Daş düşebülü esprisi bir Kastamonulu olan şahsımı ilgilendirmese de bazı hemşerilerimi sinirlendiren şehir. Buna cevap olarak bu espriyi daha küfürlü bir şekilde tamamlamaktadırlar.
Kastamonu benim memleketimdir. Futbol takımlarının forma rengi ise kırmızı-pembe değil kırmızı-siyahtır. Kırmızı rengin anlamı ise kurtuluş savaşında ve Çanakkale'de en çok şehit veren şehir olmasından ileri gelir. Siyah ise, şehit analarının yaktığı ağıtı anlatır.
Yobaz olmalarının malum parti ile bir alakası yoktur. Salaklığın lüzumu yok. Kastamonu 2002 den önce de aynı ideolojiye sahip insanları barındırıyordu. insanların davranışlarına, toplumsal yaşamda birbirine olan saygısına ve hitap şekillerine, kadınlara olan bakış açılarına bakarsanız, eğer fırsatını varsa da şehre gidip yerinde görürseniz anlarsınız bunu.
Sırf birilerini savunmak adına gtünüzde ayı bağırtarak güneşi balçıkla sıvayamazsınız.
yobaz olmama kriteri malum partiye oy verme adamda. ona oy vermiyorsan başka hiçbir veriye bakmadan yobazsın. yok be oğlum onlar aydın, her şeyi sorgulayan tipler sen nereden bileceksin kimin yobaz olduğunu, tabi onlar bilecek.
memleketim, valla yok ayıymış yok daş düşermiş hede hüdü baydınız iyice herkes kadar köylü herkes kadar şehirli olan türkiyenin kuzeyinde bi şehir insanlarda gayet istanbul türkçesi konuşuyor anlaşırsınız merak etmeyin yanlız ufak tefek şive kaymaları olabülü (bkz: ironi) hemşerim rıfat ılgaz’ın da dediği gibi “ne iyi etmiş de anam beni bu cana yakın memlekette doğurmuş!” der konuyu şahsımca kapatırım.
Herkes sarımsak yiyor. Mesai saatinde,işte,evde her yerde her an herkes sarımsaklı biseyler yiyor. Bütün çarşı sarımsak kokuyor. Bütün ağızlar sarimsak kokuyor kızlı erkekli demeden.
yobazların çok olduğu söyleniyor, bakalım oturup bir bardak birayı rahat içebilecek miyiz göreceğiz.
malum yobazın olduğu yerde, onun yapmadığını yapamaz, giymediğini giyemez, içmediğini de içemezsin.