kastamonu üniversitesi öğrencileri üniversite tarihinde ilk kez bir eylem gerçekleştireceklerdir. eylem yerine karar verilir, zaten karar vermeye de gerek yoktur, göt kadar olan üniversite kampüsünün bahçesi tek boş alandır. eylemin sebebi yeni mezunlara kep ve cübbe verilmemesidir. annelerine kepli ve cübbeli fotoğraflarını gösteremeyecek olan 5-10 öğrenci başlarlar bahçede bağırmaya:
-cüppe hakkımız, cüppe hakkımız...
cılız ses tonunu odasından farkeden öğretim görevlisi bahçeye iner:
-dağılın lan!
böylece kastamonu üniversitesinin tarihindeki ilk protesto eylemi son bulur, koyun öğrenciler sessizce dağılır.
eğitim fakültesi okunasıdır , her hocanın mutlaka bir lakabı vardır kendi lakabını kendi koyan da vardır - bana paşa deyin lan - diyen bir paşası vardır , arg, ayz , diğer göze çarpan detaylardır, sürekli dekan değişir ve siz farkında bile olmazsınız , görünümü lise bahcesini andırır ama bu detay lise tadında dostlukların kurulmasına vesile olarak kendini artıya çevirir , malum kastamonu bol yağış alan bir şehir olduğundan mütevellid ve eğitim fakülteside biraz çukurda olmasından dolayı bahar aylarında ani sağnaklarda ve kar erimelerinde okulun bahçesini su basmaktadır ve bu duruma bir çözüm bulunamamıştır (o zamanlar şimdi ne durumda bilmiyorum) önder namıyla bir pehlivan yaşamaktadır ki bu fakültede adam gerçek manada bir ilim adamı olmasının yanında görünüş itibarıyla bildiğin diktatördür , okula yeni gelen çömezlerin gözünü korkutur ve o çömezler bir daha önder hocanın önünden bile geçemez. kuralları şöyledir efendim ; hoca derse geldiğinde mutlaka ayağa kalkılır , gereksiz yere sırıtılmaz , ders sırasında kesinlikle konuşulmaz, soru sorulmaz , derse uzun saçla girilemez erkekler için tabi , top sakallı olan derse giremez erkekler tabi * üniversitede adam dövmüşlüğü mevcuttur ve bani de bağırmak suretiyle içeri doğru sıçıttırmışlığı vardır ,
fen edebiyat fakültesi dış görünüm itibarıyla fakülteden çok pansiyona benzeyen üniversitedir. gelecek seneler içinde yapımı süren kampüse taşınacaktır bütün fakülteler ayrıca.
bugün televizyonda kilosunun kaça olduğunu anlamış olduğumuz üniversite. efendim rektör bey seçimlere katılacağı için emekliliğini istemiş fakat sanırım sevilmeyen biri olduğundan bazı "öğretim üyeleri" davul zurna tutmuş getirmişler. buraya kadar normal karşılamaya çalışalım , davul zurna çalınır sende protesto mahiyetinde alkışlarsın gidersin. akademik saygınlığa , seviyeye çok da uygun olmasa da feleğin siktir ettiği memlekette üniversite kurunca buralara hoca bulmakta zorlanılıyordur elbet.
ama herifler alınlarına para yapıştırıp mahalle karıları gibi göbek atıyorlardı. bir yardımcı doçentle görüştüler , akademisyeni geçtim insana benzemiyor. ne şekilde , neler çevirerek yardımcı doçent olduğunu tanrı bilir. kahvehaneniz olsa ocağa koymazsınız tipi hiç güven vermiyor, garson yapsanız millet çay içmez o derece. gerdan kırıp , salına salına göbek atıyorlardı topluca.
bunu yapanın siyasi görüşü , mensup olduğu milliyet , din falan önemli değil. kim olurlarsa olsunlar umarım normal insanlardan uzak dururlar.
bu memleketten hakkaten bir cacık olmaz. bugün gene , yeniden , bir kez daha anladım ...
bu tarz görüntülere emeği geçen herkes , mümkün olan en kısa sürede bu toplumdan ayıklansın artık.
gidip üniversite hayatı bir şekilde geçirilecek şehirdir.
küçük şehirin öğrenciye avantajı, dışarıda pekde yapacak bir şey olmadığından çok sağlam dostluklar kurulur.
öyleki mezun olduktan 3 sene sonra dahi o dostluklar devam edip birbirine iş hayatında yardımcı olmaya kadar gider.
