(A: işveren, B:iş Arayan insan)
a:hoşgeldiniz, adınız?
b:rüstem.
a:eğitim durumunuz?
b:ilkokul terk.
a:hangi işte mütehassıssınız?
b:ne iş olursa yaparım.
a:tamam, peki sabıka durumunuz?
b:cinayetten 30 yıl yedim.
a:kaç kişiyi öldürdünüz?
b:sayısı önemli mi?
a:şirketteki mertebeniz açısından önemli..
b:bir bankayı rehin aldım, polislerden tek istediğim 1 milyar dolardı.. kandırdılar, beni yakalamaya çalıştılar ama tüm rehineleri katlettim.
a:ooooo, güzel güzel. ben sizi müdür beyle görüştüreyim. ama size garanti veriyorum en azından müdür yardımcısı olursunuz..
b:teşekkür ederim siz de sağolun.
değişen rejimlere göre, katillerin kahraman - kahramanların katil ilan edildiği ülkelerdir.
bazı toplumlarda da geçmiş zamanların fahişeleri kutsallaştırılmış - kutsal kadınları fahişe olarak anılmıştır.
sağ baştan ve sol baştan aynı anda saymaya başladığımızda sağ tarafa daha yakın bir noktada kesişeceğimiz listeyi her iki tarafında övünerek anlattığı ülkedir.
eksi bombardımanıyla gelen edit: ne oldu lan, ağırınıza mı gitti? sağcılar katil, solcular özgürlük savaşçısı mı? sağcı, insan değil mi? hani hümanizm? nerde demokrat, tarafsız bakış açınız?
ha, pardon; bunlar sizin kullandığınız maskeler değil mi? 80 öncesine gide gele bir şey elde edemezsiniz. olan olmuştur, biten bitmiştir. her iki taraftanda ağır zaiyat vardır; her iki taraftanda katiller vardır. eleştiri yaparken at gözlüğü çıkartıp, etraflıca ve her yandan eleştiri yapabiliyorsan yapacaksın; yok maksadın propagandaysa açık açık belirteceksin bunu, türlü kılıklara girmene kıvrım kıvrım kıvranmana gerek yok dansöz gibi.
bu ülkede hala sağ-sol güden geri kafalı zihniyetleri görmek acınası durumlarımızdan birisidir.
yoksa uzatırız listeyi; bir tek mahir çayan değil ki. yüz tane katil çıkar solculardan. iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına.
