senaristlerin bir amacı var: yaprak dökümünü de geçip, diziyi türkiye dizi tarihinin ennnnnnnnnn uzun dizisi yapmak. aslı'nın dedesinin dedesini bile mezardan kaldırırlar bu uğurda.
amaçsızdır, amacı yoktur herşeyin bi amacı olması mı gerekir bu dünyada.
herşeyin bir hayal ürünü olduğunu bildiğimiz* saçma sapan dizilerimize sadece bir örnektir. çokta topumsal bi sorun haline getirmemek gerekir bu durumu. onların derdi reyting yani para kazanmak izleyenlerinki de sadece kafa dağıtmaktır. sonuçta aptal kutu işte neden bu kadar ciddiye alınır bilmem ki.
neymiş neslin aklını köreltmek ve ahlakını bozmak. bir dizi bunu amaç dahilinde bulundursa bile eyer başarabiliyosa o ülkenin ahlakına ve gençlerine zaten söylicek söz yok demektir. ölsünler.
ilişki kombinasyonlarına karşıda bu tavrı çözemedim. tamam son dönemde abartılmış olsada bu tür durumlar gayet yaşanmaktadır. insanlar arkadaşlarıyla sevgili olabilirler ayrılabilirler ve her ne kadar kabul edilemesede hala arkadaş kalabilirler. üniversitelerde çok yaygındır. (bkz: sakarya üniversitesi)
olmayan bir amaçtır. zira senaryosu o kadar klişedir ki 10 yaşındaki çocuk bile olacakları tahmin edebilir. ve sadece reklamı izlenerek takip edilebilen yegane dizidir.
bir de dizi de ünlü solup sonra kaçan kişiler var. Sonrasıdna bakıyorlar para bulamıyorlar hemen gerisin geri dönüyorlar. Madem geri döneceksiniz neden gittiniz soruları hep akılda kalır.