japonların, tüm dünyaya nam salmış samuray kılıcı, eşsiz formu ve işçiliği, dayanıklılığı ve keskinliği ve dahi hafifliği ile dünyanın en iyi kılıcı olarak gösterilir. aslında koşullar ve kullanım alanları karşılaştırılmadığında, yapımı 6 ay gibi bir süre alan ve tamamen bir sanat olan japon kılıç ustalığı eşsiz ve benzersiz görünür. oysa ki aynı dönem de osmanlı da yatağan kılıcı, çeliğin dayanıklılığı, tasarımının eşsizliği ve savaş alanlarında ortaya koyduğu başarısı ile katana ya rakip olabileceğini haykırmaktadır. tek eksiği, seri üretim nedeniyle estetik kaygılardan uzak olmasıdır. osmanlının kazandığı sayısız zaferde, altay dağlarında, japonya taş devrini yaşarken geliştirilen çelik teknikleriyle yapılan ve her savaşçı sınıf için farklı tasarlanan osmanlı kılıcının rolü çok büyüktür. avrupa kılıçları, düz bir hattta sahip, 5 kiloya yakın ağırlıkta olan demir kılıçlar iken, osmanlı kılıçları, kan yuvası adı verilen, ağırlık azaltıcı oyuk formu, ters tasarımı, çelik ve demir karışımından gelen dayanıklılığı ve 800-1200 gr ağırlığı ile tam bir ölüm makinesiydiler. osmanlı, rumeline işte bu teknolojik üstünlükle hükmetti. avrupanın kapılarını işte bu maharetli silahlarıyla adeta kırdı. gaddare, kirmani, karabela, horasani ve adı bilinmeyen nice osmanlı tasarımı kılıç, onu vatan sevgisi ile taşıyan ellerde, zaferin simgesi halini aldı. japonlar, iç savaşları dışında hiçbir düşmana karşı kullanamadıkları eşsiz kılıçlarıyla övüne dursunlar, biz değerini kendimizin bile anlamadığı osmanlı kılıçlarıyla üç kıtaya hükmettik. başarıyı sadece estetikte aramamak lazım. başarı tarihte saklıdır. başarı dımışke çelik ustalarının hünerli ellerinde şekillenen osmanlı kılıcınındır. takdiri tarih yazanlar hakeder. tarihi kendi için yazanlar değil.
Öncelikle kıyas yapmadan önce Osmanlı'da 40'ın üzerinde kılıç türü olduğunu, farklı askeri birimlerin farklı kılıçlar kullandığını, Atlı savaşlarda, kale muhasaralarında uzun ince dışbükey kılıçlar kullanılırken Deniz Savaşlarında güvertede, yakın meydan muharebelerinde, saray ve şehir içinde asayişi kollama amaçlı kısa kalın içbükey kılıçlar kullanıldığını belirtmek isterim.
Yatağan kısa olduğundan dolayı uzun kamalı kılıçların çevrilemediği daha yakın mesafelerde kullanılır. Asli olarak birinci silah değildir.
Yatağanın balçağı(kabZanın el koruyucu yeri) yoktur. Bu yüzden savunma kabiliyeti çok zayıftır. Bu savunma kabiliyetinin zayıf olması özelliği Osmanlı askeri teçhizatının genelinde var. Bazı kılıçlarda "ilerlemekte izzet geri durmakta zillet var" yazması bu anlayışın örneği.
Yatağan kılıçları sanılanın aksine o kadar da kısa sürede yapılmaz, kılıcın her aksamını, kamasını, kınını, kabzasını, nakışını farklı bir usta yapar.
Türkler kılıçlarını sırtlarında değil bellerinde taşır bu yüzden yatağanların kabZalarının kulak kısmındaki boşluğa at üstünde giderken, namaz kılarken veya otururken bileklerini dayarlar.
Kılıcın çevrilemediği çok yakın meydan muharebelerinde Yatağan'ın kabzasındaki kulak kısmı ön kolla pazu arasına alınıp kılıç sırt tarafından elle tutulup süngü gibi saplananilir. Bu özellik dünyada başka hiçbir kılıçta yoktur.
Yatağan iç bükey yapısından dolayı kesiciliği ve ve özellikle deliciği çok yüksektir.
Yatağan üç kıta üzerinde kendini ıspatlamış bir kılıçtır. Özellikle Avrupalılar yeniçeri kuşaklarına çaprazlamasına bağlı çifte yatağanları "kelle makası" adıyla anar. Katana'nın ise Japon iç savaşı haricinde kullanım alanı yoktur.
japonların her şeyi böyle bi tuhaf. dövüş tekniklerinen kılıçlara kadar her şeyin kuralları var. karşıdaki eleman bu kuralları sallamadığı an işiniz bitik. o yüzden japonların tiyatro gösterilerini saymazsak pek kullanışlı şeyler değiller. fakat yatağan romalıların kısa kılıcı gibi belli bir amacı olan, sadece 3-5 soylu tarafından değil ordu birliklerinin ekseriyeti tarafından kullanılmış standart ekipmanlardandır ki bu da ne kadar kullanışlı olduğunu gösterir.
öte taraftan hollywood sinemasının zorlama filmlerini düşünerek karar vereceksek elbette ki katana. yatağanın ne olduğunu sorsak çoğu liseli bilmez bile.
elma ile armutu kiyaslamayi ne cok seviyoruz lan... katana bildigin uzun kilictir. fakat yatagani zorlasak uzun bicak bile olur. yataganin amaci piyadenin yakin dovuste koca koca kilic kullanip islevsiz kalmamasi icindir. veya atli icin yardimci, ikincil silahtir. ordusu 300 yil oncesine kadar ekseriyetle atli olan milletimizi kanimca bir pala daha iyi temsil eder. yahu kilij diye aratin bulun ne ugrastiriyorsunuz...*
not: yatagana laf yok agziniza sokarim valla boyle yatik yatik. katana ne lan soylu sinifin yilda sekiz on tane urettigi kilic...
ikisi de tasarlandığı üzere öldürmeye yarayan fakat çok farklı kullanım tarzlarına sahip iki kılıcın kıyaslamasıdır. Bir seçim yapmak gerekse kararsız kalırdım sanırım.