senanur; aslen Kastamonulu, istanbul'da oturan 21 yaşında genç bir kızımızdı. tatil amaçlı kastamonu'ya gitmişti. memleketinde olduğu dönemde de sel felaketiyle karşılaşıyor.
senanur kuş; https://galeri.uludagsozluk.com/r/2177531/+
bozkurt ilçesinde tamamen yıkılan tek apartman olan ölçer apartmanında oturuyorlardı. tamamen çöken ölçer apartmanı ise hepi topu birkaç yıllık bir apartmandı. şansa bak ki ölçer apartmanını yapan müteahhitin kendine yaptığı apartman dimdik ayakta. esasen iki apartman yanyana. bu iki binayı aynı kişi yaptıysa kasıt ararım.
görsel şu; https://galeri.uludagsozluk.com/r/2177533/+
senanur kuş, öğlen saatlerinde selin ilçeyi vurması sonucu ağabeyi mert kuş'la yazışmaya başlıyor. bir süre internet üzerinden devam eden yazışmalar, akşama doğru internetin kesilmesi sonucu sms yoluyla devam ediyor.
yazışmalardan örnek; https://galeri.uludagsozluk.com/r/2177535/+
gazeteci ismail saymaz'ın ağabey mert kuş'la yaptığı röportajdan bir kısım;
"Saymaz: Olay anında kardeşinizle neler konuştunuz?
Kuş: Kardeşim saat 1'de bana mesaj atıyor, “Abi hakkını helal et” diye. O sırada istanbul’da yaz okulundayım. Hiç bir şeyden haberim yok. Kardeşime döndüm, “Sena, sen ne diyorsun?” dedim. Biz 5. katta oturuyoruz. Attığı fotoğraflar sanki iki kat üstten gibi. Sel suları baya yükselmiş. Bir müddet konuşmaya çalıştım ama telefonlar çalışmıyordu. Whatsapp’tan konuşmaya çalıştım, baktım internet çekmiyor, mesaja geçtim. Sonra annemi bir kere düşürdüm. Annem telefon açtı “Oğlum seni çok seviyorum” dedi. “Bildiğin gibi değil, sular apartmanın temeline indi, temeli oynatıyor” dedi. Beş dakika sonra kardeşim, “Bina çöküyor” diye mesaj attı. Bir daha da ulaşamadım.
Saymaz: ilk mesaj saat 13’.31’de. Son mesaj 17.38’de. Dört buçuk saat sürüyor.
Kuş: Çok büyük bir ihmalkarlık var. insanları ölüme terk ettiler. Böyle bir şey yok, aramadığım kurum kalmadı ya. Twitter'dan Kastamonu Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, “Bozkurt'ta afet oldu” diye paylaşım yapmış, sonra esnaf ziyareti yapmış. Ben çıldırdım. Böyle bir şey yapıp nasıl esnaf nasıl paylaşıyorsunuz siz? Niye Bozkurt için yola çıkmıyorsunuz?
Kastamonu Valiliği'ne ulaştım. Valilik bana dedi ki, “Şu numarayı arayın, yardım getirirler.” AFAD'ı bağlattım, cevap vermiyor. “itfaiyeye bağla” dedim. itfaiye cevap vermiyor “Ambulansa bağla” dedim.
Hiçbirinden dönüş olmadı. Hep bir yalan bilgi döndü.
Saymaz: Kimse yardım etmedi.
Kuş: Yok etmedi işte. insanlar ölüme gitti. O bina 17.38'de yıkılıyor. Biz istanbul'dan yola çıktık, sabah 02.00'de buradaydık. Süleyman Soylu beye diyoruz ki “karşı, karşısı işte.” Geçememişler karşıya, böyle bir şey olabilir mi? Diyor ki, “O binaya hiçbir şey yapamadık” diyor. Biz oradaki KYK'ları gezdik, ettik. 4'te biz buraya vardık AFAD'la beraber. Hiçbir kimse gelmemişti, sabah 4'e kadar. Bu insanlar 10 saat enkazın altında kalmışlar. 11 saat hatta.
Saymaz: Sizin evinizde kaç kişi vefat ediyor?
Kuş: Bizim evimizde 13 kişi vardı ve 13 kişiden sağ kurtulan yok. Daha bulunamayan var.
Saymaz: Kız kardeşiniz var, anneniz var. Başka kim var?
Kuş: Kız kardeşim, annem, kuzenimin ikizleri Kerem Ali ve Ayşe Miray Özdoğan. Onlar yedi yaşında. Onlar ölü bulundu. Sonra Ecrin ve iclal Yücel var. Onlar da ikiz. 12 yaşında. Bina yöneticisi Musa Genç ve eşi Emine var. Onların bir buçuk yaşındaki oğlu Asaf, dokuz yaşındaki oğlu Eymen var.
Saymaz: Dört saat boyunca nasıl kurtarılamazlar?
Kuş: ihmalkarlık var. insanlar belki de orada korkudan öldüler."
şimdi de birileri çıkıp; "bu işin fıtratında ölmek var" desin.
o apartmanda 20 kişi öldü. çıkarılan cesetleri de dna testiyle teşhis etmişler. sel, apartmanın üstlerdeki kartlarını komple alıp götürmüş. gerçek ölü sayısını gizleyip, 27 diyenlere de diyecek tek sözüm; umarım yaptıklarınızı bu dünyada çekersiniz. evlat acısıyla, en sevdiklerinizin acısıyla sınanırsınız umarım.