mensubu olduğum topluluk. yok lan sadece dayak yiyen yazarı ve eniştesini ilgilendirecek derecede subjektif oldu bu. http://www.kavgaayrilincacosanlar.edu.tr adresine sahip web sitesi olan topluluk.
sene 2005. hava sıcak, hava bungun. zemin kavga etmeye müsait. kavga için adamlar ve nınçakular yerlerini almış pozisyonda. enfesler enfesi, nefisler nefisi bir dayak yedim o gün. ve o kavgadan beri, 3 yıldır resmi bir kavgada dayak yüzü görmüşlüğüm yok. sadece kisiselbirileti ile yaptığım dostluk kavgasında, burnuma doyurucu bir yumruk yemiştim.
neyse efendim, o gün dayak yiyorum, yedikçe içime kapanıyorum, fiziksel olarak çöküntünün yanında duygusal olarak bir hezimet de var. dayak sırasında savaşın ne kadar hoyratça bir şey olduğunu düşünüyor, bir yandan da "ben buna dayanamıyorken insanların üstüne bombalar yağıyor mınaki" diyorum. tekmeleri yedikçe içimdeki adile naşit merhameti, yumrukları yedikçe erol evgin anlayışı ortaya çıkıyor. neyse gözlükler lens oldu o gün. yavşak esnaf 3 dakikadır dayak yerken ayırmadı, hatta üstüne tempo tuttu, meşaleler falan yaktılar, konvoylar oluşturup kenti dolaştılar.
neden sonra ayırdılar (dayakta muzaffer izgü tandansı). o an beni görmeliydiniz dostlarım. sanki sabahtan beri dayağın hasını yiyen ben değilmişim gibi, sanki ağzı burnu yamulan ben değilmişim gibi, tehditler savuruyor, "olm 1 saat içinde kenti terkedin"ler mi dersiniz, "öldürün beni yoksa çok analar ağlayacak"lar mı dersiniz, işaret parmağımla boğazımdan kesik almalar mı, hepsini icra ediyordum.
örgütlenmemesi gereken topluluktur.. çünkü örgütlenirse olası bir izinsiz gösteride polis bunlar coplayacak, bunlar tam gaz kaçacak, olaylar yatıştıktan sonra da ertesi gün örgütün basın sözcüsü milliyet gazetesine ''biz aslında büyüklük bizde kalsın diiye vınladık.. yoksa hepimiz tehçizatlıydık canım, coptan korkan mustafa topaloğlu olsun..'' açıklamasını, bulvar gazetesine ''seks hayatımda abartılacak bir durum yok.. ben de her normal ve sağlıklı erkek gibi ele avuca gelen koyunlardan hoşl.. aman kadınlardan hoşlanırım.. koyun yok.. sil arkadaşım orayı yanlış dedim..'' açıklamasını, le figaro gazetesine ise ''moi, je ne sais pas français.. mais je peux parler la language d'oiseau trés bien..*'' açıklamasını yapacaktır, bir sürü iş..
ama bu adamların başka türleri de vardır ki onlar daha akıllara zarardırlar.. onlar, kavgada taraf olmamalarına rağmen, dövüş ayrıldıktan sonra gaza gelenlerdir..
kavga ayrılmış, hasar ve zarar tespiti yapılmakta, bir sonraki dalış strtejileri kendine ve etraftaki topluluğa dile abartılarak getirtilmekte kavgayı icra edenler tarafından.. bu memlekette arkası sağlam olmayan yoktur bu arada.. sanırsın bütün piyasada kara para dönüyor, herkes mi mafya olur anasını satayım?.. erkek kuaförleri bile birer tetikçiye dönüştürülür, kavga eden yakınları tarafından.. neyse..
kavga ayrılmış, kavgayı bizzat ayıran herifte bir kıpırdanmalar var.. birden bağırıyor.. ''yeter ulaaan!..'' diye.. herkes buna mel mel bakıyor.. bunda bir koşturmalar, küfretmeler, ''gömücem olm onları..'' lamalar başgösteriyor..
n'oluyosun amına koym?.. demin pıs pıs ''dövüş sporu dostluk ve kardeşliktir..'' diyerek ayırmaya kasıyordun adamları.. şimdi ne bu gaz kavga bitti diye..
bunların hepsi işte bunun hakkında da 'deli damarı var' sözü edilsin diye.. kavgada göstermeye götü yememiş, hani sonradan durumun ciddiyetini hazmedip çıldırmış, o sırada karşısında hulk hogan olsa, hatta direk hulk olsa ezer geçermiş havasını vermek için.. saçma sapan işler..
yalnız itiraf ediyorum, benjcev'in verdiği linke tıkladım.. pişmanım..
*: söylemiyorum ne yzdığını, gidin fransızca öğrenin, biz boşuna mı okuduk 8 sene?.. hayret bişi..