Şehir; Çarşı ve Kuzeykent diye 2'ye ayrılır. Kuzeykent kampüsün olduğu yer. Öğrenci popülasyonu bu bölgede daha yoğundur fakat çarşı'da da azımsanmayak derecede fazladır. Barutçuoğlu adında(bir süre sonra migros olacaktır buranın adı) bir avm mevcut. Tabi eğer ki avm bolluğunun yaşandığı istanbul gibi bir şehirden gidiyorsanız fazlasıyla tırt bir yer. Kuzeykent'de ise bir avm daha açılmış duyduğum kadarıyla görmedim görmesemde olur. Dedim ya arkadaşlığın tanımını burada üniversite okurken yeniden yaparsınız. Her yerde olan entrikalar burdada var. Şehir efsanelerini gidin kendiniz öğrenin demem bir şey.
benim zamanımda * öğrenciye ev vermeyiz diyen tip çoktu fakat sonraları yumuşadılar yoksa boş kalıyo insanoğullarının evleri. bi dönem ocak tayfası meşhurdu okulda teşkilatlıydı ama sanırım şimdiki rektör cemaat stayla, daha efendi(!)
Her gece çıkayım dışarı içeyim, okula arada uğrarım oooh mis diyosanız hiiç bulaşmayın. ev eğlenceleri her zaman candır heleki haftasonuna 4-5 kasa bira stoğuyla girilip kamp modeline dönülüyosa.
Gerçekten güzel bir kampüsü var bol yeşilli barbekülü. Sabahları ideal bir koşu yeri olabiliyor. Yokuş mokuş yardıriying!
kampüs güzel bir sosyalleşme yeri olabiliyor eğer becerilirse. Biz becerebilen tayfadaydık ama diğer türlü içler acısı durumlarda çıkabilir.
Halkı iyidir hoştur ama merkez dışındaki ilçelerde yaşayan insanlar daha bi sıcakkanlıdır. Cide mutlaka görülmeli.
özlemişim ya la ben burayı! ama şehri değil ordaki anıları...
bir buçuk yıldır içinde benimde bulundugum üniversitedir. Kampus nasıl bilmem ama egitim fakültesi tam bir fiyasko. Liseden hiçbir farkı yok. Okulun bahçesinde bol bol tavuk var. Kısaca gerçek bi üniversite hayatı yaşamak isteyenler tercih etmemelidir.
eğitim fakültesine adimin verilmesi muhtemel üniversite. en azından arkadaş grubum içinde yani, okulun demirbaş listesine girmek için var gücümle çalışıyorum.
bu yıl i.ö olarak gitmeye başlayacağım üniversite. hakkında çok az bilgi mevcut. okuduğum bilgilere göre de, yerden yere vurulan bir üniversite. birde iletişim fakültesi öğrencilerinin geleceğini, kampüsten doğru düzgün tek bir karenin internette bulunamamasından tahmin edebiliyorsunuz. öyle yani.
internet ortamında da bu okulda okuyan kişi bulmak biraz zor. sanırım insanlar burada okuduğunu çaktırmak istemiyor. ayrıca efsane mi bilemem ancak aklımda kalan bir kaç bilgiyi paylaşmak istiyorum.
okul çevresi cafe vs. yok. hacı baba diye bir yer varmış kahveci. anladığım kadarıyla öğrenciler çoğunlukla orada takılıyormuş. okula uzaklığını anlayamadım ancak sanırım biraz da uzak. diğer yandan bir adet alışveriş merkezi mevcut. oranın sitesine baktım da, istanbul da kenar köşedeki alışveriş merkezlerinden bile kötü durumda. pub, alkollü mekan olayına gelirsek. bir tane merkez de varmış. okumadım ancak kıyı şeridinde de vardır muhakkak ancak, hem merkez, hem de kıyı şeridi okula uzak. bunun dışında kyk yurdu sel basmaları ile ünlüymüş. yeni bir üniversite falan diye bahane sunuyorlar ancak, geçin arkadaşım bu işleri. sekizinci yılı olacak neredeyse. ne yenisi? adam gibi bir sosyal medya topluluk sayfası dahi yok. gerçi kendi web sitesi bile doğru düzgün bir şey değilken.. neyse.
işin bulabildiğim tek yani ise kastamonu üniversitesi olarak değil de, şehiri araştırırken kızların güzel olduğunu okudum. artık ne kadar doğru göreceğiz. yazdığım bilgiler tamamiyle internet ortamından, oradan buradan edindiğim bilgiler. hayatım boyunca kastamonu'ya gitmedim zaten. ancak gidip, görüp, bir kaç ay geçirip doğru düzgün bir şeyler yazarım muhtemelen. zaten görünen o ki, sıkıntıdan bolca zamanım olacak...
