"yine aylardan kasım" derken adamı, bunalıma sürükler. zamanın ne kadar çabuk geçtiğini tokat gibi, ne tokadı, şoryu reppa şinko aduket gibi yüze çarpar.
Sen hiç yerle bir olmuş kentler gördün mü,
Gördüm dediğin de ne, Nerede ne zamandı?
Bende benim buruk tarihim gibi durur.
Bil bunu.
Zaman ki nedir,
Kasımlarda bir yaprak,
Bir çocuğun gidip gelen ağzı, Bir gül,
içip yarıda bıraktığın bir bardak su , Benim Topağacı'nda tam orda bir gülcüm vardır.
Kasımlarda kapalı dükkanlar gibidir yüzü,En eski rüzgarlar gibidir...
Ben ki uzak bir istasyonda durmuş bir gar saatı gibiyim.
Rüzgarlar üşüşmüş içime,
Bil bunu.
yılın en gereksiz ayısın desem
beni biraz sevsen virgülsüzlükten ötürü
şu hayattan bi bok öğrenmedimse de
bak bundan eminim
olmasan da olurmuş desem
üzmek istemezdim
ama gerçek bu be kardeş
abiliğimle
sırtını sıvazlasam
galatasaraylı arkadaşlarımız ve türk halkı için üzücü bir aydır. sonbaharın son ayıdır. artık kış soğukluğunu göstermeye başlamaktadır. galatasaray fenerbahçeyle kasım ayındaki karşılaşmalarını hep kaybetmektedir. ama asıl insana koyan ise atamızın ulu önderimizin canımızın vefatı bu aydadır.
Kasım: kesin olmamakla birlikte bu isim 'titreme, titreşme' anlamlarını taşıyan (Eski Türkçe) 'kas, kasma, kasnama' sözcükleriyle ilgili olabilir. Yani 'rüzgarların başlayıp ağaçları, yaprakları titrettiği ay' anlamında... Yine Türkçe olan 'kasırga'da da bu anlamın çok güçlü olarak bulunması bu fikri oldukça destekler görünüyor. Yine de tartışmaya açık...