türk ve islam birliği kuracak zevata en mükemmel örnek kendisidir.
hem türktür, hem müslümandır. ve osmanlı'yı dışarı doğru çaresiz hale sokarak, 2. mahmut'un yurtdışından yardım almak zorunda bırakarak imparatorluğu utanca boğmuştur.
Mısır'da uyguladığı reformların çoğunu 2. mahmut osmanlı üzerinde ondan hemen sonra uygulamıştır. kendisi ummî olmasına karşılık oldukça aydın kafalı, açık görüşlü bir insandır. okumayı 40'ından sonra öğrenmiş olması da takdire şayan.
Osmanlı 19. Yüzyıla geldiğinde artık merkezi otoritesinin zayiflamasiyla çok güç kaybetmiştir, buda bazı toplulukların paşalarin isyan etmelerine sebebiyet vermiştir, Bunlardan biri ve önemli olani kavalali mehmet ali paşa isyanidir. Osmanlı devleti yunan isyanını bastırmasi karşılığında mehmet'e mora ve girit valiliklerini vereceğini söylemiştir (II MAHMUT) fakat yunanistan bağımsızlığını kazanmıştır bu yüzden mora yunanlılara kalmıştır. Bunun üzerine mehmet girit ve suriyenin yönetimini istemiştir II mahmut kabul etmeyince kavalali oğlu ıbrahimi ordunun başına geçirerek suriye'ye göndermiş oradan adana'ya oradan kütahya'ya kadar savaşarak ilerlemiştir bunun üzerine II mahmut ıngiltere ve fransadan yardım ister onlarda senin devletinin iç sorunu biz karışmayız deyince arası bozuk olduğu halde rusyadan yardım ister tabiri caiz ise "denize düşen yılana sarılır" hesabından ona gider, tabi bu ıngiltere ve fransanın işine gelmez bu yüzden arabuluculuk yaparlar bununla birlikte kavalali ile II mahmut arasında kütahya antlaşması imzalanarak osmanlı bir paşasina boyun eğmiş olur.
murat bardakçı, Kavalalı nın aslen Erzincan iliç li olduğundan bahsetmişti, bi programında.
koca osmanlıya gerektiğinde kafa tutmasına bakınca inandım.
ordusuyla birlikte kütahya'ya kadar gelmiş ve osmanlı'nın aczini cümleâleme, tartışmaya yer bırakmayacak biçimde göstermiştir. başkaldırı nedeni de görece haklıdır. reddetmekte ise osmanlı dibine kadar haklıdır.
osmanlı'nın bastıramadığı mora isyanı'nı bastırmak için tonla* para ve insan harcamış ve buna karşılık girit valiliğini oğluna istemiştir. ingiltere, rusya ve fransa destek verip de mısır'ın tüm donanmasını navarin deniz savaşı'nda sulara gömünce isyan başarılı olmuştur. navarin katliamı ile son bulan isyanda bölge elden çıkınca hem osmanlı hem kendisi piç gibi ortada kalmıştır. bu da osmanlı'dan girit'ten çok daha değerli bir bölgenin, suriye'nin vilayetini oğluna istemiştir. osmanlı da reddetmekte haklıdır çünkü böyle bir durumda mısır ve suriye tek elde toplanacak ve merkezi otoriteden çok daha güçlü bir yönetim oluşacaktı.
zaten osmanlı paşa'nın kendisinden izin almadan sağa sola salça olmasından hoşnutsuzdu. mâlûm ki osmanlı araplar'ı pek severdi ama paşa vahhabi tehlikesine karşı araplar'a kan kusturmuş ve bu dönemde sudan'ı da alarak mısır'ın topraklarını bir hâyli artırmıştır. bir de üstüne suriye'yi istemesi demek osmanlı'nın doğuda mezopotamya ve anadolu'dan ibaret kalması demekti.
suriye deyip geçmemek gerek, gaziantep'ten mısır'a kadar tüm kıyı çizgisi o dönem suriye sancağı. üstelik antakya gibi önemli bir liman kenti ve kudüs de burada.
hâl böyleyken osmanlı suriye'yi vermiyor ve kavalalı da zorla alıyor.