-----------------------
YILLAR SONRA ÖNEMLi EDiT: şimdi ilk olarak şunu söyleyerek başlamam gerekiyor. Biraz klasik olacak gerçi. gitmeyin. evet buraya gitmeyin. ama gidecekseniz size anlatmak isterim. merkezi kampüsün bulunduğu yer kuzeykent olarak geçiyor. burada saat akşam 6 dan sonra sokakda bir allahın kulunu göremezsiniz. otobüs bile saatte bir geçiyor. okulun yaklaşık yürüyerek 30dk uzağında (kykya 20dk) uzakta birkaç tane cafe var. vasatında altın yerler. genelde kıraathane kültürü hakim. gayette oturup 50 yaşındaki amcalarla birlikte batak oynadığınız yerler. okulun çevresinden hiçbir sosyalleşme yeri beklemeyin. okulun kendisinden zaten bir şey beklemeyin. hala inşaat halinde bir yer. bir yağmur yağar tek seçeneğiniz yarım saat otobüs gelsinde evime gideyim olur. çünkü yollar bataklığa döner hemen. kampüste geceleri ışık bile yoktur. akşam okuldan çıkışta çakalları toplu halde ormanlık alanda görebilirsiniz.
sosyalleşme mekanı olarak merkeze gitmeniz lazım. okula yaklaşık 35dk civarı otobüs ile. orası daha canlı. şehirdeki tek alışveriş merkezi orada. tabi oraya alışveriş merkezi demeye bin şahit lazım. gidersiniz merkeze kahveciye girmek için sıra beklersiniz. çünkü oturacak başka yer yok adam gibi. hatırladığım kadarıyla lcw, defacto dışında bir mağaza da bulunmuyor. fast food olarak burger king ve dominos un merkezde birer şubesi var. başka da bilinen markalardan hiçbir şey yok.
şimdi diyelim ki tek şansınız var o da buraya gitmek. ama unutmayın, burayı yazmak kesinlikle ama kesinlikle pişmanlıktır. bir yıl daha çalışın daha iyi. kesinlikle. ama diyelim ki yapacak başka bir şey yok, gidip gano kasmanız lazım. zaten yapacak bir şey olmadığından ders çalışıp yatay geçiş şansınızı denemeniz lazım. ben de buradan yatay geçiş yapan biri olarak tek iyi yanı bu diyebilirim. ancak aldığım duyuma göre, çok yatay geçiş yapan olduğu için artık öğrencileri çok zorluyorlarmış. bilinçli olarak notları düşürüyorlarmış. bu ne kadar doğrudur bilemem. ama böyle birşeyin olduğunu düşünerek yazın burayı. tekrar dediğim gibi, burası 20 yıl sonra bile doğru düzgün bir üniversite olamaz. lise düzeyinde bile olmayan bir yer.
burayida kazanamayan gitsin bi sene daha çalışsın siktir et kaportayı şimdi. üniversiteyi kazansan zaten işsiz olcan, bana bi zararın yok ama kaportacı olsan yarın bigun arabami sana getirebilirim ve bunun olmasını istemem. o yüzden otur bi daha çalış.
çok iyi üniversitedir. hepiniz ilk sıraya yazmalısınız. o kadar iyidir ki yapacak bir şey bulamadığınız için sıkıntıdan ders çalışmaya başlarsınız, sonra gelsin yüksek lisanslar, gitsin doktoralar.
bu yıl i.ö olarak gitmeye başlayacağım üniversite. hakkında çok az bilgi mevcut. okuduğum bilgilere göre de, yerden yere vurulan bir üniversite. birde iletişim fakültesi öğrencilerinin geleceğini, kampüsten doğru düzgün tek bir karenin internette bulunamamasından tahmin edebiliyorsunuz. öyle yani.
internet ortamında da bu okulda okuyan kişi bulmak biraz zor. sanırım insanlar burada okuduğunu çaktırmak istemiyor. ayrıca efsane mi bilemem ancak aklımda kalan bir kaç bilgiyi paylaşmak istiyorum.
okul çevresi cafe vs. yok. hacı baba diye bir yer varmış kahveci. anladığım kadarıyla öğrenciler çoğunlukla orada takılıyormuş. okula uzaklığını anlayamadım ancak sanırım biraz da uzak. diğer yandan bir adet alışveriş merkezi mevcut. oranın sitesine baktım da, istanbul da kenar köşedeki alışveriş merkezlerinden bile kötü durumda. pub, alkollü mekan olayına gelirsek. bir tane merkez de varmış. okumadım ancak kıyı şeridinde de vardır muhakkak ancak, hem merkez, hem de kıyı şeridi okula uzak. bunun dışında kyk yurdu sel basmaları ile ünlüymüş. yeni bir üniversite falan diye bahane sunuyorlar ancak, geçin arkadaşım bu işleri. sekizinci yılı olacak neredeyse. ne yenisi? adam gibi bir sosyal medya topluluk sayfası dahi yok. gerçi kendi web sitesi bile doğru düzgün bir şey değilken.. neyse.
işin bulabildiğim tek yani ise kastamonu üniversitesi olarak değil de, şehiri araştırırken kızların güzel olduğunu okudum. artık ne kadar doğru göreceğiz. yazdığım bilgiler tamamiyle internet ortamından, oradan buradan edindiğim bilgiler. hayatım boyunca kastamonu'ya gitmedim zaten. ancak gidip, görüp, bir kaç ay geçirip doğru düzgün bir şeyler yazarım muhtemelen. zaten görünen o ki, sıkıntıdan bolca zamanım olacak...