ligin 6. haftasında çaykur rizespor ile karşılaşmış ve maçın son dakikasında hakem deniz çoban tarafından aleyhlerine haksız bir penaltı çalınmıştır. penaltı golünün ardından da skorun 1-1'e geliyor oluşu kasımpaşa'nın 3 puanı çok talihsiz bir şekilde kaybediyor oluşuna işaret ediyordu. maç sonrası kasımpaşa teknik direktörü rıza çalımbay lig tv kameralarına konuşurken hakem deniz çoban'ın pozisyonları izlediğini ve bundan dolayı da çok üzgün olduğunu belirten konuşmalarından istifa sinyali verdiği anlaşılıyor ve sonuç olarak da bu maçın ardından deniz çoban hakemliği bırakıyordu...
kasımpaşa, rize maçında 3 puan kaybettiyse de türk futbol tarihinde ilginç bir olayın mağduru olarak yerini aldı.
üzerinde en ikisi bıçak olan emanetler taşıyorsanız götünüze güveniyorsanız hafif kafadan kırıksanız hiç mi? hiç sikinizde olmadan girip amına kayabileceğiniz bir semttir. biz kabadayı kültüründen geliyoruz kültürümüzün her pisliğini sahipleniyoruz bari kabadayılık gibi mühim bir müesseseyi sahiplenelim.
tribün ve takım olaylarının hiçbirine girmeden anlatıyorum size bu nacizane semti. girilen entrylere baktım belalıdır demişsiniz. kime belalıdır niye belalıdır. kasımpaşa semti her ne kadar küçükse insanı da bir o kadar büyüktür. gelelim şu belalı mevzusuna siz semtinize gelen yabancı insanları hosgeldin abi buyur gir semtin anasını belle mi dersiniz? bizde direk her semte girene durduk yere ters yapan gençler olmadık hiçbir zaman, tipinden şüphe duydugumuz, yoldan geçen ablamiza yengemize bakan insanlara is olduk, mahallemizde torba tutan adamlar vardı ama mahallenin çocuğuna asla koklatmazdi malından, biz semte giren yabancı torbacılara bela olduk. şimdi diyeceksiniz ki kodumun semtinde polis yok mu? bu işi bizlerin başına yıkan da polis oldu. kasımpaşa değil mi olur böyle şeyler yerler birbirlerini birazdan dağılırlar dedi bu polisler her zaman. anlayacağınız sahipsiz kalmıştı semtimiz. gelelim kasımpaşali değil mi alayı rteci diyen arkadaşlara, bu semt hiç bir zaman akpnin kalesi olmamıştır, bu semtte rte başbakan olana kadar karadenizli göremezdik şimdi mi? semtin %50si rize ve giresunlu bu semt her zaman mhplisi ile meşhurdur, o akplilerin hiçbiri girip de bir semt kahvesin de propaganda yapamaz. suskun kalır hatta korkusundan mhpli imajına bürünür. size semtimin bu kadarlık kısmını anlatabiliyorum şu an herşeyini anlatmaya kalksam günler sürer.
recep geldiğinden beri bin türlü egzantirik maçla * süper lige çıkıp çıkıp bombok olduktan sonra indirilen en sonunda cemaatin sermayesiyle 4.lüğe gelen kulüptür. fenere şikeci şikeci diyoruz ya bu ne amınakoim.
polislerin gençlere potansiyel suçlu gözüyle yaklaşması bu semttedir. bakkala ekmek almaya giderken donunuza kadar aranırsınız bu semtte. her polisle karşılaştığınızda birşey varmı gençler sorusu yöneltilir bu semtte. bi ataşehir, bi üsküdar, bi kadıköy, bi etiler, bi bebek, bi şişli değildir bu semt istanbulun feth edilmesine ilk şahit olan semttir.
bayram yeri,sururi ilkokulu,tekke,tonos,kasap refik,pazar içi,büyük cami,yuvanın orası gibi onlarca merkezi olan kocaman bir şehir.
kasımpaşa'nın yerlisi birbirini tanır.eskisi güzeldir.saygı vardır,sevgi vardır.tüm mahallelerde doğum ve düğün beraber kutlanır.ölüm acısı paylaşılır.
semtin kızına kimse yan bakamaz.abiler kardeşleri korur.komşuluk ilişkileri çok yüksektir.kışın odun kömür alınır,tüm mahalleli yardım eder.sırayla imece olur.roman vatandaşlarımız hacı hüsrev ve ömer hayyam mahallelerinde ikamet eder.yerleşik düzende yaşayan romanların kimseye zararı olmaz.bilen bilir.
kasımpaşa bir sahil semtidir.tüm şehir hatları vapurlarının yapılıp bakımlarının yapıldığı dev havuzlara sahip tersaneler vardır. semtin erkeklerinin çoğu buradan emekli olmuştur.bir diğer kısmı da şişli taksim nişantaşı pangaltı gibi semtlere taksi dolmuşçuluk yaparlar.
gelelim şu belalı semt durumuna,
şimdiki mafya olgusuna bakın.
birde eski kabadayılara..
kabadayıların olduğu bir semttir kasımpaşa.
elbetteki çoğunuz istanbul'lu değilsiniz.ailesi 100 yılı aşkındır istanbul'da yaşayan kaç kişisiniz diye bir soru sorsam cevap belki 1 olur.
ama eski istanbulun her semtinde bir kaç kabadayı zaten vardı.farklı semtlerin farklı kabadayıları birbirlerini tanır ve saygı gösterirlerdi.
en büyük kabadayılığın efendilik olduğunu yaşayan ve öğreten insanlardı.