mısır'da özellikle askerî anlamda önemli yenilikler yapmış, osmanlı ise bunlara seyirci kalmıştır. zaten osmanlı'nın isyanda yenilme nedeni budur, tıpkı avrupa'yla yaptığı savaşlarda yenilme nedeni gibi... adamlar neredeyse beş asır yeniçerileri yenilemeden bırakmışlar. avrupa ise o dönemde ne yenilikler ne devrimler... kavalalı bunu mısır'da çözmüştü. askerlerini yenilemiş ve önemli bir askerî güç kurmuştu. balkanlar'daki isyanlardan yorgun osmanlı kavalalı'ya da yenilmesinin ardından çok önce yapması gereken askeri yenilikleri sonunda yapmış ancak kendilerine geçti bor'un pazarı sür eşeğini niğde'ye denmiştir.
şimdiki zamanda isyan etse, "gezici, çapulcu ve paralel" ilan edilip, faiz lobisi'ne hizmet ettiği meydanlarda haykırılacak olan devlet adamı.
evet, bu topraklarda her şey bir şekilde sona eriyor.
sona ermeyen tek şey "cehalet"...
bakınız bir osmanlı valisi devletin gidişatının kötü olduğunu görüyor ve idaresindeki memlekette birtakım islahatlar ve düzenlemeler yapıyor, 7-8 yıl içinde mısır'ın çehresini değiştiriyor.
osmanlı'da ise elde yok, avuçta yok.
üretim yok, tam bir tüketim toplumu, payitahtta ise her şey tozpembe. ama devletin uzak köşelerinde durumlar karışık.
nitekim arabistan'da ayaklanma çıkıyor.
osmanlı aciz kalıyor, koş kavalalı...
akabinde kavalalı payitahtı uyarıyor, "bakın arkadaşlar bu böyle gitmez, ben şunu şunu yaptım, siz de yapın" diyor, dinleyen kim?
sonra yunan isyanı başgösteriyor.
kavalalı, osmanlı'yı uyarıyor; "bakın mora'da isyan hazırlığı var, aman dikkat" diyor, hatta "mora'ya asker çıkarmayı, bir süreliğine mora'nın idaresinin kendisine verilmesini" teklif ediyor.
osmanlı artis ya, siktiri çekiyor kavalalıya.
kavalalı yine "peki siz bilirsiniz" diyor.
hoop yunan isyanı çıkıyor.
tabi osmanlı yine bir şey yapamıyor, kavalalıya "hacı şuna bir el atıver" deniliyor.
kavalalı "hay hay emir telakki ederim" diyerek mora'da çıkan yunan isyanını da bastırıyor. sonra osmanlı'ya diyor ki, "bu iş böyle olmaz, bu bokyiyenler uslu durmaz, bırakın ben icabına bakayım, temizleyeyim bu ipneleri" diyor.
osmanlı "dur ya, ingiltere fransa felan hep birlikte toplanıcaz biz hallederiz sağol" deyip kavalalıyı tekrar dinlemiyor.
sonra kavalalı bir pakıyor ki bağımsız bir yunanistan kurulmuş.
"ulan" diyor, "beni dinlemediniz bak ne oldu şimdi". diye sitem ediyor.
osmanlı ise "artizlik yapma, sen bir valisin bak görevden alırım seni" diyor. kavalalı'nın da başka çaresi kalmıyor, "hadi bakalım" deyip meydana çıkıyor.
sonra kavalalı, filistin'den bir giriyor, şam'dı, halep'ti, adana'ydı, konya'ydı derken ta kütahya'dan çıkıyor, bursa'yı da alsa iş bitecek ki bu durumdan çekinen rusya devreye giriyor, "lan bu eleman osmanlı hanedanının yerine geçerse anamız sikilir" diyerek osmanlı'ya yardım ediyor, hoop boğazlara konuyor rusya. tabi sonra da ingiltere ve fransa araya giriyor, onların maksadı ise osmanlı falan değil, boğazların rus kontrolüne girmesi.
neyse iş tatlıya bağlanıyor.
kavalalı mısır valiliğinin yanında suriye, girit, cidde ve adana valiliklerini de alıyor osmanlı'dan.
yine zeytin dalı uzatıyor osmanlı'ya.
