlamları kavramaktan son derece geridirler. aslında geri olan tek şey anlama yetileri değil aynı zamanda akıllarıdır da. konuşmak fayda vermeyince geriye tek çare kalır o da kavgadır. kavga deyince insanların aklına ilk anda asla olmaması, şiddetle kaçınılması gereken bi durum gelir ancak gerçekte öyle bi şeydir ki insan kendini bulur tüm kısıtlamalardan sıyrılır ve içinden geleni içinden geldiği anda yapar. tıpkı motorsiklet sürmek gibidir kendinizi özgür hissedersiniz; yapma, etme, uzak dur gibi sizi içinizden frenleyen sözler artık yoktur çünkü iş işten geçmiştir. ayrıca işin bir de biyolojik boyutu vardır ki akıllara zarar şöyle ki; heyecan ve tehlike anlarında vücut adrenalin salgılar bu da kalbinizin daha çok atmasına ve ciğerlerinizin dakikadaki solunum sayısını arttımasına sebep olur dolayısıyla kaslar daha fazla kana ve oksijene kavuşur ve normalden çok daha yüksek güce sahip olursunuz ayrıca yediğiniz darbelerin şiddetini de hissetmezsiniz... hepsinden önemlisi ise hakedene hak ettiğini vermiş olmanın sağladığı inanılmaz tatmin hissidir. tabi işin bi de öteki kısmı var o da dayak yemek ki o olasılık yüksekse kavgaya girilmemesi tavsiye olunur...