sonra güzelim cide, henüz aç gözlü para babalarının keşfetmediği cide, inebolu, azdavay sahilleri.
sonra istemediğiniz kadar yeşillik, orman, dağ, tepe.
ve bu istemediğiniz kadar yeşilliği tamamlayan "insanlar"ı elbette, insanlarımız. uysal, boynu bükük, ensesine vurunca önünden ekmeğini alabileceğin insanlar.
azdavaydaki aşıklar köprüsü,
kastamonudaki kalesi,
tosyadaki sarımsağı,
etli ekmeği,
banduma gibi enfes yufkalı yemeği,
cide gibi harika bir sahili...
bunlar sadece ilk akla gelenler.
zannimca turkiyenin en guzel ili oldugundan oturu bircok guzel sey gelir.
Tertemiz sokaklar.
Cekme helva. (cok guzeldir)
safranbolu.
Ayancik sahili. (denizden nefret eden ben ayanciga bayilirim)
cok seker insanlar.
gerici ve bölücü insanlarla dolu olduğu. orada kaldığım ve sandık görevlisi olduğum 2002 yılında sandıktan dehap oyları ezici olarak birinci çıkınca bundan başka bir şey akla gelmez heyhat. yakında kürdistan'a da katılırsa şaşırmam.
gölköyde yapmış olduğum askerliğim gelir, birde üniversitedeki ev arkadaşımda kastamonuludur. esentepede oturur, çarşı izinlerinde yanına giderdim cumhuriyet meydanından kalkan otobüs kırması dolmuşla, dolmuş içerisindeki muhabbetler gelir aklıma, bizim ege şivesi gibi çok güzel bir şivesi vardır.
minibüscü dayım yanında oturan amcaya dönerek şunu der;
böğün daha fazla gar yağabülümüş gazstamonuya.. kostamonu deyince bu cümle gelebülü aklıma.
Canakkale savasindaki 250 bin sehidin 93 bininin bu ilden olmasi. Ingilizlerin gotunden acisini 100 yildir silemedigi, tarihlerinde verdikleri en buyuk kayiplari verdirmis serefli ve kahraman insanlarin ilidir.