"bak" diyor "beni dinlemediniz ne oldu, gel beraber hareket edelim, memleketi el birliği ile düzeltelim" diyor.
ama padişah daha önce yaşananları unutamamış, intikam peşinde. devlet millet sikinde değil, tek derdi kavalalı. "lan ben osmanlıyım, bana kimse artislik yapamaz" derdinde hala padişah.
yanında, yöresinde bulunan dalkavukların da gazıyla bu sefer osmanlı kavalalı'ya saldırıyor. ama kavalalı bu sefer nizip'te bir kez daha tokatlıyor osmanlı'yı.
bu sefer artık kararlı, osmanlı hanedanını indirecek kavalalı.
ama ingilizler devreye giriyor.
avusturya ordusu beyrut'a asker çıkarıyor, ingiliz donanması mısır limanlarını topa tutuyor.
ve kavalalı barış istemek, osmanlı ile anlaşmak zorunda kalıyor.
padişah sırf iktidardan inmesin diye ingilizlere, fransızlara, ruslara taviz üstüne taviz veriyor. çünkü koltuk rahat, önemli olan taht amına koyayım.
işte böyle böyle memleketin amına koyuluyor.
işin en ilginç yanı ne biliyor musunuz?
tüm bunlar olurken, memleket elden giderken, kavalalı iktidarı indirip modern bir devlet kuracak iken halk ne yapıyor?
üç maymunu oynuyor.
yani bugün haklarını arayanlara ne yapıyorlarsa aynılarını yapıyor, onları gezici, çapulcu, terörist ve paralelci gibi görüyorlar.
anadolu çomarlığına devam edip, "padişahım çok yaşa" diyorlar.
kim bilir belki de kadının biri "ikinci mahmud'un götünün kılıyım" diye de bağırıyor olabilir.
bir millet geçmişinden ders çıkaramıyor, olaylar karşısında susup oturuyorsa, aradan 200 sene geçse bile yerinde sayar. tıpkı bizim gibi...
vaktiyle ordusuyla kütahya'ya kadar gelmiştir , ingilizler araya girmese osmanlı hanedanını yıkacaktı yani osmanlı bir valisine yenik düşecek kadar zayıflamıştı .
şimdi fransızlar geliyor bu adamın ordusunu falan modernize ediyor. sonra kavalalı'nın yani afedersiniz bir yerleri kalkıyor bir tripler falan. sonra nizip'e kadar falan gelmiş "hakkımı verin ülen" diye. denge politikası gereği osmanlı elini hiç kirletmemiş ingilizler'e havale etmiş. onlar da yakmış adamın donanmayı. kavalalı şok.
Mısır valisi idi sanırım , bir ayaklanma yapmıştı , osmanlı bastıramamış başka ülkelerden yardım istenmişti son olarakta mısır sorununa yol açmıştı diye biliyorum.
denilene göre, eğer 2.mahmutu indirip, devletin başına geçseydi, osmanlı devleti en az 300 yıl daha yaşarmış. sebebi de, osmanlının yapıp da düzgün uygulayamadığı ıslahatları, kendisinin uygulayabilmesi.
kütahya antlaşması ile kendisine vadedilen valilikler verilmemiştir. bunun üzerine önü ingiltere, fransa ve osmanlı tarafından kesilmiştir.
donanması osmanlının kendi topraklarını koruyamaması yüzünden yanmış, daha sonra suriye ve oğlu için adanayı istemiş ama buna karşılık 2. mahmuttan red alınca isyan çıkartmış eski mısır valisi. arnavut olduğu da söylenmektedir.
kendisi mısırda valiyken hem ekonomik hem askeri alanda çok yararlı reformlara imza atmıştır ve mısırı osmanlının yardım isteyeceği bir yer kadar genişletmiştir. bu adam amacına ulaşıp osmanlıyı alsa neler olurdu çok merak ediyorum, belki de şu an dünyanın en iyi devletlerinden birisi olabilirdik.
valisi olduğu imparatorluğu taa kahire'den çıkıp oradan filistin oradan suriye oradan nizip savaşıyla osmanlı ordusunu dağıtıp ve oradan da taa kütahya'ya kadar geldi ve karargah kurdu. eğer ingiltere engellemese valisi olduğu imparatorluğu dağıtıp yeniden reforme edecekti. böyle büyük bir ıslahatçı ve komutandı.