benim yanımdaki bir arkadaştır. zira, benim olduğum yerde, kavanoz kapaklarını ben açarım. hiç tanımadığım insanların elindeki kavanozları bile gidip açıyorum. dayanamıyorum. doctor doctor please.
2 gün önce yaşadığım stres. Sabah saat 7 civarı. Annem kahvaltı hazırlıyor. Menemen yapmak için önceden hazırlayıp kavanoza dolduruğu biber ve domates karışımının kapağını acamamış. Geldi beni yatağımdan kaldırdı ve kavanozu açmam için yarı uykulu yarı uyanık mutfağa götürdü. işte orada büyük bir tedirginlik yaşadım. Ulan eğer bir kavanoz bile acamayacaksam ne işe yarıyordum ben. Üstelik kadın kesin açacağımı düşündüğü için sabahın 7 sinde beni uyandırmakta bir sakınca görmemiş. işte bu gerilim ortamı içinde adeta dünya kupası finalinde seri penaltı kullanmak için hazırlanan futbolcu misali gibi baskı altında sağ elimle kavanozu kavrayıp sol elimle kapağı çevirmek için yüklendim. ilk başta açılmadı önce bir hassiktir çektim ve bu defa kavanozu dizlerimin arasına alıp sağ elimle kapağa yüklendim evet işte o anda Euro 2008 gol müziği olan sambaaa dı dırı dı dı dıt melodisi çalmaya başladı. Kapak açılmıştı mission complete diyerek ailemin sabah kahvaltı yapabilmesine vesile olmanın haklı gururu ve huzuru içinde yatağıma geri döndüm.