egoistliğimden falan değil.
kimseye zararım yok ama;
bir insanı tanıyınca ya severim ya nefret ederim. kendime aşırı benzeyen insanları asla sevmem, hatta düşman gibi görüp gardımı alırım resmen.. *
ve bir insanı bi kere sevmediysem, o saatten sonra ağzıyla kuş tutsa umrumda olmaz. "kanadı dışarıda kalmış ama" derim.
belki de sırf bu yüzden insanlar da beni tanıyınca ya sever yada nefret eder.
eğer benden hoşlanmamış bir insanla aynı ortamda bulunmak durumundaysam ve benimle uğraşırsa, hiç üşenmem bende itinayla arıza çıkarır, birlikte bulunmak zorunda olduğumuz ortamda hayatı zehir etmek deyiminin gerçek hayattaki karşılığını görmesine yardım ederim.
deyimler sözlüğünden çok daha fazlasıdır "hayatı zehir etmek"..
sırf bu huyum yüzünden katlanılması zor insanım diye düşünüyorum.. ****
hayatınıza almak zorunda kaldıklarınızdır.
sizi kendilerine ait sanan ama sizin için bir hiç olan insanlardır.
oyun oynamak zorunda olduklarınız, o veya bu sebepten nefretinizi kusumadığınız insanlardır.
ve aslında onlar bir hastalıktır.
hastayım sözlük...
çevrende bir kişi vefaat ettikten sonra onu sırf gösteriş için sahiplenmek, yaşarken biz çok yakındık, o bana bunları bunları derdi havasını vermek. aslında katlanılması zor insan diyemeyiz bunlara çünkü adımız gibi biliriz dedikleri şeylerin doğru olmadığını. sadece inanamayız o kişinin ardından yalan yanlış konuşup ona saygısızlık etmesine.
hiçbir şey bilmediği halde bilmiş bilmiş konuşan insanlardır. anlatırsın anlatırsın yine de anlamazlar ya işte o zaman deli olursun ve belli bir süre sonra anlatmaktan vazgeçersin zaten. çünkü sen ne dersen de onlar anlamayacaklardır.
önce ütülemeniz gerekmektedir böyle tip insanları. şöyle, yüksek ısıda bir güzel ütüden buharlar çıkarak ütülersiniz. sonra bakın bakalım, katlanıyor mu katlanmıyor mu. **