Bafradan istanbula giderken ankara yoluna girdigimizde gece yolculuk yaparken orhan gencebay vb arabesk dinledigim ve icinden gecerken arabanin icindeki arabesk muzigin volumunu yukselttigim ilce. Ayni sey havzadan gecerkende olur benim icin. Bafraliyim gadasim
eylül ayına henüz yeni girmişken, okul başlayacağı için şehre geri dönmek zorunda olan 9 yaşındaki sarı saçlı çocuğun, gölgesinde oturup, çamurdan geleceğini yonttuğu sessiz ağaç.
en sevmediğim ağaç türüdür. şehirlerde kesinlikle yasaklanmalıdır. baharda döktükleri pamukçuklar mikrop yuvasından farksızdır. alerjisi olanların çektikleri de yanında cabasıdır. tek güzel tarafı rüzgarda yapraklarının çıkardığı hışırtı sesidir.
" Şu dar odanın katı yalnızlığında
Ve her şeyin çıplaklığında
Durup bir pencereyi deniyorum
Gizliliğin dışına çıkıyorum
Araçların
insanların
Şehrin ve meydanların ve kalabalığın ve her şeyin
içimde yalnız ve yapraksız
Bir kavak ağacı büyüyor
Çıplak ve göğe dogru " .
Yaprakları rüzgarda en iyi hışırdayan ağaç. Hafif bir rüzgar bile eğimli akan bir dere ritmi verir. Su sesine benzer bir sestir yapraklarının sesi. yaprakları sık ve sert olduğu için birbirlerine sürtmeleri bu sesi veriyor. Kulak kabartana bir senfonidir bu.
erkek çocukları olduğunda 3-5 tane kavak ekermiş.
oğlanın evlenme zamanı gelince, (zaten kavak 10 yaşından sonra para eden bir ağaç kabaca) o kavakların parasıyla oğlanı evlendirir düğün masrafını karşılarlarmış.
SAMSUN'un bir ilçesi. zamanında sıkışık bir vakitte cami arayıp bulamadığım ilçe. son anda bir tane buldum onda da içinde tabut vardı mk. imam hatip lisesi uygulama camisiymiş.